There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes

34-Paradise

"Burası tam bir cennet."

"Kesinlikle.Vay canına."

Yemyeşil bir orman, büyük bir nehir ve sessizlik. Bunlar uzun zamandır aradığım şeylerdi.

"Bu nehirde yüzmek istiyorum,"dedi Shawn nehirin yanındaki ağaca kurulmuş salıncağa bakarken. "Ve o salıncağa binmeyi."

Kıkırdadım.

"Bunlar için bolca vaktin var, Mendes."

"Sonunda biraz rahatlayabilecek olmak harika."

Kolunu etrafıma sarıp beni göğsüne çekti. Kokusunu içime çekip ona sarıldım.

Eşyalarımızı yerleştirmiş dışarıyı inceliyorduk. Ve kesinlikle burası mükemmel ötesiydi.

"Albüm için çok heyecanlıyım."dedim gülümseyerek. Shawn kıkırdadı.

"Ben de öyle. Birkaç şarkı hazır gibi. Burada bitirmeyi düşünüyorum."

"Dinlemek için sabırsızlanıyorum."dedim heyecanla. "Ve tabi albümün merchlerini giymek için de!"

"Ah, emin ol bütün merchlerden alacaksın ve magazin sayfalarında onlarla görüntüleneceksin. "Shawn Mendes'in kız arkadaşı onun merchlerini giyerken görüntülendi." Oh,Tanrım ne şaşırtıcı ama (!)" Sesini değiştirince çok komik olmuştu. Bu da kahkaha atmama neden oldu.

"Shawn."dedim gülmeye devam ederken. "Sincaba benziyorsun."dediğimde gözleri dehşetle büyümüştü.

"Tanrım, Lucy!"dedi sitem ederek. Tekrar güldüm ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Shawn! Yeni albümün tur tarihleri bitmek üzere!"

Andrew yanımıza koşarak geldiğinde yüzü gülüyordu.

"2019'a girdikten birkaç ay sonra tur başlayacak. Turun tarihlerini de zaten albümden sonra siteye ekleyeceğiz. Ama turdan önce kalan 7-8 aylık zamanında da festival turları gibi kısa konserlerin de düzenleniyor."

Shawn yutkunup başını salladı.

"Tamamdır Andrew. Sonra ayrıntıyla konuşuruz."

Andrew gülümsedi.

"Pekala, siz çocuklar biraz dinlenin. Geoff kamp ateşi yakacakmış."

Başımızı sallayıp gülümsedik.

Andrew yanımızdan ayrıldığında Shawn yüzü asık bir şekilde derin bir nefes aldı.

"Sorun ne?"diye sordum elimle yanağını okşarken.

"Tur başlayacak. Festival tur önemli değil tatile denk gelmiş oluyor ama ondan sonra okula dönmen gerekecek."

Dudağımı büzdüm. "Hadi ama Mendes üzme kendini. Her fırsat buldukça birbirimizin yanına geliriz. FaceTime yaparız, seni sürekli ama sürekli ararım! Hem tura neredeyse 2 yıl var! Albüm çıksın. Sonra düşünürüz. Hem benim sana söylemem gereken birşey var."

Eliyle belimi sardı. "Ne oldu?"

"Okulumu dondurduğumu biliyorsun."

Başını salladı. Gülümsedim.

"Ben okulumu dondurduğumda zaten kapanmasına 2 ay gibi bir süre vardı. Okuldaki öğretmenlerimde 2 ay için bir senemi harcamamı istemeyip benim sınavlarımı erkenden yaptılar.  Hatırlıyor musun bir kere bir hafta buluşamamıştık. Sebebi buydu. Yani ben çoktan birinci sınıfı bitirdim ve şu an da izinli görünüyorum, okulumu dondurmadım yani. Bu da şu anlama geliyor. Hâlâ okulu dondurma şansım var! İkinci senemde daha Kanada'da olacaksın zaten. Rahatlıkla okuluma gidip seninle görüşebilirim. Albüm hemen çıkmayacak. Festival turlara da seninle yazın gelebilirim. Sonrasında da üçüncü sınıfta okulumu dondurabilirim."