"Lütfen, bana Kanada'da olduğunu söyle!"
"Yemin ederim Kanada'dayım! Otelim de bir kaç aksaklık çıktı. Bir saat içinde sendeyim, bebeğim!"
"Bir saat önce aradığımda da aynısını söylemiştin. Mila acele et artık! Yarın onun doğum günü ve hediyemi gizlice almak istiyorum! Ve sen olmadan asla olmaz."
"Tamam, Lucy, tamam! Bu sefer kesinlikle geleceğim! Bir saate görüşürüz!"
"Görüşürüz,"dedikten sonra telefonu kapatıp koltuğa fırlatacaktım ki bu sefer arayan Shawn'dı. "Güzel zamanlama," diye mırıldanıp telefonu açtım.
"Neredesin güzelim?"
"Evdeyim?"diye sorarcasına karşılık verdim, bir yandan da odama çıkarken. Grace ve Dylan erkenden çıktığı için evde kimse yoktu.
"Buluşmak ister misin? Canım çok sıkıldı. Annem ve babam dışarı çıktılar. Aaliyah bile evde değil. İnanamıyorum çok asosyalim."dediğinde bir yandan da kendine gülmüştü.
Kıkırdadıktan sonra onu nasıl reddebileceğimi düşünüyordum. Camila ile buluşup hediye almamız gerekiyordu ve zamanımız kısıtlıydı. Mendes ailesi büyük ihtimalle Shawn'ın o güzel CN kulesi manzaralı dairesinde doğum günü hazırlıkları ile uğraşıyordu.
"Mhmm... Şu an biraz meşgulum ama işim bitince seni ararım ve beni alırsın olur mu?"
"Bugün neden herkes meşgul Tanrı aşkına? Tüm ekip işleri olduğunu söyledi. Andrew bile! Camila' nın Kanada'da olduğunu duydum ve mesaj attım. O da yalan haber olduğunu ve New York 'ta olduğunu söyledi. Gerçekten fazla yalnız hissediyorum."dediğinde kendimi gülmemek için zor tutsam da bir yandan da ona üzülmüştüm. Ama bu parti süpriz olmalıydı. Her ne kadar Kanada'ya onun doğum günü için döndüğümüzü bilse de yine de içerik gizli kalsın istiyorduk.
"Ah, bebeğim. İşimi erkenden bitirip seninle buluşacağım tamam mı? Sonuçta turdan birkaç günlüğüne döndük ve tur bittikten sonra bile pek tatil yapamayacak kimse. Büyük ihtimalle önemli şeyleri hallediyorlardır."
"Tamam o zaman işini çabuk hallet ve beni ara. Ben şimdi daireme geçiyorum-"
"Hayır olmaz!!"
Tanrı aşkına daireye geçerse süpriz bozulabilirdi. Ama nasıl bir bahane bulacaktım ki?!
"Ne? Neden? Lucy neler oluyor?"
"Olmaz çünkü şey... uh işim bitti!! Ve Dylan ve Grace evde değil! Hadi bana gel!"dedim sesimi yaramazca çıkarmaya çalışarak. "Seni çok özledim."diye ekledim. Kendime sonra gülebilirdim.
Yılın en berbat oyuncusu ödülü Lucy Williams'a gidiyor!
Bir kaç saniye bekledikten sonra gülüp "Yoldayım,"diye sinsi bir ses tonuyla beni yanıtladı ve telefonu kapattı. Şu an sırıttığına emindim ama ne halt yiyeceğim daha önemliydi.
Hediyemi taa bir hafta önceden hazırlatmıştım ama almaya gitmem gerekiyordu. Ortalık karışmıştı cidden. Telefonumdan Camila'yı arayıp açmasını bekledim.
"Camila!"dedim resmen bağırarak sonunda açtığında.
"Lucy yol-"
"Hayır, sakın buraya gelme! Shawn az önce beni aradı ve buluşmak istedi. Başta geçiştirsem de sonra dairesine gideceğini söyleyince bana gelmesini söylemek zorunda kaldım!"
"Tanrım, daireye gidemez! Ama bir dakika, hediyen?"
"Onun için aradım zaten. Benim için sen gidip alır mısın? Adresi biliyorsun. Gerçekten özür dilerim ama başka Shawn'ı durduramazdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes
Fanfiction"Çıldırmanı seviyorum. Kararlarımı yönetmeni, kontrolümü ele geçirmeni istiyorum. Ah, sanırım sallanıyorum. Bebeğim, nereye gidersen git seni takip etmek istiyorum. Senin hakkında durmadan düşünüyorum ve bunu biliyorsun. Peki, beni durduracak hiçbir...
