~41~

26 3 0
                                    

İYİ OKUMALAR

Birden her tarafım ıslandığında korkuyla yataktan fırlamıştım. Rüzgar anırarak bana bakarken ona yastık fırlatıp "RÜZGAR MAL MISIN!" diye bağırmıştım. Rüzgar yastığı havada yakaladı ve sırıtarak "BUGÜN BAYRAAAM ERKEN KALKIN ÇOCUKLAAAR" diye şarkı söyleye söyleye odadan çıkmıştı. Annem daha yeni çıktıydı odamdan bunlar ne ara namaz kılıp geldiler. Omuz silkip elimi yüzümü yıkayarak kahvaltıya inmiştim. Babam "Günaydın, prensesimiz teşvik etmişler" dediğinde gülümseyerek sofraya oturmuştum. Hayatım boyunca en sevdiğim an şu bayram sofraları olmuştur. Ailece oturup kahvaltı yapmak... O kadar güzel o kadar huzurlu bir şey ki. Annem döktürmüştü yine. Krebimin arasına nutella sürerken babam gülerek "Güneş ona sürdüğün çikolatatı 10 tanesine sürerdin" dediğinde büyük bir parça ısırıp "Omo bobo çok doho gozol" demiştim. Babam gülerek "ağzındakini bitir önce" dediğinde ağzımdakini yutup tekrarlamıştım.

Eğlenceli geçen kahvaltı faslından sonra tekrardan annemle sofrayı topluyorduk. Annem bana dönüp "Babanın elini öptün mü?" diye sorduğunda tabakları tezgaha bırakıp "Giyinince bayramlaşcam" dediğimde. Annem "Koş hazırlan hadi ben halledeceğim buraları" deyince öpücük atıp odama çıkarken arkamdan "Usturuplu giyin" diye bağırmıştı. Ona 'Anne ben orospu muyum?' demek istesem de demeyip odama girmiştim. Dolabımdan annemin aşık olduğu elbisemi giyip düz saçlarımı düzleştiriyordum. Şimdi diyeceksiniz GÜNEŞ MAL MISIN AMK! ama benim amacım bozuklukları düzeltip saçımı dümdüz yapmak. Bu yüzden saçımı yakacağım. Sevdiklerimi yakmayı severim. Uzay'ı da böyle yakıyorum işte. Kırmızı tonlarındaki rujumu sürüp ufak tefek fırça darbeleriyle hafif bir makyaj da yapmıştım. En son ekbisemle uyumlu oje sürüp işimi bitirmiştim. Annemlerin yanına gittiğimde babam ve Rüzgar televizyın izlerletken bir konu hakkında konuşuyordu. Annem de yeni onların yanına doğru ileliyordu. Ne hızlı hazırlanmışım. Ben de yanlarına gidip ilk önce babamın daha sonra da annemin elini öpmüştüm. Rüzgar da gükerek "ben bayramlaştım ama hadi bir daha bayramlaşayım" deyip o da öpmüştü. Babam ikimize birden 200 er lira vermişti. Annem de verdiğinde paraları çeneme sürtüp "oh 400 lira şimdiden" dediğimde annem "kazık kadar oldun hala para peşindesin" dediğinde paraları cüzdanıma koyarken anneme şirince gülümseyip "Kıyafet alcam bunlarla" dediğimde annem gülümsemişti. Babam "Yarısını bize verin bari" dediğinde Rüzgar ters ters bakıp "10.000 liradan fazla laıyon 500 liranın peşindesin ya" dediğinde annem bize olumsuz bakışlar atıp babama döndü "Ay aman aman Allah'ım bizi bunların eline düşürmesin yağmurlu habada su vermezler bize" dediğinde babam "iyi hayatınızın geri kalanını onlarla geçirirsiniz artık" dediğinde Rüzgar ile 'R' yapıp "Ya kurban olduğum biz şaka yaptık şaka para sizin köpeğiniz olsun be" dediğimde Rüzgar fazla gaza gelip "Alın bu canım sizin olsun kurban olduklarım olduklarım değil 500 500.000 lira vereyim size" dediğinde babam bu çırpınışlarımıza gülüp hadi hadi çıkıyoruz birazdan" demişti.

Annemin 1 saat süren hazırlanma kısmından sonra nihayet bavannemlere gidiyorduk. Rüzgar ile biz arkada saçma salak fotoğraflar çekinirken annem önden "gülümseyin" demiş ve aile selfiesi yapmıştı ve onu gidip whatsapp kız grubuna atmıştı. Ah ah yeknoloji annemle babama da vuruyor. Babannemlere geldiğimizde babannem kapıyı açıp "Oy benim çocuklarım gelmiş" demişti. Biz onu öperken babam ve annem içeriye girmişti. Babannem bize hiç gelmediğimiz için isyan ederken Rüzgar ile beraber derslerin yoğunluğunu savunuyorduk. Baya ders çalışıyoruz ya böyle çalışmaktan artık ohoo... Yani. İçeriye girdiğimizde dedemle bayramlaşmıştık. Annem'in ikimizin de eline tutuşturduğu hediyeleri babannem ve dedeme verirken ikisi de "oy kara gızanlarım çift kuzularım" diyerek bizi öpmüşlerdi. Tam babannem bize servis yaparken ona izin vermeyip biz yapmaya başladığımuzda dedem Rüzgar'a "Ay bu oğlan ne güzel oğlan böyle nasıl yardım ediyo bak" dediğinde karneleri sormuşlardı. Aslında teşekkürü gözlerine sokardım da unutmuşum evde "İyi işte teşekkür aldım işte" dediğinde babannem gaza gelip "okur benim gızanlaam" demişti. Ben pek inanmıyorum tontişim ama öyle olsun. Kısa bir dedikodu molasından sonra babannemlerden çıkıp ananemlere yol almıştık. Biz de böyle eğleniyoruz işte naparsın. Annemler içeriye geçerken Meltem aramıştı. "He kankim" diyerek açtığımda ağlıyordu. "Kanka ben çok kötüyüm" dediğinde içeriye girmeyip bahçede "Ağlama sakin ol ne oldu." dediğinde burnunu çekmişti. "Kanka ben dayanamıyorum Berat bir yandan Hannah bir yandan delircem kanka yardım et ne olur" dediğinde bahçeye çıkmıştım ve sandalyeye oturarak "Ne oldu ağlamadan anlat dediğimde sakin olmaya çalışsada hıçkırıkları kesilmiyordu. "Sakin ol tamam mı işim bitsin gelcem" dediğimde "ta tamam" demişiti. "Ne oldu anlat bakalım" dediğimde anlatamıyordu. "Meltem beni korkutuyorsun" derken Rüzgar gelmişti. "Ne oluyo?" diye sorduğunda omuz silkmiştim 'bilmiyorum' dercesine. Telefonu eline aldığında "Meltem?" diye seslenmişti. "Güzelim sakin ol! Nerdesin?" dediğinde cevap vermesini beklemişti. "Tamam güzelim tamam geliyorum ağlama ama" demişti. Bana dönüp "Güneş ben gelirim birazdan" deyip çıkmıştı.

Rüzgar'dan;

Meltem'in sesini duymamla içimde bir şeyler burulmuştu. Telaşla ananemlerden çıkmıştım. Sesi fazlasıyla kötüydü ve ona bir şey olmasını istemiyordum. Ananemlerin oradaki parkta olduğunu söylemişti. Hızlı adımlarla parka ilerlediğimde banka oturmuş iç çeke çeke ağlıyordu. Üzerindeki askılı elbiseyle tıpkı küçük bir kız çocuğu gibiydi gerçi zaten öyleydi ki. Benim küçük kız çovuğum masum temiz saf... Beni öldürende diriltende oydu. Nasıl kızarsam kızayım gözünden akan bir damla yaşına kıyamam ki. Ağladığını bile görmedim böyle yanına oturduğumda beni görür görmez küçük çocuk gibi burnunu çekip "Rüzgar ben seni çok özledim. Gözlerime aşkla bakışını, sarılışını çok özledim" dediğinde bir şey diyememiştim kırgındım canımı yakmıştı ama o da yanıyordu. "Beni kendine aşık edip gidemezsin. Yani nolur gitme yalvarırım." dediğinde "Meltem" demiştim ama ne diyeceğimi bilmiyordum bile. Neyse ki lafımı kesip "Rüzgar ben seninle arkadaş kalamam" dediğinde uzun sapsarı olan ama şimdi omzuna zor gelen saçlarını kulağının arkasına kıstırdım ve gözyaşlarını sildim. Kıyamazdım ki bu haline. Şevkatle gözlerine bakarak "Arkadaş kalmayalım o zaman" dediğimde Meltem kan çanağına dönmüş o güzel gözleri endişe ve şaşkınlıkla dolu bir şekilde bana bakarken "Rüzgar ben.." demişti lafını kesip "Senin bu güzel ormanlarını bu hale getiriyorsa arkadaş kalmamız kalmayalım ben her şeye çizgi çekmeye hazırım." dediğinde yanağını okşamıştım. "Na-nasıl yani?" diye sorduğunda. "Bir daha sakın beni hayal kırıklığına uğratma tamam mı? Yoksa yeniden affederim ama çok şey götürür bunlar bizden tamam mı?" diye sorduğumda Gözleri parlamıştı. "Sen ciddi misin?" diye sorduğunda gülümseyerek kafamı salladım ve göğüsüme soktum. "Ama bu trip atmayacağım anlamına gelmiyo küçük hanım Uzaydan ve senden öğrwndiğim bütün tripleri harmanlamayı planlıyorum" dediğinde sıkı sıkı sarılıp "tamam ama sonra at çok özledim" dediğinde gülümseyip saçlarını öptüm.

Bir süre böyle durmuştuk ardından Güneş'in mesaj atmasıyla Meltem'e dönüp "Güzelim gitmem gerek gel seni evine bırakayım" dediğimde bir şey dememişti kafasını sallamıştı. Ayağa kalktığımızda kolumu omzuna atıp "Saçların ne tatlı olmuş" dediğimde şirince gülüp "annem değişiklik olsun dedi" demişti. Ona bakıp derin nir iç çektim "çok güzelsin" dediğimde utanarak "o senin güzelliğin" demişti.

Güneş'ten;

Gün boyu deli dana gibi gezmiştik ve acayyip yorulmuştuk. Büyük ananemlerden eve geldiğimizde kendimizi eve zor atmıştık. Rüzgar gün boyu salak salak sırıtmıştı. Telaştan naptıklarını da sormayı unuttum ama barıştılar galiba. Ah Uzay'ımı özlediiim! Tam Uzay'ımı arayacakken Rüzgar gelmişti ve geldiği gibi büyük bir neşeyle "barıştık!" demişti. Yatakta anında bardaş kurup "anlat anlat" dediğimde Rüzgar da yanıma bardaş kurup anlatmaya başaldı. "...İşte sonra sarıldık" dediğinde ona uzun uzun bakıp "Eee hani öpüşme berde sevişme serde sex" dediğimde Rüzgar ters ters bakıp "Senin ben ağzına sıçayım Güneş iki dahikada hevesime sıçtın" dediğinde şirince gülüp "yaparım arada" dediğimde Rüzgar da gülümsemişti. "Şaka maka barıştık günler sonra üzerimden büyük bir yük kalktı" dediğinde o halinde gülümsüyordum. "Oh be ben de rahatladım yemin ederim" dediğimde telefonum çalmaya balamıştı. Çağan'ın aradığını gördüğümde gülümseyerek açmıştım "He kankim" dediğimde Çağan "Güneş sanırım evleniyorum" demişiti.

|•√•√•√•√•√•√•√•√•√•√•√•√•√•√•|

YN/ Dünyanın en saçma bölümüyle yine karşınızdayım. Uzun zamandır saçmalamıyordum dedim az saçamalayayım. Şimdi dicem yok sınavlar falan yemiyeceksiniz o yüzden diyim üşendim. Neyse eee Rüzgar ve Meltem'in arasını yaptım. Özlemişim onları azcık mutlu olsunlar daha suprayzlarım var onlara şsoskshsnhekwhs kötü kadın gülüşü neyse hadi öptüm bir daha ki bölümde görüşürüz :*

GÜNEŞ SİSTEMİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin