9-Only You

3.4K 193 288
                                    

Selena Gomez ft. Marshmello, Wolves ile okuyabilirsiniz.

İyi okumalar.x

"Evet değilsin çünkü," dedi ayağa kalkarak. Bana iki büyük adım attığında aramızdaki mesafe azalmıştı bile.

Sertçe yutkundum ve bende geriledim ancak duvara yakın olduğum için sırtım duvara değmişti.

Nefesi bana yakınlaştığında sabah çok yanlış bir tanım yaptığımı anladım.

Ben ondan etkilenmiyordum. Çünkü sadece etkilensem kalbim saniyede bin kere atmazdı.

Ben ondan deli gibi hoşlanıyordum.

Vücudum deli gibi titrerken tek yaptığım ona bakmaktı. Bal rengi gözlerinin sıcaklığında kaybolmaktı.
Kaslı kollarını kafamın üzerinden duvara yasladı ve bedenini benimkine çok küçük santimler kalacak şekilde yaklaştırdı ancak göğsüm göğsüne değiyordu ve anlımda nefesini hissedebiliyordum.

Daha sonra başını eğip, yüzünü yüzüme hizaladı.

"Çünkü...sen benim için hizmetçim olamayacak kadar değerlisin, Lucy. Dünyada son kişi kalsan bile yine seni hizmetçim yapamam."

Gözlerinde yeşil ve kahverengi kıvılcımlar çaktı. Gerginlik boyadı irislerini sinsice. Yinede gözleri hala sarı, yeşil ve kahverenginin ahengini korudu. Renkler öylece kaldı ve parladılar.

"Buna kalbim izin vermez,"dediğinde, sanki kalbi kalbime dokundu. Gözleri gözlerimle konuştu, nefesi nefesim oldu.

"Çok zor, Lucy. Sana bu kadar yakınken bu kadar uzak olmak çok zor."

Büyük elleri yüzümde gezindi ve hafif bir ılıklık bıraktı.

"Artık yapamıyorum. Saklayamıyorum."

Burnunu burnuma sürttüğünde gözlerimi kapadım ve istemsizce kollarım boynuna dolandı.

"Sende aramızdaki bu şeyi hissetmiyor musun bebeğim?"

Gözlerim kapalı öylece bekledim.

"Güzel okyanus mavilerini göster bana, Lu. Aç gözlerini benim güzel kadınım."

Kirpiklerim öylece titreşti kelimelerinin ağırlığından.

"Tapılacak kadar masum bir güzelliğin var, Lucy."

Yutkundu,daha sonra tek kolunu duvardan çekip belimi kavradı ve beni kendine çekti. Sırtım hala duvara değsede şu an tamamen ona hapsolmuş durumdaydım.

"Tek istediğim sadece sensin, Lucy."

Daha sonra dudaklarını sertçe benimkilere bastırdı. Uzun zamandır bunu bekliyormuşcasına öptü beni. Başta afalladım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Aniden arkadaşlık çizgisinden çıkmış ve bir daha o çizgiye dönmemeye yemin etmiştik. Ve ben bu ani gelişmelerden dolayı donup kalmıştım.

O öptü, ben durdum. Fakat çok geçmedi, vücudum sanki antibiyotik bulmuşcasına kabul etti onu. Yabancılamadı, tamamiyle ona yanıt verdi.

Ellerim sarmaladı saçlarını, elleri tamamiyle çevreledi bedenimi.

Kayboldu, kayboldum, kaybolduk.

İkinci elini de duvardan çektiğinde, belime tutunmuştu. Hatta diğer eli sıkı sıkı beni kavradığı için hafif sıyrılan tişörtümden gözüken tenime değmişti ikinci eli. Bu ürpertti beni de onu da.

There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin