GÜNEŞ SİSTEMİM

~32~

⭕Evet cnmlar bir yeni bölümünüz geldi! Umarım beğenirsiniz dahi siz okuyun ben kaçar.

Multi: Güneş ve Uzay temsili (tamam kafamdaki sahne tam olarak bu değil ama böyleymiş gibimsi)

⚫İYİ OKUMALAR

Sabahın köründe Uzay aşkımlara ışınlandığımda şuan hayvan gibi zile basmakla meşkuldüm. Kapıyı altında sadece eşofman tarzı bir şort olan Uzay aşkım kebeleğim açtığında telaşla arkamı döndüm. "Tövbe yarabbi çok tövbe Allah'ım!" derken etrafta insanların olduğunu fark ettim özellikle de şam şeytanlarının hırrr! Hayır sabahın köründe bu kızlar dışarıda be arıyor amk? Neyse işte ben de Uzay'ı itekleyerek içeriye soktum "içeriye girsene sen çıplak çıplak geziyon ortalıkta" diye söylendiğimde Uzay da göz devirerek "Saat 10 Güneş sabah sabah kapıyı alacaklı gibi çalıp üzerimi değiştirmeme izin vermiyorsun" dediğinde haklıydı valla. Cevap vermeyip koltuğa kurulurken Uzay yukarıya çıktı. Evet evleri dubleks ve mükemmel. Gerçi biraz bizim eve benziyor ama bizim ev apartman Uzay aşkımların evi villa tipi. Ah ah para sıçıyor kayınbabacığım. Bir süre sonra Uzay üzerine kot pantolon ve mavili beyazlı bir tişörtle gelmişti.

"Hayırdır yiğidim yolculuk nereye?" diye sorduğumda. "Hastaneye gelcen mi?" diye sormuştu. Tek kaşımı kaldırarak "Bir şey mi oldu?" diye sorduğumda 'cık'ladı ve "elimi pansuman yaptıracağım doktor 'iki üç günde gel' dedi" dediğinde "Bende geleyim mi?" diye sordum, sırıtarak "eee gel madem" dediğinde telefonunu ve cüzdanını falan alıp bana uzattı "şunları çantana atsana" dediğinde sırt çantamı sonuna kadar açıp "at içine" demiştim ve o da salmıştı. Dışarıya çıktığımızda Uzay Mahmut'unun kilidini açmıştı. Ay canım Mahmut. Allah çarpsın ben hayatımda bu kadar güzel bir araba görmedim. Abi araba benden asil amk!

Ben Uzay'ın arabası ile aşk yaşarken Uzay "Ulan bana bile böyle aşk ile bakmıyorsun" dediğinde tek kaşımı kaldırıp -ya da kaldıramayıp- "Yiğidim aslanım beni arabandan mı kıskanıyorsun?" diye sorduğunda Uzay gözlüklerini devirip güneş gözlüğünü takmıştı. Hey maşallah bir güneş gözlüğü bir insanda bu kadar mı asil durur "Parıltım gözlerini alıyor değil mi aslanım?" diye asla komik olmayan bir espiri yaptığımda Uzay aynadan bana bakmıştı ama gözlerini devirişini göremedim gözlüklerinden ama aklımda canlandı siz şey etmeyin. Sağlık ocağına geldiğimizde Uzay beni indirdi ve park yeri arıyordu. Ulan hiç mi park yeri olmaz! Lan sözde kimsede para yok anasını satayım şu arabalara bak millet benden zengin. Gerçi bunlar doktorlarında olabilir tabi. Uzay bir yer bulduğunda girmeye çalışıyordu lakin sadece çalışıyordu. Sözde bunun arabasında park sensörü şeysi var hey anam hey! İçimdeki Muhittin amcayı çıkartıp önüne geçtim ve "Kurtarıyor gel öne" dediğimde dediğimi yapıp öne gelmişti birden "Duur!" dediğimde durdu. Sonra arkasına geçtim "Biraz gel, gel, gel, Duuur!" dediğimde park ettirmiştim. Bu gurur hepimizin! Uzay gülerek arabadan çıktı ve arabaya baktı. Valla sıfır park ettirdim nasıl çıkaracak acaba? Uzay bana dönüp "İyi hoş bunu buraya soktukta nasıl çıkaracağız bir fikrin var mı güzelim?" diye sorduğunda "Sokturduğumuz gibi çıkartmasını biliriz yeğen" demiştim. Tabi bunu dediğimde Uzay kahkaha atmaya başladı. Ayh kesin fesat anladı orospu! "Uzay orospum gülmez misin?" dediğimde Uzay "Güneş'im iltifatların beni yüceltiyor" dediğinde gülerek omzuna vurdum ve "Kafama kendim geçtim Uzay yürü!" demiştim. Bak yine espiri yaptım anladınız mı inceyi? Ahahahahahaha. Uzay olumsuz bakışlar atıp hastaneye girdiğinde peşinden ben de girmiştim. Uzay havalı bir şekilde önden yürürken bende en az onun havalı olduğu kadar sakat bir şekilde peşinden yürüyordum. Doktorun odasına çıktığımızda ikimiz birden girmiştik. Çocuğumu hastaneye getirmiş gibiyim çok duygusal. Yok ağlamıyorum gözüme doktor abimin yakışıklılığı kaçtı. Hay maşallah sen ne yakışıklısın öyle! Seni torunuma alayım mı? Gerçi torunum yok ama konumuz bu değil. Uzay bana delici bakışlar attığında yeri inceliyordum. Eyvah kestiğimi fark etti. Doktor "Evet neyiniz vardı?" diye sorduğunda Uzay "Mine hanım yok mu?" demişti. Ay o kim? İsminde hayır yok be! Mineymiş peh! "Yok bugün izinli ama ben yardımcı olayım" dediğinde Uzay elini gösterip "Pansuman" deyip kısa kesmişti. Ah havalı yarim. Doktor gülümseyerek "tamam seni şöyle alalım" deyip hasta yatağını işaret etmişti. Uzay oraya otururken ben de doktor bey abiyi kesmemeye çalışıyordum.Hayır Güneş doktoru kesme! Haram yapma! Güneş nayn hayır! Off ama çok yakışıklı be insanın hasta olası geliyor. "Güzelim sen bir dışarıda gezin ben geliyorum" diyen sesle gözlerimi doktor bey efendiden çekip Uzay'a döndüm. Ah doktor bey efendi bana gülümseyip "Sorun değil isterse kalabilir" dediğinde Uzay ikimize de dehşet veren bakışlar atıp "korkar o gezinsinsin" demişti. Ah bu şey değil mi? Misafirlikte falan bir bok yediğimde annem? Uzay'ı daha fazla kızdırmadan -çünkü doktor abimin üzerine atlayabilir- dışarıya çıkmıştım. Ah ah gözlerimin önünden yiyeceğim tripler geçiyor! Ay ben bunu çikolataylada kandıramam uff yine milletin içinde öpsem yer mi? Ulan ben hangi kafayla Uzay'ın yanında erkek kesiyom aq! Uzay kesse katliam yaratırdım. Şuan büyük vicdan azabı çekiyorum. Sanırım birazdan ilk resmi kavgamızı edeceğiz! Dur lan biz sevgili olmadan önce kavga ettiydik anaa! Camdaki çiçeklerin yapraklarına falan bakarak kendimce eğlenirken Uzay çıkmıştı ve gayet sinirliydi. Ah kızım Güneş ağır sıçtın! Bu var ya dünya üzerindeki herkesi elektrikli testere ile atomlarına ayırabilir bu sinirle! Tek kelime etmeden önümden yürürken ben de peşinden gitmiştim. Ah net burnumdan getirecek! Kesin gözlerimin önünde
Mine hanımı kesecek! Ah Mine ah bozdun ilişkimi hain karı! Lan bu hastaneye neden böyle yakışıklı doktorlar atıyonuz ulan insanların ilişkilerini bitirmeye! Uzay ile arabanın önüne geldiğimizde "Çok mu kızgınsın?" diye sorduğunca cevap vermedi. Ulan sessizliğin bağırmasından daha ürkütücü. Sessizce arabaya girdiğimde bonundaki damarların çıkışından belliydi siniri. Radyoyu açıp sesi de yükseltti. Kulaklarım sağır olabilir şuan? Sanırım Uzay Saraçlı işkenceleri böyle bir şey. İnşallah en en ufağı falan değildir! "Özür dilerim" dediğimde duymamıştı bile ulan ben bile duymadım o nasıl duysun? Arabayı gerektiğinden daha hızlı sürerken bir şey olmasından acayip korkuyordum. Koltuğa iyice sinmiş bir şekilde sesimi bile çıkartamamıştım. Çantam titrediğinde telefon çaldığını fark ettim. Benim telefonum olduğunu görünce hiç arayana bakmadan kulağıma koydumda ulan nasıl duyacağım "Efendim" dediğimde zorla bir kız sesi duymuştum "Neredesin sen ne bu gürültü?" diye sorduğunda Uzay radyonun sesini kızmıştı. Arayana bakıp Yaren olduğunu götünce sinirle "Kerhamedeyim Yaren ne var?" dediğimde mal ciddi algılayıp "Oha Uzay eniştemi mi aldatıyordun?" diye sormuştu. "He Yaren sanane Yaren?" dediğimde sanırım Uzay'ın bana olan sinirini ondan çıkarıyordum. "Uff amma atarlandın be Su kuşum diyo ki okuldakilere haber verin açılışa gelsinler" dediğinde gözlerimi kıstım "Herkese mi?" demiştim. "'Tanıdıklarınıza' dedi ama 'Meltem'e de verin' diyo" dediğinde nefes verdim. Ah ah kocamın tribi ile mi uğraşayım Meltem'in tavırıyla mı? Allah'ım buna da şükür yarabbim! "Kanka ben söylemem ki söylemeye kalksam bile telefonu açmaz o it bilmiyom mu malımı Su ona kendisi söylesin" dediğimde Yaren "Hayırdır sen neden sinirlisin?" diye sorduğunda Uzay'a kaçamak bakışlar atıp "Tamam sonra şey ederiz hadi kapa" deyip ben suratına kapatmıştım.