17-Nervous

2.2K 141 20
                                    

"Hadi, Shawn! Uçağı kaçıracağız!"

"Hayranların saldırısına uğramamız benim suçum mu? Hepsiyle resim çekilmeden nasıl gidebilirdim?!"

"Tanrı aşkına Shawn! Ünlü olan sensin, tabiki senin suçun!"

Bir yandan koşuyor bir yandan konuşmaya çalışıyorduk. Bavullarımız çoktan uçaktaydı ve bu gidişle biz olmadan İngiltere'ye gideceklerdi.

Shawn'a hadi diyordum ama benden hızlı koşuyordu. Hadi ama! Bende onun kadar olmasa da uzun sayılırdım ama onun gibi koşamıyordum. Üstelik elimi tutup çekiştirdiği halde.

İnsanlar bize bakıyordu ve resim çekiyorlardı.

Shawn güldü ve bir anda durup beni sırtına aldığında ne olduğunu anlamamıştım. Bacaklarımı beline dolayıp kollarımı sırtına ve boynuna doladım. Tekrar koşmaya başladığında üzerinde ben olmama rağmen hala hızlıydı.

"Shawn... buna ne gerek vardı! Ben gayet de hızlı koşuyordum!"

Güldü. "Uçağı kaçırtacak kadar hızlıydın tatlım."dediğinde gözlerimi devirip saçını çektim. O ise hala gülüyordu.

İnsanlar gülerek bizi izlemeye devam ediyordu. "Tanrım! Shawn Mendes ve sevgilisine bakın!"

Sonunda uçağa yetiştiğimizde görevli tuhafça bize baksa da gülümsedi ve içeri geçip koltuklarımızı aramaya başladık. Tabiki Shawn'ın sırtından inmiştim.

"Uçağa binmeden uçağa binmiş oldun." dediğinde beni sırtına alışından bahsettiğini anlamıştım. Ama fazla bir tuhaf cümle olmuştu.

"Ya ne uçak ama."

Gülüşüp koltuklarımızı bulduğumuzda ön koltuğumuzdaki Andrew ve Josiah'ı gördüm. Onların önünde Zubin, Mike, Geoff ve Dave oturuyordu.

"Tanrı aşkına, Shawn! 15 dakikaya geliyoruz dedin ve 35 dakika oldu! Hangi cehennemdeydiniz?!"

Mike güldü. "Hadi ama Gertler. Tahmin etmesi zor olmamalı." Zubin Mike'la beşlik çalıp güldüğünde inleyip yüzümü Shawn'ın omzuna gömdüm.

"Mike. Lucy'i utandırma seni aptal. Ayrıca üzgünüm Andrew. Yine bir hayran karmaşası yaşadım."

"Gizlice geleceğinizi söylemiştiniz. Gerçekten gizli olmuş."

Andrew güldüğünde başımı Shawn'ın omzundan kaldırıp biraz da olsa normal davranmaya çalıştım.

Bu çocukları seviyordum. Hepsi komik ve eğlenceliydi. Ama beni genelde utandırmaya çalışıyorlardı. Bu konuda genelde Teddy yanımda oluyordu. Tabi bazen Shawn ve beni uyurken çekiyor ve sosyal medyada paylaşıyor olsa da yine de beni güldürüyordu ve iyi bir dosttu. Shawn ekip olarak onlara sahip olduğu için çok şanslıydı.

Teddy şu an nerede bilmiyordum ama işi olabilirdi. Zaten biz Shawn'la yalnız gitmeyi planlasak da çocuklar ilgi çekmemek için ekip olarak gelmenin mantıklı olduğunu ve uzun süre kalmayacaklarını söylemişlerdi.

Sonunda uçak kalktığında aylar sonra
ailemi göreceğim için heyecanlıydım. Üstelik erkek arkadaşım da onlarla tanışacaktı!

Başımı Shawn'ın omzuna yasladım. O da Kafasını benim kafama yasladı.

Kendimi mutlu hissediyordum. Shawn bana mutluluk veriyordu.

Telefonumu çıkarıp uçuş modunda olup olmadığını kontrol ettikten sonra kulaklıklarımı telefonuma taktım ve kulaklıklarımdan birini Shawn'a uzattım.

Gülümsedi ve alıp kulağına taktı.

İlk şarkıyı başlattığımda ikimizde kıkırdamıştık. Karışık çalma modunda olduğu için olabilirdi çünkü en son Sweather Weather dinlediğimi sanıyordum. Ayrıca karışık çalma modumda kapalıydı. Ah, bazen unutup karışık çalmaya alabiliyordum.

There's Nothing Holdin' Me Back // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin