There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes

14-France

There's Nothing Holding Me Back ile okuyabilirsiniz...

"Andrew!"

"Merhaba çocuklar! Tatil nasıldı?"

"Harika! Klip için çok heyecanlıyız."

"Eşyalarınız jete yerleştirildi. Siz de geçin. Geç kalacağız."

Shawn başını salladı ve elimden tutup jete ilerledi. Hayatımda ilk defa özel jete binecektim. Tanrım, hayatımda ilk defa bir şarkı klibinde oynayacaktım!

Jetin içi oldukça sade ve rahat görünüyordu. Büyük koltuklar, özel büyük bir televizyon, sınırsız içecek ve yiyecek. Gayet komforluydu. İkimizde koltuklar daki yerimizi aldık. Başımı Shawn'ın omzuna yaslayıp derin bir nefes aldım. Saçlarımı öptüğünü hissetmiştim.

"Her şey harika olacak, güzelim."

"Fazla heyecanlıyım. Batırmaktan korkuyorum."

"Sadece kendine inan. Gerisi hallolacak, Lucy."

"Deneyeceğim."deyip gözlerimi kapattım. Sonunda jet kalktığında Andrew zamanında varacağımız için rahatlamış görünüyordu.

"Sorun yok, değil mi çocuklar?"diye sordu Andrew karşımızdaki koltuğa otururken. Geoff, Josiah ve diğerleri arkamızdaki koltukta büyük ihtimalle uyuyordu. Teddy yanımızdaki koltukta müzik dinleyeceğini söylemişti. Farklı bir tarzı vardı. Yine de onu yargılamıyordum. O kocaman mavi gözleri çok sevimliydi ve beni hep güldürüyordu.

Shawn elimi tutup "İyiyiz,sorun yok dediğinde." Ben de gülümseyip başımı salladım.

Tatilimiz güzel geçmişti. Fazla eğlenmiştik.

"Tamam. Bir şey olursa haber verin. Ben biraz kestireceğim."

Sadece başımızı salladık. O da kulaklıklarını taktı ve gözlerini yumdu.

"Sen de uyumak istiyor musun?"

Shawn boynumdan kulağıma doğru fısıldadığında yavaşça kafamı onu çevirdim.

"Sen uyumuyorsan ben de uyumam."diye fisıldadım.

Gözleri dudaklarıma kaydı ve dudağını yaladı.

"Neler yapmak istersin? Önümüzde pek de kısa bir yol yok."

"Bilmem."dedim ona doğru dönüp elimi yüzüne koyarken. "Aklından neler geçiyor?"

Sırıttı. Sırıtışından fazla masum olmadığını anlamıştım. Belki zamanı gelmişti. Ama bunu bir jette yapmak istediğime emin değildim. Özellikle ilk defa.

"Burda olmasını istediğimi sanmıyorum."

"Onun burda olmasına gerek yok." Burnunu burnuma sürttü. "Ama seni her yerde öpebilirim."

Daha sonra beni öpmeye başladı. Hazırlıksız yakalansam da elimi saçlarına çıkardım. O da koltuklar arası mesafeyi fazla buldu ki beni belimden kendi kucağına çekti. Bacaklarım sırtına dolandı. O belimi sımsıkı tutuyor ve nefessiz beni öpüyordu. Tanrım! Hayatımda böyle bir şey yaşamamıştım!

"Shawn,"diye inledim nefes nefese. O da nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu. "Bu pozisyon burası için çok yanlış."diye fısıldadım.

"Arkada benim için bir oda var."dedi benimle birlikte ayağa kalkarken.

"Sessiz ol."dedim o beni öpmeye devam etmek isterken. Kıkırdadı. Ve beceriksiz hareketlerine devam etti.

O da çok küçük de büyük de değildi. Bir yatak ve masa vardı.