"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıralamamız o kadar mükemmel ki!! İlk gördüğümde şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim! 4 tane birinciliğimiz var!!!! Ve 11k olduk!!! Çok teşekkür ederim!💙
❄
"Lucy, baban çalışma odasında seni bekliyor, tatlım. Konuşmak istediği şeyler varmış."
Ne tesadüf ki ben de tam onunla konuşacaktım.
"Tamam, anne."
Shawn elimi sıktığında yanağına bir öpücük bırakıp sakin olması için gülümsedim. Ben bile bu kadar gerilmemiştim çünkü kararım kesindi.
Ayağa kalktığımda Shawn'da benimle ayağa kalktı.
"Şimdi ben babamın yanına gidip onunla konuşuyorum, sen de gidip valizini toparlıyorsun. Bir kaç güne dönüyoruz."
Bu sefer dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp odamdan çıktım ve babamın çalışma odasına ilerledim.
Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde her ne kadar Shawn'a belli etmesem de fazla gergindim.
"Benimle konuşmak istemişsin."dedim sandalyesinde oturup elindeki laptopta bir şeyler yazan babama bakarak. Laptopunu kenara bırakıp yüzünde bir gülümsemeyle bana baktı.
"Sadece benim konuşacağım şeyler olmadığını biliyorum."dediğinde eliyle karşısındaki koltuğu işaret etti. Yutkunduktan sonra yavaş adımlarla koltuğa ilerleyip, oturdum.
"Lucy... ilk gün söylediğin o şeyler gerçekten...bir şeyi farketmemi sağladı."
"Baba-"
"Hiç bir zaman seni kısıtlayan bir baba olmadım, bebeğim. Her zaman seni destekleyeceğimi biliyorsun. Ve Shawn gerçekten iyi birine benziyor. Sana nasıl baktığını görüyorum ve senin de ona nasıl baktığını tabiki. Bu arada dövmen güzel görünüyor."dedikten sonra güldü.
Ben de başımı eğip gülümsedim.
"Ne olursa olsun seni her zaman desteklerim, kızım. Ne yaşarsanız yaşayın ve okulunu dondurmak istediğini biliyorum."
Hızla başımı kaldırıp babama baktım.
"Baba...Sen nereden-"
"Odan da Andrew denilen biriyle konuşuyordun. Shawn'ın menajeri sanırım?"
Başımı salladım. "Baba..."
"Bir şey söyleme, Lucy. Gerçekten istediğin buysa, yap. Sana asla kızmam. Dediğim gibi Shawn'a güveniyorum. Az önce geçen gün meydanda yaşadığınız hayran olayını gördüm. Olaydan önce senden bir an bile gözünü ayırmadı ve sen dengeni kaybettiğin an sanki buna hazırmışcasına seni yakaladı. Seni önemsiyor, zarar gelmesini istemiyor. Dövme konusunda şaka yapmıştım. Biliyorsun omzumun üzerinde annenin isminin baş harfinin dövmesi var." İkimizde güldük.
