"Niye sessizce burada bekliyoruz?" diye fısıldadım kafamı kaldırarak. Burnum Shawn'ın boynuna çarpmıştı. Shawn beni iyice kendine çekti.
"Çünkü etraf kalabalık ve ben markete bir kaos yaşayarak girmek istemiyorum."
"Sen girince zaten yaşanacak ki."
"Şapka ve gözlük takacağım."
"Eee şimdi de tak."
"Şşt!"dedikten sonra saklandığımız arabanın arkasından çıktık. O da bu sırada gözlük ve şapkasını takmakla uğraşıyordu.
"Yemin ederim çok uyuşuksun." dedim kıkırdayarak.
Shawn'ın kuzenleri geleceği için markete bir şeyler almaya gelmiştik. Aaliyah gelmeyerek kesinlikle akıllılık etmişti. Gerçi ben evde kalmak istesem de Shawn beni her türlü yanında sürüklerdi.
"Bunu sen mi söylüyorsun?"dedi bana meydan okuyarak.
"Ne?! Ne zaman uyuşukluk yaptım ki?!"
"Mhmm...her zaman?"
"Kaşınıyorsun!"
Ukala bir bakış attı.
"Ne yapacaksın? Aaa olamaz Lucy beni dövecek!"
Ona yaklaşıp ayak ucunda biraz yükseldikten sonra burnumu burnuna değdirdim. Gözleri anında dudaklarıma kaymıştı. Elimi cebine yavaşça atıp arabanın anahtarını aldım. O da bu sırada gözlerini yummuş beni öpmek için eğilmişti. Ona 2 saniyelik bir öpücük verdikten sonra hızlıca geri çekildim ve kapşonumu kafama örttüm.
Daha sonra hızlıca markettin önüne koştum.
"Hey millet! Shawn Mendes burada! Tam şurada bakın!"
İnsanlar çığlık atarak işaret ettiğim yere baktığında Shawn dehşete düşmüş bir ifadeyle bana bakıyordu. Elleriyle cebini yokladığında anahtarı bulamadı. Elimde anahtarı sallayıp sırıttıktan sonra markete girip hızlıca almam gerekenleri aldım. Dışarı çıktığımda Shawn hala kalabalıkla uğraşıyordu. Beni farkettiğinde sırıttı.
"Ah, evet çocuklar. Lucy'de burada. Bakın tam şurada. Buraya doğru geliyor."
Ağzım açık kalmıştı. Dudağımı ısırıp bana doğru gelen genç kızları süzdüm. Yüzüme zar zor bir gülümseme kondurdum.
"Merhaba,"diye selamladım hepsini.
Hepsi adımı bağırıyor, resim çekilmek istiyordu.
Birkaçıyla çekinip eve gitmem gerektiğini söyledikten sonra nasıl olduğunu anlayamadan arabaya varmıştım. Bagajı açıp elimdeki iki poşeti koyduktan sonra derin bir nefes verdim. Arkamı döndüğümde Shawn'ı kollarını birleştirmiş bana bakarken bulmayı beklemiyordum. Elimi kalbime koyup yutkundum.
"Beni korkuttun, aptal."dediğimde tek kaşını kaldırdı.
Şirince gülümsedim. "Bana öyle bakma Peter, sen kaşındın."
"Sana gerçekten inanamıyorum." dedi ben arabanın anahtarını ona uzatırken. "Kendime hiç inanamıyorum! Hayatımın kadınını bulmuşum! Bu kesinlikle tam benlik bir hareketti."
"Ne?" dedim şaşkınca. "Kızmadın mı?"
Güldü. Bu sırada ikimizde arabaya binmiştik.
"Başta evet. Ama sonra bunun aynısını Magcon zamanlarında Cameron ve Nash'e yaptığım aklıma geldi ve dedim ki dostum Shawn, bu kız senin ruh eşin."
Küçük bir kahkaha attım.
"Tanrı aşkına, bir daha beni sinir edersen, Cameron'u arar ve onlara yaptığın diğer şakaları öğrenirim ve sana aynısını yaparım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfic"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...