There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn Mendes

29- Why

"Bir şey olduğu yok. Sadece konuşuyorduk."

"Ne hakkında?"

Andrew ensesini kaşıdı. Anlaşılan konuşmaya niyeti yoktu.

"Önemli bir şey değil."diye devam ettim, Shawn bize doğru yürümeye başladığında.

"Demek önemli bir şey değildi?"diye sordu, ciddi bir şekilde bakmaya devam ederek.

"Aynen,"dedi Andrew sonunda konuşabildiğinde.

"Her şeyi duydum."

"Shawn...bak-"

"Hayır. Hadi Lucy."

Shawn yanıma ulaştığında belime kolunu sardıktan sonra ciddi ifadesini bozmadan arkasını döndü. Ama ilerlemeden önce omzunun üzerinden Andrew'a baktı.

"Onu satın almanıza gerek yok. O zaten bana ait." Ve Andrew'un bir şey demesine tekrar izin vermeden benimle birlikte kapıyı açarak odaya girdi.

"Lucy gerçekten özür dilerim. Ben böyle bir şey yapacak-..."

"Şşt."dedim kollarımı boynuna sarıp ona sarılırken. "Biliyorum, senin suçun yok."

İlişkimi saçma sapan anlaşmalarla çevreleyemezdim. Gerçekten çok saçmaydı! Tanrı aşkına! Sevgilimden ayrılmamam için anlaşma yapmam gerekiyordu! Bir tür kural gibi.

Hey Lucy Shawn'la ayrılamazsın çünkü anlaşman var.

Gerçekten aptalcaydı.

"Sadece seninle yaşadığım ilişkiyi bu kadar basit hale indirgemeleri kalbimi kırdı. Ben senin için okulumu bıraktım. Hala sana olan sevgimi sorgulamaları çok anlamsız.
Hayat bu kadar sahteyken sahip olduğum tek gerçek şeyi sahte hale getiremem."dedim geri çekildiğimde.

Shawn anlını anlıma yasladı ve gülümsedi.

"Sorun yok bebeğim. Buna izin vermeyeceğim."

Ona tekrar sarıldım ve kokusunu içime çektim. O kadar güzel kokuyordu ki.

"Nasıl bu kadar güzel kokuyorsun?"diye sordum o pozisyonumuzu bozmadan geri geri yürüyerek yatağa uzanıp bana sarılmaya devam ettiğinde.

"Nasıl kokuyorum?"dedi gülerek.

Dudağımı büzdüm. "Bir isim veremiyorum ama şey... fazla huzurlu, uyku getirici,ferahlatan ve hoş bir koku. Sonsuza kadar parfüm olarak kullanabilirim."dedim elimi yumuşacık yüzünde gezdirirek. Henüz ergenliği yeni atlattığımız düşünülürse bir kaç sivilcesinin olması normaldi ama çok tatlı görünüyorlardı ve yüzünün yumuşaklığına bir etkileri yoktu. Hele ki o yara izi. Gamzeye ihtiyacı var mıydı ki onun? Bu yara izi benim yuvam olabilirdi eğer o güzel kalbi beni kabul etmeseydi.

Gözlerindeki yeşile çalan renk sıralamasında gezdirdim kendi mavilerimi. Ve o küçük masum tembel gözünde. Tanrı aşkına, tembel göz bile onda mükemmel duruyordu. Elimi tembel gözünün kapağında hafifçe gezdirdikten sonra parmağıma küçük tatlı kıvırcıklarından birini doladım ve kıkırdadım.

Instagramda sürekli denk geldiğim fotoğrafları hatırladım. Shawn'ın bazı kıvırcıkları  harflere benziyordu. "S" gibi. Ve fanlar o harfin yanına Shawn'ın isminin kalanını ekliyorlardı ve gerçekten komik görünüyordu. Bazıları fazla kıvırcık olan saç tutamlarına sörf yapan adam emojisi bile koymuştu.

Benim Instagramım ise şimdiden 200k olmuştu bile. Gün geçtikçe artmaya da devam ediyordu. O kadar çok yorum,mesaj ve beğeni geliyordu ki. Tanrım bazen sinirlenip hesabı silmek istiyordum.