Zayn- Fingers...
❄
"Neden saatlerdir dışarıdayız?"
"Çünkü beraber vakit geçiriyoruz?"
"Tamam orasını anladım da oradan oraya dolanıp duruyoruz ve ben çok yoruldum. Neredeyse akşam oldu."
"Albüm çalışmalarından önce biraz insan içinde bulunalım istemiştim." diye mırıldandım yüzümü ona çevirerek.
Elinin içinde sımsıkı tuttuğu elimi kaldırıp küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra kolunu omzuma sararak beni kendine çekti.
"Kötü bir şey söylemedim zaten, güzelim. İyi düşünmüşsün ama birer kahve alsak fena olmazdı."
Kahveye ben de hayır diyemezdim sanırım.
"Harika olur."dedim gülümseyerek.
Daha sonra caddedeki işlek bir kahveciye girip ben masaya otururken Shawn sıraya girdi. Çok kalabalık olmasada önünde 2-3 kişi vardı. Bu sırada kafenin içinde eski bir şarkının bitiş nakaratı tekrarlanıyordu. Bir kaç saniye sonra şarkı bittiğinde çalan şarkıyla birlikte Shawn'la birbirimize bakmıştık.
Shawn kafasıyla ritim tuttuğunda telefonumu çıkarıp onu videoya almaya başladım.
Bana masumca gülümseyip ritimle başını sallıyordu.
"I wanna follow where she goes."
(Nereye giderse takip etmek istiyorum.)"Şarkıyı sevdin mi?"diye sordum o bana bakıp gülümserken. Başını aşağı yukarı sallayıp onaylandığında dudaklarındaki gülümseme...Tanrım çok mükemmeldi. Eliyle kıvırcık saçlarını düzeltip sonunda sırası geldiğinde kahve siparişlerini verdi ve bir kaç dakika sonra yanıma oturmuştu bile. Kolunu omzuma atıp kahvesinden bir yudum aldığında ben de kahvemden bir yudum almıştım.
Benim hakkımdaki küçük detayları bilmesini seviyordum. Hangi kahveyi sevdiğim gibi...
Telefonum titrediğinde umursamadım çünkü doğum gününe gitmemize 2 saat vardı ve Shawn yanı başımdaydı.
Shawn tüm gün büyük ihtimalle doğum günü için bir şey beklemişti. Hatta bir ara Charlie aradığında "Buraya doğum günümde ailemle mutlu olmak için geldim. Yanımda Lucy var. Ama o bile doğum günümden bahsetmiyor." dediğine kulak misafiri olup bir an önce akşam olmasını dilemiştim.
Kahvelerimizi bitirdikten sonra önce Shawn'ın evine geçtik. Vakit yaklaşıyordu ve buradan sonra Shawn beni evime bırakıp sözde Brian'la buluşacaktı. Ben de o sırada hazırlanıp Shawn'ı Brian'ın bırakacağı yerden alacaktım. Bu yüzden Shawn arabasını evimin önünde bırakacaktı. Gerçi o, Brian iki arabaya gerek yok bahanesini uydurduğu için bıraktığını sanıyordu ama her şey planlıydı.
Shawn her zaman siyah pantolon ve gömlek- tişört takıldığı için renkli bir gömlek seçtiğimde başta itiraz edip siyah bir tişört giymek istese de izin vermedim.
Yarım saatin sonunda beni evime bırakıp gece geleceğini mırıldandı ve dudaklarıma bir öpücük kondurduktan sonra köşede bekleyen Brian'ın arabasına bindi.
Fazla dikkatsizdi. O bana sarılıp, öptüğünde elimi montunun cebine atıp anahtarları aldığımı bile farkedememişti.
Hızlıca eve girip sabah duş aldığım için kendimi tebrik ederek dolabımdan kıyafetimi çıkarıp yatağımın üzerine koydum.
Mavi bir bluz ve siyah etek kombini gerçekten hoş görünüyordu. Aaliyah Mendes sayesinde oluşmuş hoş bir kombin...
Üzerime kot ceketimi alacağım için onu da yatağın üzerine koydum ve Shawn'ın yeni aldığı beyaz spor ayakkabılarımı kutusundan çıkarıp yere koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfiction"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...