~53~

43 2 0
                                    

Multi:Uzay Güneş temsili

İYİ OKUMALAR

"Off ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyor çıkmıyor of " diye söylenerek cam silen Demir'e Buğra bimden aldığı camsili iki eliyle tutmuş "oflamaya da ovalamaya da STOP! Sonunda Türkiye Ovalamadan Parlatacak BİM CAMSİL" diye reklam yaptığında hepimiz sanki baya bir şey anlatıyormuş gibi onu dinlemiştik bir de. Çağan sehpanın üzerini silerken Buğra'ya "Buğra ne boş herifsin şu camsili ver amk" demişti. Onlara göz devirip Uzay'ın odasına geçmiştim. Birazdan gelirlerdi biz hala temizlik yapıyorduk. İlk oda'yı havalandırıp kapının önünde durdum ve aşağıya doğru bağırdım "bana selvi boylu yakışıklı civan gibi bir delikanlı lazım Uzay'ım kadar olamasanız da idare eder" diye seslendiğinde Rüzgar "Perde çıkarttırcan di mi lan it" diye sorduğunda Yaren "biz hepsini Çağan ile çıkarttıp yıkadık amk!" demişti. Ona inanmazca bakıp "kesin de sen çıkarmışındır Yaren" dediğimde Yaren yere vilada yaparken "en azından başında durdum." demişti. Gülüp Uzay'ın odasına girmiştim. Mutluluktan toplamayı unuttuğum yatağını toplayıp. Bir süre masanın üzerindeki deftere baktım gülümseyerek çekmecesine koydum. Kitaplığının raflarını boşaltıp siliyordum. Resmimiz vardı çerçevede gülümsedim ne güzel sarmıştı beni öyle. Rüzgar "Sevdiceğini mi özledin" dediğinde gülümseyip fotoğrafı gösterdim  "çok güzel sarmalamış" demiştim. Rüzgar gülümsedi "birkaç ay önce seni görmek bile istemezken sana bu kadar güzel bakması çok garip." demişti. Seviyordu. Öyle narin seviyordu ki beni bir çocuğun sevgisi gibi saf masum. Gözlerine baktığında bile görüyordun bunu. "Rüzgar" dedim kitaplığını silmeyi bitirip fazla dağınık bir adam değildi zaten genelde pazar günleri temizlikçi geliyordu eve o yüzden temizdi odası. Rüzgar'a döndüm. "Ona bir şey olsaydı ne yapardım ben?" diye sormuştum birden "Haftalardır aklımda bu soru Rüzgar böylesi bile beni delirttiyse Allah ko..." cümlemi tamamlatmadı Rüzgar sarılmıştı birden. "Güzelim benim ona bir şey olmadı buna odaklan" demişti yüzümü avuçlarının arasına alıp. Burnumu çektim ve gülümsedim. "Haklısın. Hadi şu perdeleri tak" demiştim. Rüzgar "ya amk dur da iki dakika ağlayalım hemen boz ciddiyeti" dediğinde sırtına vurdum. "Hadi aslan" demiştim.

Rüzgar oflayarak perdeleri takmıştı. Taktığı pedelere bakıp "helal yağızım" demiştim. Rüzgar göz devirip odadan çıkmıştı ben de peşinden çıkmıştım. Herkes büyük bir yorgunlukla salonda otururken havayı kokladım. "Olum bu koku ne lan o yüzden mi kafanız güzel gibi sizin" deyip camı aralamıştım. Demir sitemle "Allah razı olsun baldız valla kafayı bulmuştum amk" demişti. Yaren usta rol yeteneği ile ilk gülüp sonra "lambadan neden" lambaları sayıyor gibi yaptı ve yayvan ağızla "4 tane var" demişti. Buğra ciddiyetle "göstercem sana 4 lambayı kızım bundan sonra bırak içmeyi kolanya bile koklamak yasak sana yoksa annene söylerim seni" dediğinde Yaren ilk saf saf bakmış ve "ne kadar da sahiplenen erkek" deyip ciddi Buğra'yı yine devre dışı bıraktı. Su mutfaktan gelip Demir'e arkadan sarılmış ve yanağını öpmüştü bize dönüp "aç mısınız? " diye sorduğunda Meltem "valla Su kuşum bu salakları bilmem de mutfaktan çok güzel kokular geliyor" dediğinde Çağan ayağa kalktı. Havayı koklayıp "lan eve medeniyet gelmiş bir yanda temizlik kokusu diğer yanda mis gibi yemek kokusu valla haftada bir görüyorduk saolsun gelen abla yemek yapıp öyle gidiyordu. " dediğinde güldük Demir "lan Uzay yemek yapıyordu sanki" dediğinde Çağan nefes verdi. "Ah Demir abim ah ben de biliyorum ama zaman mı var hele Uzay'ın çocuk bir ara gece 12 de geliyordu eve sabah 5 te gidiyordu işe"dediğinde ben de sinirle "Benim yiğidim aslanım köpek gibi çalışıyordu. Çocukla 5 dakika konuşamıyorduk. Konuşmayı bırak mesajlaşamıyorduk bile resmen karşı karşı dururken yüzüne hasret kaldım sevdicemin" demiştim. Yaren "çocuklarının rıskı işte Uzay eniştem ilerde başa geçerse bizi de aldırsın valla baltaya sap olacağımız yok" dediğinde Buğra "sen öyle san zengin damat bulcam ben" dediğinde güldük "iyi de kızının olacağı ne malum" dediğimde Buğra bilmişlikle "Falda çıktı" demişti. Meltem de üstüne giderek "Eee siz fala inanmıyordunuz hani" diye sormuştu. Buğra "aman canım fala inanma ama falsız da kalma demişler" dediğinde hepimiz gülüyorduk. Yaren, Buğra'yı kocaman öpüp "uğraşmayın be sevgilimle şam şeytanları" demişti.

GÜNEŞ SİSTEMİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin