GÜNEŞ SİSTEMİM

~34~

Multi:Güneş ve Uzay (temsili)

İyi Okumalar🎈

Uzay'dan

Herkes dağıldıktan sonra büyük bir yorgunluklar kendimi masalardan birine saldım. Yemin ediyorum yaşlandım amına koyayım. Kızlar içerisini toparlarken biz de mal mal onları izliyorduk. Hepimiz mayışmıştık uykumuz vardı ve saatlerdir aynı yerde kalmaktan beynimiz sikilmişti. Yaren "Ulan anca koca kıçınızı yayıp oturun bir işin ucundan tutmak yok anasını satayım" diye söylendiğinde Buğra sinirle "Lan götümüzün üstüne oturmadık salında dinlenelim." demişti. Günrş işini bitirip Karşıma oturmuştu ve melül melül beni izliyordu. Kafamı 'hayırdır' der gibi salladığımda "Hala tripli misin değil misin kontrol ediyorum ayrıca bence affet çünkü sen kalbi kocaman affedici mükemmel bir sevgilisin" demişti. Ay götüm kalktı. Götçezim iner misin şuraya!? Sabahtan beri trip bahanesi ile istediğimi yaptırıyordum. Trip atmak harika bir şey değerli erkek kardeşlerime tavsiye ederim arada atın. Trip mirip bahaneydi sinirim geçtiğinde zaten affetmiştim ama az sürünsün öğrensin burada kaslı yakışıklı maşallah sewi varken elin adamına bakmaması gerektiğini. Yaren yine yırtık dondan fırlar gibi "ay evet Uzay eniştem ya affet şu kızı yemin ederim seni bir şeylere ikna etmeye çalışmaktan yaşlandım" demişti ona 5 numaralı Uzay Saraçlı bakışlarımı atıp "Beni neden bir şeylere ikna etmeye çalışıyorsun aq? Etme!" demiştim. Yaren gülerek Güneş'in yanaklarını sıktı ve "Şu armut gibi tatlı tatlı olan kankişim üzülmesin diye Uzay eniştem" dediğinde Güneş elinden kurtulmak için çabalarken o daha çok sıkıyordu. Biraz daha sıkmasına izin verirsem trip atacak bir sewim olmayacağını fark edince Güneş'imi Yaren'in elinden kurtardım ve kolumun altına aldım. Güneş ile Yaren çak çak yaparak cırlarlarken kulak sağlığım pek iyi durumda değildi sanırım %50 oranında duyma yetimi kaybettim. Güneş bana dönüp "Uzayaşkım artık bu gözler senden başkasını görmez" dediğinde gülümsemiştim sanırım bu kadar trip yeter. Güneş yanaklarımı sıkarken yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiden ölüme yaklaşıyordum. Beyaz ışığı gördüm hani. Nihayet Güneş beni öldürmeyip yanaklarımı bırakmıştı.

Su yengem tarafından kovulduğumuzda bu durumu 10 saniye falan içerledim ama sadece 10 saniye. Sonra özüme dönüp cool cool abimin arabasına ilerliyordum ki Güneş "Uzayaşkım yürüsek ya" demişti. Ona mal mal bakıp "Güneş mal mısın eve yürüyerek gitmeye kalksak 1 saat amk?" dediğimde Güneş "Ya dahi hem hava alırız olmadı metroya falan bineriz" demişti. Lan bu saate metro nerden geçecek? Bu düşündüğüm şeyi Güneş'e de sorduğumda Günep büyük bir bilmişlikle "Geçer geçer hadi ya!" demişti. Daha fazla cırkayıp kulaklarımı sikmesin diye kabul ettim ya da kıyamadım ama konumuz bu değil. Arabanın anahtarını abime kakalayıp Güneş'e döndüm. "İyi hadi gidelim" demiştim. Güneş sevinçle el çırpıp yanağıma kocaman bir öpücük bırakmıştı. Ah be kızım yapma şöyle şeyler bizde de kalp var! Güneş herkese dönüp "Biz kaçar" dediğinde Yaren el sallayıp "siktirip gidin" demişti. Güneş "orospu" deyip dışarıya çıkarken ben de peşinden ilerliyordum. Caddeye girdiğimizde cadde aşırı güzeldi her taraf ışıl ışıl ılıklarla doluydu. Güneş ile yan yana ilerlerken ellerimiz birbirine değiyordu ve her değişinde kalbim titriyordu. Sonunda kendimi tutatmayıp elini tuttuğumda Güneş kıkırdayıp "Yaren'in taktikler işe yarıyor" dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım -evet Güneş'in aksine ben tek kaşımı kaldırıyorum- "Allah Allah ne taktikleriymiş" dediğinde baş parmağını dudaklarına götürüp "Şşt söylemem sır" demişti. Ona eşsiz caxibeli bakışlarımı gönderip "Sen şimdi kocişinden sır mı saklıyorsun?" diye sorduğumda Güneş kıkırdayarak "Evet" demişti. Sonra bana bakıp "Hadi kaldırım taşlarının kenarlarına basan kaybeder" demişti ve parmak uçlarında kaldırımda ilerliyordu beni de peşinde sürüklüyordu. Yanımızdan geçen teyzeler "Cık cık cık yeni nesilde terbiye kalmamış" dediğinde Güneş "Ne yapıyoruz ya Allah Allah?" diye bağırmıştı. Teyze de "Ayy ne terbiyesiz bir şey buu!" derken Güneş "Ne terbiyesizliğimi gördün ya burada kaldırum taşlarından yürüyoruz ne var bunda" diye atarlanırken ben Güneş'in önüne geçmiş teyzelere "siz onun kusuruna bakmayun teyzecim deli o" diyordum. Diğer teyze "Ayy pek te kibarmış! Benim senin yaşında torunum var ona alayım" derken Güneş hışımla arkamdan çıkıp "Hey o benim sevgilim uzak dur" diye atarlanmıştı. Güneş'i tutarak "Güneş'im az sakin olur musun?" diye sorduğumda Teyze yanındaki teyzeyi çekiştirip "Yürü kız Hatçe bunlarda ar namus kalmamış" diyordu. Güneş kollarımın arasından kurtulup "Senin torunun çok farklıdır kesin" diye bağırıp bana döndü "Torununa alacakmış babababa" diye söyleniyordu. Daha fazla tutamadığım kahkahamı atarken Güneş omuzlarıma vuruyordu. Kahkahamı durdurmaya çalışarak "Tamam kızım sakin ol" diyordum ama hala gülmemi azaltamıyordum. Az önce teyzelerden kıskanıldımda. Güneş kollarını bağlayıp "Çok mu hoşuna gitti?" diye sorduğunda kollarımı ona sarıp "He valla" dediğimde Güneş'te gülmeye başlamıştı. "Of trahi komik yemin ederim" derken Yanda gördüğü dondurmacıyla bana döndü "Sen bekle dondurma alacağım" dediğinde peşine takılmıştım. Dondurma dolabındaki dondurmalara bakıp bana döndü "Hadi seç bir tane" demişti. Ay çen bana donduyma mı ışmaylican şapşik? Gülümseyip en ucuzunu gösterdiğimde Güneş "cık cık"layıp gidip en sevdiğim dondurmayı almıştı. Ben bu kızı baya hafife alıyorum sanırım. İçeriye girip parayı ödedi ve dondurmayı bana uzattı. Ah ne demişler beleş mal baldan tatlıdır tabi ki aldım. Daha sonra Güneş'e dönüp "iyi de bu nu sevdiğimi nereden biliyorsun sen?" diye sorduğumda bana küçümseyici bakışlar atıp "Senin TC kimlik numaranı biliyorum Uzay şaşırman gereken yer burası değil" dediğinde başımı salldım. "Haklısın sormam hata" diyerek dondurmayı paketinden çıkarmıştım.