18-Tattoo Problem

2.4K 130 55
                                    

;) İyi okumalar. ;)

"Lucy! Shawn! Hoşgeldiniz! Hayatım geldiler!"

Babam da kapıya geldiğinde hala gergince dikiliyorduk.

Annem bana doğru atılıp sıkıca sarıldığında ondan gelen çiçek kokusu beni biraz rahatlatmıştı.

"Tanrım,bebeğim. Seni o kadar çok özledim ki."

Annem yanağıma öpücükler bırakıp saçlarımı düzeltiyordu.

Babam "Hayatım, biraz bana da bırak istersen." dediğinde hepimiz gülmüştük.

Babamın güçlü kolları kendimi bu dünyada güvende hissettiğim ikinci yerdi. Üzgünüm baba ama birincisi artık Shawn Mendes'e aitti.

"Meleğim...sen daha da mı güzelleştin? Bunun mümkün olmadığını söylemişlerdi ama."

"Baba,"deyip yüzümü omzuna gömdüm.

Babam gülüp saçıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Çocuklar içeri gelin. Kapının önünde dikiliyoruz."

Shawn'a elimi uzattım. Annem ve babamın arkasından içeri geçtik.

Annem ve babam ellerimize bakıp güldüğünde utansam da ben de gülümsedim.

"Anne. Baba. Bu Shawn. Erkek arkadaşım."

"Haberlerde sizi fazlasıyla gördük, tatlım."dedi annem gülerek.

Dudağımı ısırıp kolumla Shawn'ı dürttüm.

Sonunda kendine gelip "Merhaba, efendim."diye mırıldandı.

Annem Shawn'a sarılıp "Hoşgeldin,tatlım."diye cıvıldadığında sanırım gerginliği biraz kaybolmuş gibiydi çünkü gülümsedi ve "Hoşbuldum Bayan Williams."dedi. Sesi mırıltı gibi değildi Tanrıya şükür!

Babam elini uzatıp "Hoşgeldin,evlat."diye ciddi görünmeye çalıştığında Shawn zorla gülümsedi ve babamın elini sıktı.

"Hoşbuldum, Bay Williams."

Salondaki koltuklara oturduğumuzda bavullarımızda gelmişti.

Shawn'la yan yana oturup anne ve babama bakmaya başladık.

"Şimdi sen şarkıcısın ha?"dedi babam Shawn'a bakarak. Yüzünde "İşte başlıyoruz." sırıtışı vardı.

Shawn başını salladı.

"Ve kızımın erkek arkadaşısın?"diye sordu. "Bütün o tehlikeli hayatınla birlikte?"

Shawn başını kaldırdı.

"Tehlikeli ünlü hayatımı Lucy'den uzakta tuttuğuma emin olabilirsiniz, Bay Williams."

Babam memnunca gülümsedi.

"Kanadalısın?"

"Evet. Toronto, Ontario."

Babam tek kaşını kaldırdı. "Buz hokeyi seviyorsundur umarım?"

Babam öyle ciddi görünüyordu ki numara yaptığını bilmesem gerçekten ciddi olduğunu düşünürdüm.

"Buz hokeyi favorim,efendim. Kanada'ya gelirseniz sizinle bir maç yapabiliriz?"

Babam güldü. "Demek acemi değilsin?"

Gerçekten de acemi değildi. Bir kere beni hokey oynamaya götürdüğünde ben yerlerde sürünürken o buzun üstünde resmen dans ediyordu ve sayılar atıyordu. Pekala, buz fazla kaygandı.  Benim suçum yoktu!

There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin