"Hayır Brian onu aramayacaksın!"
"Lucy sen delirdin mi? Sonradan öğrendiğinde daha da sinirlenecek. Yani sen İngiltere'den döner dönmez-"
"Brian! Bunun sebebi sensin! Şu halime bak. Kolum alçı yığını gibi görünüyor."
"Lucy abartma sadece bir kaç gün sargıda kalacak! Alçı bile yok kolunda, sadece incinmiş ve birazcık da kesilmiş olabilir. Ama köşedeki sivri kısmı nasıl görebilirdim?! Bir anda takıldım, düştüm işte. "dedi tek gözünü kısarak.
Gözlerimi devirdim.
"Kolum hala sızlıyor.Ve o
kesik dediğin yerde dikiş var dikiş! Başıma açtığın işe bak!""Acele etmemi söyleyen sendin."
"Tamam yeter. Yoruldum. Eve götür beni. Shawn gece geç gelebilirim demişti. Albümün çıkışı yaklaşıyor ne de olsa."
"Onu aramadığım için beni gebertecek. Dahası bana güvenip seni almamı istediği için daha da sinirlenecek."
"Küçük bir valize takılıp üstüme düşerken aklına Shawn gelmiyordu galiba."dedim alayla.
"Hadi ama kızım! Bilerek olmadı! Özür de diledim!"
Dudağını büzerek bana baktığında ifademi yumuşattım.
"İyi affettim ama bir süre bana yakın durma."
"Hah!"diyerek dudaklarını büzdü ve arabayı parketti.
Yılbaşından sonra Shawn'la beraber İngiltere'ye gitmiş ve baya uzun bir süre orada kalmıştık. Daha sonra dönmüştük ve Shawn albüm işlerine tekrar devam etmişti. Ben de bu sıra da okulumla meşgul olmuştum. Albümün yayınlanma tarihi 25 Mayıs olarak belirlenmişti ve buna oldukça az bir süre kalmıştı. Geçen hafta da finallerimi verince annemin biraz rahatsız olduğunu babamdan haber alınış ve meraktan duramamış, ilk uçakla İngiltere'ye uçmuştum. Shawn gelmek istese de kabul etmemiştim. Kısa bir süre kalmayı planladığımı söyleyip zar zor onu ikna etmiştim. Bugün Kanada'ya dönmüştüm ve Shawn meşgul olduğundan sevgili dostu Brian'ı beni havaalanından almaya göndermişti. Ve sonrasında olaylar karışmıştı.
Derin bir nefes verip arabanın kapısını açtım.
"Shawn geç gelecek ama istiyorsan gel bir kahve içelim."dediğimde gülümsedi.
"Yok bebek, Mendes mesaj atmış. Stüdyoya geçeceğim ben. Yine de teşekkürler."
Yanağımdan makas aldığında güldüm ve iyi akşamlar dileyip arabadan indim. Saniyeler sonra Brian gitmişti bile. Çantamdan anahtarımı çıkarıp hızlıca yüksek binadan içeri girdim. Hâlâ Shawn'la beraber yaşamamıza tam alışamamıştım. Sonunda eve girdiğimde derin bir nefes verdim. Sırtımda eşyalarımın olduğu çantayı koluma dikkat ederek çıkarıp kenara koydum. Sadece salondaki küçük komidindeki abajurlu lambayı yaktım ve uyuşuk adımlarla odamıza yöneldim. Duş almayı deli gibi istiyordum ama bu kolumla bu mümkün değildi. Telefonumdan müzik açıp sesini son seviyeye getirdim ve dolabı tek elimle zor da olsa açtım. Yine tek elimle Shawn'ın hoodilerinden birini çekiştirerek aldıktan sonra, bol bir eşofman altı da çıkardım ve dolabı kapattım.
"Harika, kıyafetlerimi nasıl değiştireceğim ben şimdi?"diye mırıldandım kendi kendime. Yatağa oturup derin bir nefes aldım. Altımı çıkarmanın kolay olacağını düşünüp oradan başlamaya karar verdim. Pek de yanlış bir karar değildi. Çok zorlanmadan çıkarabilmiştim. Daha sonra zor kısma geldiğimde yutkundum. Üzerimdeki sweatshirtte kan lekeleri ve biraz toz vardı. Değiştirmek zorundaydım ama nasıl yapacaktım? Derin bir nefes verdim. Sargıda olmayan kolumu çıkartmayı deneyebilirdim. Birkaç dakika kolumu çıkartmaya uğraşsam da olmadı. Neden bol bir sweat giymemiştim ki? Dar bir badi giyecek gün değildi kesinlikle!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfiction"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...