Shawn Mendes"Andrew bu saçmalık!"
"Abartıyorsun."
"Abartmıyorum! Lucy İngiltere'de ve ben onu ve kızımı alıp Kanada'ya, evimize dönmek istiyorum."
"Shawn planın sadece bir hafta ileri sarkacak,"
"2 haftadır zaten onları göremiyorum, festival tur bittiği halde Los Angeles ve New York'tan çıkamadım. Bu resim çekimleri, röportaj ve özel etkinlikler beni yoruyor. Kanada'ya dönüp ailemle dinlenmek istiyorum."
"Shawn seni anlıyorum ama Emporio Armani ile olan kısa reklam çekiminden sonra Kanada'ya döneceğiz. Sadece son bir hafta sabretmelisin."
Derin bir nefes verip istemeyerek de olsa başımı salladım.
"Brian nerede?"
"Kafeteryadan bir şeyler almaya gitti,"
Yeniden başımı salladım ve odadan dönüp durmayı kesip yatağıma oturdum.
Lucy'yi deli gibi özlüyordum. Ondan daha önce aylarca ayrı kaldığım olmuştu ama o zamanlar daha tam çıkmıyorduk, sadece ben ondan hoşlanıyordum.
Tanıştığımız ilk zamanlar aklıma gelince gülümsedim. Aslında o kadar uzun bir zaman geçmemişti ama o kadar çok şey değişmişti ki.
Markette ilgimi çektiği için peşinde gizlice dolandığım ve kollarıma bir anda düşen kız şu an bebeğimin annesi olacaktı. Ve benim güzeller güzeli eşim...
Telefonumu cebimden çıkarıp Lucy'yi aramaya karar verdim.
Andrew bana bir bakış attı.
"Lucy'yi mi arıyorsun?"
Başımı salladım.
Elimle saçlarımı düzeltip kamerada nasıl göründüğüme baktım. FaceTime'da olsa ona düzgün görünmek istiyordum.
Arama çağrım reddedildiğinde kaşlarım çatıldı. Suratımı gören Andrew bana yaklaştı.
"Ne oldu?"
"Aramamı reddetti. Daha önce böyle bir şey yapmamıştı."
Telefonum çalmaya başladığında ufak bir tebessüm belirdi suratımda.
Görüntülü aramıyordu ama sonuçta arıyordu.
"Bebeğim üzgünüm dışardayım ve görüntülü konuşursak bir fan seni görüp çıldırabilir."
Küçük bir kahkaha attım. O da gülüyordu.
"Haklısın tatlım, neden dışarıdasın ki? Bugün hava yağmurlu olacak sanıyordum?"
Birkaç saniye durdu. "Şey, canım...kraker istedi!"
"Kraker mi? İyi de sen krakeri öyle pek sevmezsin bile yani hiç aramazsın."
"Bilmiyorum, Elise'ın suçu."
Yüzümde bir gülüş belirdi yeniden. Elise... Bizim Elise'imiz...
"Pekala, ona anneyi üzmemesini tekrar söylemeliyim sanırım."
Kıkırdadı.
"Elise babayı özlediği için böyle yaptığını söyledi."
Derin bir nefes aldım.
"Güzelim biliyorum bir hafta deyip neredeyse bir aydır gelemiyorum ama cidden elimde olan bir şey değil."
"Biliyorum, Peter. Sadece... seni özledim."
"Ben de seni özledim güzelim. Kaliforniya'da donuyorum resmen çünkü tek başıma ve sensizim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfiction"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...