Multi: Batuhan Sevimo- Her Şey Seninle Güzel (dans şarkısı)
İyi Okumalar💙
"Ulan Meltem nerden buldun bu makyaj malzemeleri" diye sorduğumda Yaren "Boş zamanlarında Gratis'i soymadığına emin misin?" dediğinde Meltem gülüyordu. Kapı birden açıldığında korkuyla sıçararken Meltem'in saçını kıvırtmak için kullandığım maşa elime değmişti. İçeriğe dalan Rüzgar'a dönüp "Elim yandı amk" dediğimde Rüzgar oralı bile olmayıp "Plan iptalmış nikah memuru işini ayarlayamamışlar" derken Meltem "Eee nolcak şimdi göz göre göre yakacak mıyız çocuğu" dediğinde "Ulan çocuğu o kadar umutlandırdık napçaz şimdi?" diye sorarken Meltem'in yatağına oturdu ve "hiçbir fikrim yok" demişti. Yaren "Uzay ve Buğra nerede?" diye sorduğunda "plan yapıyolardı beni de sizi alayım diye gönderdiler" dediğinde Meltem gülüp Rüzgar'ı öptü. Rüzgar Meltem'i süzüp "çok güzel olmuşsun" dediğinde Meltem gülümseyip "o senin güzel bakan gözlerinden" dediğinde Yaren rujunu sürüp "iğrençsiniz amk" deyip "bunları barıştırarak hayatımızın hatasını yaptık" diye eklemişti. Saçlarımı kıvırtırken "Bırak şunları ne bok yerlerse yesinler ayrılıkları hiç çekilmiyo" dediğimde Meltem bize dil çıkarmıştı. Rüzgar'da "boş yapmayın hazırdanız hadi" dediğinde işimi bitirip "hazırız" demiştim. Rüzgar bizi süzdü ve altınıza hangi pantolonu giyeceksiniz" dediğinde elbisemize baktık evet biraz kısa olabilirdi ama abartılacak kadar değildi asla. Yaren "Rüzgar boş yapma hadi" dediğinde topuklularınızı giyip çıkmıştık. Topuklu şart olmazsa olmazımız. Rüzgar topuklularla yürüyemeyen bize götüyle gülerek Meltem'i işaret etti ve "Bir topuklu ayakkabıyla kuğu hibi süsülen sevgilime bakın bir de siz paçozlara" derken kafasına geçirdim. Yaren ise "Rüzgar ikinizide sikerim" diye sinirle tıslarken arabaya binmiştik bile.
Uzay aşkımların evine gelmiştik. Bizi gördüklerinde Buğra ve Uzay'a kısa çaplı bir kal gelmişti bizi derken Yaren ve ben. Neymiş elbisemiz fazla kısaymış, saçmalığa bak! Uzay "Aşkım sevgilim canım benim bir şeyler eksik kalmış sanki" dediğinde mal mal Uzay'a bakarken "ne eksik kalmış ki" deyip kendimi süzmeye çalışıyordum Uzay sinirle "Elbisenin devamı eksik kalmış Güneş! Elbisenin devamı!" derken Buğra Uzay'a döndü "Bence bu iş için en uygun kişi Yaren" dediğinde Uzay sinirle "siktir git Güneş olacak" dediğinde Buğra "Kura çekelim" derken araya girip "pardon da ne işi için en uygunuz acaba?" diye sorduğunda Rüzgar kolunu Meltem'in omzuna atarak koltuğa yayıldı ve "hamile kalacaksınız" dediğinde Yaren ile aynı anda "NE DİYONUZ LAN!" diye bağırırken Buğra "Yuh lan öyle mi söylenir o yani rol gereği" dediğinde Uzay,Buğra'yı işaret edip "hep bu pezevenkten çıktı" dediğinde Buğra sinirle "Senin çık parlak fikrin işe yaradı benim fikrimi mi beğenmiyon?"diye sorarken Uzay olumsuzca başını salladı ve "Hadi Güneş'im şunları giyin" deyip koltuktuğun üzerindekileri işaret etmişti Buğra sinirle "Uzay Yaren giysin" derken Yaren sinirle "Giymiyorum ya" dediğinde Buğra sinirle "Yaren ya onları giyersin ya o üzerindekini keserim" dediğinde Yaren sesli bir nah çekip "NAH" demişti. Uzay "Güneş hadi" derken Buğra oradan "Yaren hadi!" diye tıslamıştı Yaren'de "Güneş giysin banane ben uğraşamam!" derken Buğra sinirle "Şu iş bitsin o elbiseyi yırtmayan orospu çocuğu" dediğinde El mecbur Çağan için hamile de olacaktık. Kolduğun üzerindeki zımbırtıları alıp Uzay'ın odasına çıkarken Uzay "Yaren yardım etsene Güneş'e" demişti. Yaten peşimden gelirken ben de elbiseyi çıkarmaya çalışıyordum. Yaren gülerek "Ulan bunu oyuncular takmıyor mu? Üst düzey prodüksiyon valla" dediğinde ben gülerken Yaren fermuarı açmıştı.
Hazırlandığımda aynada kendime bakarken "Valla rezillik amk!" dediğimde Yaren "Ulan şak maka büyüdük ve sanırım birkaç yıla bu sahne gerçek olacak" dediğinde güldüm. "Hamilelik yakıştı bana hee" dediğimde Yaren "Yürü hadi çocuğu everdiler gitti çocuk" dediğinde "Ulan bu ne ağırmış be hamilelik böyle mi cidden?" dediğimde Yaren merdivenleri sekerek inip "Uzay enişte Güneş portakal aşermiş" dediğinde Uzay bana bakmıştı gülümseyip "çok yakıştı heee" dediğinde paytak paytak yürüyordum. Karnımı tutup "sizin yapacanız planı sikeyim emi bir hamile kalmadığım kalmıştı." diye cırlarken Rüzgar geldi ve karnımı okşarken "amanında amanın benim yeğenim nasılmış?" derken herkes gülüyordu. "Çağan kankimin hatrı olmasa sikseniz yapmazdım bunu" dediğimde Uzay alnımı öpüp kolunu omzuna attı. Buğra ise sinirle Yaren'in elini tutarken "çıkalım hadi cidden şimdi kıycaklar nikahı" demişti. Buğra'ya dönüp "Buğra enişte az sakin olur musun hamileyim şurada!" dediğimde Meltem "dünyanın en mantıklı sebebi" dediğinde Meltem'e dönüp öpücük attım ve "bebemizin adı Meltem" dediğinde o da bana öpücük atmıştı. Arabalara dağılırken olayı ben çıkartıcağım için ayrı arabaya binmiştik. Meltem ve Rüzgar Çağan'ı alıp buraya getirecekti Yaren ve Buğra ise bize yardım edecekti. Umarım plan tıkırında işlerdi de şu işten sıyrılırdık. Uzay tek eliyle arabayı kullanırken diğer eliyle de elimi tutup öpmüştü bu hareketiyle ona düşerken ynadan bana bakarak sırıttı ve "annelik çok yakışacak sana belli" demişti. Ben utanırken Uzay güldü "hey gidi hey baba oluyorum iyi mi" diye dalga geçerken gülüp "evet hem de 8 aylık" demiştim. "Cinsiyeti be peki" dediğinde onuz silkmiştim "bilmiyom doğunca görcez" dediğinde Uzay bu halime gülüyordu. "Uzay" diye seslendiğimde aynadan bana bakmıştı ve ardından tekrar yola bakmıştı "efendim" dediğinde "benim canım tatlı mir şey çekti" demiştim Uzay kahkaha attığında anlamayarak ona bakıyordum. "Güzelim rol icabı kamile olduğunu biliyorsun değil mi?" dediğinde karnımı okşayıp "hayır bebeğim baba öyle denek istemedi." deyip karnımı dinliyomuş gibi yaptım ve "Hayır baba deni seviyor sadece biraz kesilmemiş ağaç" deyip durdum ve "tamam tamam çok kesilmemiş ağaç" derken Uzay arabayı durdurmuştu. "Çok tatlısın" deyip fotoğrafımı çekmişti. Ben utanırken gülüp "söyle bakalım ne istiyorsunuz Güneş hanım" diye sorarken tatlı tatlı gülüp "dondurma hani şu algidanın siyah dondurmalarından" dediğimde Uzay gülümseyerek "hay hay efendim" deyip benzinliğe girmişti. Ben de aynada kendime bakıyordum. Aldıkları elbise güzeldi aslında bebek pembesiydi ve tüldendi ve diz üstüne geliyordu. Yaren elbiseye tiksintiyle baksa da ben beğenmiştim o zaman masum şeylerden ziyade seksi elbiseleri seviyor. Elbiseyi Uzay'ın seçtiği belliydi çünkü o da benim gibi masum seviyor. Uzay elinde dondurmayla geldiğinde büyük bir mutlulukla dondurmayı açıp yemeye başladım. Aklıma Uzay gelince ona da yemesi için izin vermiştim ama o bu masum iznimi kötü yerlere çekip "senin yaladığın yerden yaladım öpüşmüş olduk" dediğinde kafasına vurdum. Şapşik sanki hiç öpmedi. "Bir daha sana iyilik yapmayacağım" dediği de park etmişti "Oha ne çabuk geldik" dediğimde Uzay "Yakınmış bize mekan" diyerek arabadan inmişti. Kapımın açılması gibi bir jesti Uzay öküzünden beklemediğimden kapıyı açıp inecektim ki inemiyordum karnımdan. Hamilelik çok zor çocuk yapmayın! Tam ters dönmüş bir kaplumbağa ama daha çok ters dönmüş bir balina gibiydim. Uzay çırpınışlarıma dayanamayıp içinde kalan son centilmenlik kırıntısıyla elimi tutup çıkmama yardım etmişti. Koluna girip düzgünce yürümeye çalışsamda olmuyordu çünkü topuklular ve bu göbek yürütmüyordu adamı. Bizimkiler bizden önce gelmişler hatta Çağan ile konuşurlarken Yaren gülerek "hah geldi ağır vasıta" demişti Çağan gülmemek için kendini zor tutuyordu. Gülüp "durma gül ben senin için ne hallere düşeyim sen gül" dediğimde Çağan "kankim ne diyeceğimi bilemedim kelimeler kifayetsiz şuan" demişti. Yaren gülerek "sen kendi haline yan amk gelin olmuş gidiyorsun" dediğinde Çağan ellerini cebine koydu ve gülümseyerek "yakışıklı bir gelinim" demişti. Gülüp "fenasın başa belasın kardeşim benim" dediğimde Çağan beni saygıyla eğilerek selamlayıp "teveccühünüz efendim o sizin güzelliğiniz" deyip hepimizi süzdü ve Yaren'e dönüp "Yaren muhteşemsin ama üzerindeki elbiseyle birlikte gelmene Buğra am olarak nasıl izin verdi" diye sorduğunda Yaren sinirle "ya o kadar kötü değil abartmayın ya!" demişti Buğra ise sinirle "O kadar kötü Yaren senin yüzünden bir sürü adam döveceğim" demişti. Çağan gülerek "dövmeye şu karşıda Yaren'i kesen kuzenimden başla bence" dediğinde" Buğra sinirle arkasına dönmüştü ki 6-7 yaşlarında bir oğlan çocuğu... Buğra sinirle çocuğa dönüp "lan veleg çek o gözlerini nişanlımdan" dediğinde ona gülüyorduk ki çocuk dil çıkarıp koşarak uzaklaşmıştı. O sırada sanırım Çağan'ın karısı olacak kız (çünkü üzerinde gelinlik var) Çağan'a sırnaşarak "sevgilim arkadaşların mı geldi?" diye sorduğunda her ne kadar 'Kör müsün amk' demek istesm de demeyip Çağan'a bırakıp Çağan zoraki gülüşle "evet" dediğinde kuz hepimizle samimiyetsizce tokalaşmıştı ı kadar iticiydi ki... Uzay ve bana dönüp "Ne kadar hızlısınız Allah bağışlasın cinsiyeti ne" diye sorarken Uzay "kız" ben ise "erkek" demiştim ve bunu aynı anda demiştik. Kız tek anlamazca bize bakarken Buğra araya girdi ve "Biri kız biri erkek ikizler" demişti ve olayı kurtarmıştı. Kız samiyetsiz gülüşleriyle "Ay zor olur ya ikiz çocuk" dediğinde ben de aynı samimiyetsizle gülüp "Bir şekilde ayarlayacağız artık derken kız "siz evli değil misiniz ya?" diye sorarken tam o sırada Uzay araya girip "hatun kaç kere dedim şu yüzüğü orada burada çıkarma diye" söylenip elime yüzük tutuşturmuştu. Ben anlamsızca bakarken Uzay "Sevgilim taksana" demişti imayla son anda jeton düşmüştü ve yüzüğü takmıştı Uzay kıza dönüp "Ah ah napçam bunu ben hep bir yerlerde unutuyor" dediğinde "Ne yapayım parmaklarım şiş acıtıyo Allah Allah hem bağırma bana hamileyim ben" dediğimde Uzayla baya kaptırmış gidiyorduk. Uzay "haklısın bir tanem" dediğinde kız imrenerek bize baktı ve Çağan'a döndü "aşkım çok tatlılar" dediğinde Çağan nefes verip "çok" demişti. Kız bize dönüp "hadi siz girin içeriye biz birazdan geleceğiz" dediğinde mekana girmiştik. Çok lüks bir mekandı. Yaren koluma girip "ulan şu kızı burada yolamayız ki burası çok elit" dediğinde Meltem gülerek "şok şok şok sosyete düğününde beklenmeyen çingenelik" diye gazetecilik yaparken "banane hamileyim ben" demiştim. Rüzgar "Ulan bu rol gereği bile bu kadar tribe girdiyse gerçeğini düşünemiyorum" derken kahkaha atmıştım. Cidden hepsine Allah sabır versin. "Ah güldürmeyin çocuğum düşecek" dediğimde durdum ve "yalnız cidden bu kayıyor napçaz?" diye sorduğumda Meltem "yürü hadi lavaboya salak" demişti. Lavaboya ilerleyene kadar zor dayanmıştım iyice kaymıştı aşağıya kabinin birine girdiğimizde Meltem "salak yaren güzel takamamış ki" deyip düzelttiğinde daha rahattı ama hala ağırdı bu "hafifi yok mu bunun?" dediğimde Meltem omuz silkip "az dayancan yapçak nir şey yok" dediğinde sinirle "kolaysa sen dayan demesi kolay" deyip aynada saçımı başımı düzeltiyordum. Meltem gülerek "şu anı asla unutmayacağım" dediğinde gülüp "ah ah ben de" demiştim. Lavabodan çıkıp bizimkileri bulana kadar yaklaşık 10 kişi bebeğin kaç aylık olduğunu sordu '8 aylık ikiz' diyorum 'karnın küçük değil mi?' diyolar sizene amk benim bebeklerim küçük Allah Allah! Kusa çaplı sinir krizinden sonra nihayet bizimkileri bulmuştuk. Uzay dalgın gibiydi. "İyi misin sen?" diye sorduğumda zorla gülümseyip başını sallamıştı. Ama inandırıcı değildi kafasında bir sürü soru işareti vardı. Çağan'a hala kızgındı ama kıyamıyordu da. Zorla kolunun altına girmiştim. Uzay bana bakıp gülümseyerek alnımı öptüğünde dans şarkısı çalmış ve Çağan ile birlikte evleneceği (daha doğrusu evlenemeyeceği) kız geliyordu. O kadar mutsuzdu ki. Kendini zor tuttuğu o kadar belliydi ki birazdan yere çöküp ağlayacak gibiydi. Buğra "Olum birazdan ağlayacakmış gibi Çağan lan" dediğinde dediğinde Yaren "kıyamam ya çok üzülüyorum ben bu çocuğa" dediğinde Uzay'a döndü "Enişte affet artık şu çocuğu" derken Uzay'ın içinde kopan fırtınaları hissedebiliyordum. Yaren'e dönüp sakince "sonra konuşalım şimdi sırası değil" dediğinde Rüzgar Meltem'in elini öpüp dansa kaldırmıştı. Buğra da Yaren'i dansa kaldırırken Uzay'a bakmıştım. Bu kadar uğraşması bile mucizeyken bir de dansa kaldırmasını bekleyemem. Gülümseyerek kızları izlerken birden kolumdan kaldırıp dans pistinin tam ortasına çekmişti. Şarkının ritmiyle bir o yana bir bu yana sallanırken Uzay kulağıma şarkıyı fısıldıyordu "her şey seninle güzel yolda yürümek bile olmayacak düşlerin peşinden koşmak bile her şey seninle güzel bu toprak bu taş bile içimdeki bu korku gözümdeki yaş bile. Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana..." bütün şakıyı bana söylerken tav olmuşcasına onun o güzel sesinden sözlerini ezbere bildiğim şarkıyı dinliyordum. Bu.... bu eşsizidi. Şarkı bittiğinde ise yine sessizce elimden tutup yerimize götürmüştü ve nikah için hazırlıklar başlamıştı. Nikah memuru da geldiğinde ben şahit olarak giderken Uzay da tam arkamdaydı. Kulağıma eğilip "şimdi dememi bekle tamam mı" diye fısıldadığında nikah memuru soru faslına başlamıştı. Kız tam evet dediğinde insanlar alkışlarken Uzay "Şimdi hadi güzelim" dediğinde birden çığlık atmıştım "AH DOĞURUYORUM" diye bağırdığımda Çağan'a göz kırpmıştım. Çağan teşekkür edercesine bana bakarken daha çok bağırıyordum "UZAY ŞİMDİ OLMAZ DOĞURAMAM" derken herkes başıma toplanmıştı. Fırsattan istifade Çağan Rüzgar ve Meltem ile tüyerken bütün salonun ilgi odağı bendim. Uzay şov amaçlı bir kaç beni sakinleştirebilecek söz söylüyordu "Derin nefes al aşkım hadi bebeğim" derken bir süre nefes alıp verdim. Buğra ve Yaren yanımıza geldiğinde ise çığlığı bastım. Uzay "böyle olmayacak hastaneye gidiyoruz" deyip birden kucağına aldığında gülmemek için zor dayanıyordum. Koştur arabaya ulaşmaya çalışıyorduk Uzay "bağır biraz daha anlamasınlar" dediğinde Yaren "bulaştığımız işlere..." Yaren'in cümlesini gamamlamasına izin vermeyip bir daha bağırdım "AH DOĞURUYORUM AAAĞĞ!" derken Uzay gülmemek için kendini sıkıyordu. Nihayet arabaya ulaştığımızda peşimizden geldiklerini fark ettiğimizde Buğra "hassiktir" diye fısıldarken Uzay beni adeta arabanın içine savurunda Yaren ve Buğra da hemen içeriye girmişlerdi Uzay da hızlıca girip gaza abanırken mekandan toz olmuştuk. Uzay Buğra'ya dönüp "babamı ara" dediğinde Buğra "şifren ne" diye sorduğunda "Güneş biliyor ver o arasın" derken aynadan adamlara bakmıştı. Küfür mırıldanıp gaza biraz daha abandığında ben de hızla Hakan amcayı aramıştım. Uzay'a verdiğimde Uzay "baba hemen bizim eve koruma gönder çabuk bir haltlar yedim" dediğinde Hakan amcanın azarını ben bile duymuştum. "Babacığım hobi olarak kızarsın sonra çabuk" deyip telefonu radyonun altındaki alana bırakmıştı. Birden gülmeye başladığında ise biz de gülüyorduk "Ulan gecenin yarısı yaşadığımız olaya bak" dediğinde Yaren onaylayıp "Düğünden damat kaçırdık dünyanın en abzürtçe olayı ve yakalanırsak belamızı sikecekler" dediğinde Buğra "Uzay hızlı sürsene şunu yakalayacaklar" dediğinde evi geçmiştik. "Ulan neden evi geçtin?" diye cırlarken Buğra "Anında çat diye sıksınlar 4 kurşunla uğurladınlar di mi Güneş!" dediğinde Yaren "Ulan be alaka dediğinde Uzay yola bakarken "Çağan'ın kaçtığını anladılar ve bizim kaçırdığımızı düşünüyorlar bizde onları yanıltıp hastaneye gideceğiz biraz oyalanıp öyle geri döneceğiz en azından kısa süre Çağan'ın yerini bulamasınlar" dediğinde anlamış gibi başımı salladım. "Yani oyuna devam edeceğiz iyi de hastanede doktorlar anlaar" dediğimde Buğra "sizin hastane babanla yalvar yakar ikna ettik ama seni hamile yaptığımızdan haberi yok" dediğinde nefes verip "babam sıçacak ağızıma" dediğimde Uzay "Merak etme kayınvalideciğim bir şekilde ayarlar zaten bizim kızlardan biri demiştik" dediğinde sırıtıp "Senin kayınvalidem diyen ağzını yerim" dediğimde Yaren "Peki bir şey soracağım neden Meltem hiç seçeneklere bile gitmezken Güneş ve beni kurban seçtiniz dediğinde Buğra "aslında o olacaktı Rüzgar 'kesin kusacık bir elbise giyer o olsun' demişti ama sonra elbisesini beğendi herhalde sesini çıkarmadı ama siz ikiniz maşallah!" dediğinde. "Bunu hanginiz seçti peki?" diye sorduğumda Yaren "Kesin Uzay seçmiştir bana hitap etmese de Buğra bu kadar zevkli değil o çarşaf seçerdi kesin" dediğinde Uzay gülmüştü Buğra "Yuh ya!" derken Uzay sırıtarak "İşte Buğra benim hibi zevkli bir bey olmalısın" diye Buğra'ya ders veriyordu. Bizim hastaneye geldiğimizde Uzay "güzelim birazdan yine ortalığı inleteceksin tamam mı? " deyip arabayı park etti ve hızla inip beni kucağına aldı ben biraz daha bağrırken annem ve babam bize bakıp aynı anda "Güneş?!" demişlerdi.
•••
YN/ Aslında bu bölümü detaylı yamayıp tek parçada bitirecektim ama diğer kısmı öteki bölüme kaldı. Neyse umarım beğenmişsinizdir. Marjinal bir şekilde düğünden damadı kaçırdık. Hadi bakalım ne olacak diğer bölümde göreceksiniz. Diğer bölüm sanırım 2872827282 yıla hazır olur şwkeksksjdolslsskk. Neyse hafi öptüm canlarım bbbbbbbb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ SİSTEMİM
Ficción GeneralBazen sadece sevmek yetmez sevilmek gerekir. Kocaman Uzay boşluğuna aşıktı Güneş. İçinde onca yıldız varken sıradan bir yıldız olan Güneş'e mi bakacaktı Uzay? Ama hesaba katmadığı şeyler vardı; mesela Güneş zaten Uzay boşluğunun içindeydi. SİZE B...