"Harika, Lucy. Devam et."Ben hareketlerime devam ederken Bayan Harper bana yardımcı oluyordu. Bulunduğumuz oda duvar yerine aynalarla çevriliydi ve her yerde kendimi görmek hafif başımı döndürsede hoşuma gitmiyor değildi. Hayatımda ilk defa böyle bir dizayn görmüştüm. Çünkü duvarların yanı sıra ara ara salonun orta, baş ve sonunda da aynalar vardı. Bu salona Bayan Harper sayesinde gelmiştim. Normalde dans ettiğim salon daha boş ve aynasız(!) olduğu için elbette kendimi orada daha rahat hissediyordum. Yinede halimden hoşnuttum.
"Evet. Harika,tatlım. Yavaşla...Dön...ve Sıçra!"
Hafifçe sıçrayıp, tekrar döndüm ve yerimde durdum. Biraz yorulmuştum. Durup arkamı döndüğüm an Bayan Harper'ın yanında gülümseyerek beni izleyen birini yakaladı gözlerim. Kolundaki gitar dövmesinin mükemmeliyetini göstermek istercesine üzerindeki gömleğinin kolunu hafif kıvırmıştı.
Benimde yüzümde onunki gibi bir gülümseme belirdi. Bayan Harper ikimizede sırayla baktıktan sonra, "10 dakika dinlen, Lucy. Daha sonra eminim bu delikanlı da sana eşlik edebilir ve dansına yardımcı olur,"dedi ve salondan çıktı.
"Ama ben dans edemem,"diye mırıldandı, Shawn onun arkasından ama artık çok geçti. O bir şey söylediyse kesinlikle olmak zorundaydı.
"Artık çok geç,"dedim suyumu içmeden önce.
"Burası oldukça ilginç bir dans salonu."
"Ben de ilk defa bugün gördüm. Tuhaf bir havası var."
"Bir sürü Lucy görmek güzel bir his,"dedi Shawn sırıtarak. "Tabii, bir sürü Shawn Mendes görmek daha güzel."
Kıkırdadım ve hafifçe koluna vurdum.
"Egon çok fazla, Mendes,"dedim tek kaşımı kaldırarak. "Gerçi benimde mükemmel ötesi güzel bir sesim, havalı ve tatlı bir görünüşüm olsaydı bende öyle olurdum sanırım."
Küçük bir kahkaha attı. Kahkası tüm Toronto'ya ışık saçtı sanki.
"Pekala, hazır mısınız?" Shawn tam ağzını açmıştı ki, Bayan Harper içeri girdi ve onun gelecek ego gösterisine engel oldu.
"Ben hazırım,"dedim hafif kollarımı esneterek.
"Evet, Bay Mendes. Bakalım, dans edişinizde de sesiniz gibi güzel mi?"
Shawn güldü," Kesinlikle sesim gibi değil."
Gülme sırası Bayan Harper'daydı.
"Göreceğiz. Şimdi, Lucy yerini al ve Bay Mendes'i yönlendir."
"Shawn diyebilirsiniz, efendim."
"Pekala, Shawn. Önce biraz deneyerek ısının."
İlk beş dakika biraz deneme yaptık.
Daha sonra ben bile ne olduğunu anlayamadan Shawn kollarını sıkıca belime doladı ve beni hızlıca kendine çekti.
Ellerim onun göğsüyle kendi göğsüm arasında kalmıştı. Burunlarımız birbirine çarpıyordu.
Nefes alışverişim bir anda hızlandı.
"Shawn,"diye fısıldadım ellerimi boynuna dolarken. Ellerimi boynuna dolamamdan yararlanıp aramızdaki en fazla 15 santimi beni yukarı kaldırarak kapattı.
"Ne yaptığımı ben de bilmiyorum bebeğim. Sadece kendini müziğe teslim et. Ve tabii bana."
Sadece yutkundum ve başımı sağa çevirerek aynada görüntümüze odaklandım. Daha sonra bir adım atarak dansa başladım. Shawn da bana ayak uyduruyor hatta ve hatta resmen dansı yönetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfiction"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...