~11~

57 8 0
                                    

Selam benim ey güzel okurlarım! Çok resmi bir başlangıç oldu. Evet uzaylılar tarafından kaçırıp başka bir gezegene fılatıldım ama çok şükür kurtuldum ve burdayım. Neysem yeni bölümü yazayım dedim artık çünkü bayadır yazmıyorum. İnşallah beğenirsiniz hadi başlayın bakalım:)
Multi:Rüzgar ve Damla.

İYİ OKUMALAR📖

Lan bu edebiyatçı bu kadar ödev vermek zorunda mı? Yav zaten yazıyo aynısı kitapta 5 sayfa deftere yazma mı verilir? Kitapta yazmasa yine içim kan ağlamayacak ama yazıyo! Neymiş efendim çok konuşmuşuz lan sadece ben mi konuştum?

Böyle söylene söylene 5 sayfayı bitirdim ama ben de bittim. Aslında abarttığım kadar fazla değil sayfaların yarısını resim kaplıyor ama olsun yoruldum be! Neyse anacım bitti çok şükür. Telefonumu alıp salona geçtim ve koltuğa yayılarak televizyonu açtım. Arka fonda çalışınca kendimi iyi hissediyorum da. O sırada anahtar sesi geldiğinde koşarak kapının deliğinden baktım annem ve babam olduğunu görünce kapıyı açıp ikisine birden sarıldım. "Sakin ol kız nefessiz kalcaz" dediklerinde ayrıldım ve "ne var ya nöbetten eve gelemiyonuz özledim" dedim çocuksu bir biçimde dudaklarımı sarkıtarak. Babam dudaklarımı tuttu ve "uyyy ördek dudaklım benim" dediğinde gülümsedim ve yanağını kocaman öptüm yeni çıkan sakalları dudaklarıma batına ise ayrıldım. "Kız Güneş hadi etrafı topla birazdan ananen gelecek" dediğinde gözlerimi devirdim. "Biiiir sadece ananem gelecekse ne gerek var tolamaya sanki kadının bilmediği şey ikiiiii senin tek çocuğun ben değilim bir tane de paşan var hani" dediğimde annem kolumu cimcirikleyip "çok konuşma da dediğimi yap" dedi ve cool cool içeriye girdi. Yüzümü buruştup annemi izlerken babam da yanağımdan makas alıp "hadi benim tavşanım" dedi. Tam kendi odasına giren annem başını çıkarttı ve "Biiiiir dayınlar da gelecek ikiiiiiiii o paşama da şimdi gidiyom merak etme" dedi ve tekrar içeriye girdi. Sırıtıp çöplüğe dönen evi az da olsa toparlamaya başladım. Ben salonu toplarken Rüzgar da mutfağa girdi demek ki annem onu da bir güzel fırçaladı. Gülüp odama geçtim. Telefonumdan yüksek ses şarkı açarak odamıda toparlamaya çalıştım ama sadece çalıştım. Lan ben bu odada kendimi kaybetsem bulamam. En son kilitlicem sanırım odayı.

Efkarlı şarkılar eşliğinde bir temizlik macerasının da sonuna geldik 8272726227 yıl sonra falan tekrar temizliğe başlamak üzere. Yorgunlukla yatağıma çötüğümde karnım guruldamıştı. Ay acıktım ya. Burnuma dolan mükemmel yemek kokusunu takip ederek mutfağa indiğimde annem döktürüyordu. "Kız anne nasıl yaptın bu kadar şeyi" diye sorduğumda gülümsedi ve "hadi sen de salatayı yapıver çok yoruldum" deyince yanağını kocaman öpüp salata yapımına başladım. Kesinlikle mükemmel salata yaparım aksini idda eden bir bok bilmiyodur. O sırada annem "Rüzgaaağaağr" diye içeriye seslendi. Rüzgar'da oradan "heeğeğe" diye anırdığında bu sefer annem daha coşku ile seslendi "RÜZGAĞĞAĞAR" diye bağırdığından Rüzgar söyenerek geldi. Şu sahneyi her seferinde yaşamamız ve Rüzgar'ın her seferinde haber alacakmış gibi 'Heeğğe' diye seslenmesi ayrı bir ironi. Rüzgar mutfağa girdiğinde "he" dedi. Annem gözlerini devirdi ve "babası kılıklı öküz" deyip kafasına yapıştırdı. +sonsuz anne. Sonra "şu sofrayı kurun Güneş ile" deyip mutfaktan çıktı. Salatayı bitirip annemin gösterdiği tabaklarq boşalttıktan sonra şu süslü tabakları dolaptan tezgaha koydum çekmeceden çatal bıçak kaşık çıkartıp masaya götürdüm Rüzgar'ın masaya koyduklarını yerleştirdiğim de her şey hazır dı. Hayır annemin gelinlere karşı güzel gösterme hevesi neden? Hayır sofrayı gören kraliyet ailesi geliyor sanacak be! İçeri geçtiğimde dayımlar gelmişti. Damla beni gördüğünde kucağıma atlamıştı. "Güneş abla biliyor musun babam bana yuj aldı" dediğinde dayıma baktım. Sözde '6. Aydan sonra kapanacak benim kızım' diyodu bugün de hanımcılık kazandı. Damla hevesle yeni 'yujunu' bana gösterirken ben de "ohaa çok güzel seçmiş baban" dediğimde kıkırdadı. O sırada gelen Rüzgar'ı görünce onun boynuna atladı. Rüzgar onu döndürürken kücük kahkahaları odayı doldurmuştu. Dayım ile yengeme baktığımda gülümseyerek izliyolardı onları ananemin yanına oturup "kız sen ne yapıyon Fatma Sultan" deyip yanağına öpücük kondurdum ve yanına sokularak oturdum. O da sırtıma hafif vurarak sevdi. Annem Rüzgar'a dönüp "Meltem'e de haber versene o da gelsin" dediğinde Rüzgar'ın gözlerinin içi güldü "olur" deyip Damla'yı yanağından öpüp yere bıraktığında Damla sinirle anneme baktı "ben o kışı şevmiyoyum gelmesin o" dediğinde güldüm. Yengem Damla'ya dönüp "şşt kızım çok ayıp dediğinde Damla " Rüjgar ile ben evlencem" dediğinde odadaki herkes kahkaha atmıştı. Dayım öldürücü bakışlarını atıp "Hiç te bile küçük hanım seni evlendirmeyeceğim hep dizimin dibinde oturacaksın" dediğinde bana dönüp "senin için de geçerli küçük hanım" dediğinde kaşlarımı çattım. Annem oradan "sanane be" dediğinde ananem oradan "sana mı soracaklar vakti geldiğinde ikisinide evereceğiz" dedinde dayım "vururum onları" dediğinde gülmemek için kendimi sıktım şimdi Rüzgar oradan çıkıp Çağan'ı anlatsa dayım babam ve Rüzgar ellerine tüfeği alırlar Çağan'ın kafasına hepsi birer kuşun sıkarak öldürürler çocuğu Uzay'da mezarına rakı sofrası kurar. Hayal ettiğimde bir miktar psikolojim bozuldu. Rüzgar "Ben Meltem'i alacağım" diyerek gitti. Dayım oradan "dur benim arabayı al" deyince annem dönüp "çocuğun daha ehliyeti yok Ömer" dediğinde dayım omuz silkti ve "o zaman beraber gideriz" dediğinde Rüzgar anneme piç smile. Damla yanıma oturup "o kışı sevmiyorum." dediğinde gülüp "ama bak çok tatlı bir kız ayrıca ben sana daha yakışıklılar bulurum" dediğimde annemler kıkırdadı. "Esra Erol musun kız sen" dedi annem. Gülüp "ben de öyle bir program yapıp insanları kavga ettireceğim ve retinglerle paraya para demeyeceğim" dediğimde annem "şu kafanı keşke biraz derslerde de kullansan" dediğinde ananem oradan kahraman edası ile "ha siz çok farklıdınız sanki" dedi "yürü kız Fatma Sultan" biz konuşurken Damla yengemin kulağına gidip bir şeyler söyledi. Yengem de gülümseyip "Güneş ablan kabul ederse neden olmasın" dediğinde bana döndü. Ellerini arkada birleştirip bir ayağının ayak ucu ile dairelee çizerken bir yandan da masum bakışlar atıyordu. "Güneş abya bana oje sürer misin?" diye sorduğunda gülüp. "Bu muydu kız yarım saattir çektiğin çile gel sürelim hemen"

GÜNEŞ SİSTEMİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin