Mert telefonu açıp kulağına götürdü.
"Efendim Hayal" dedi. Hayal ona ne dediyse yüzü birden gerildi. Alnında çizgileri ve sinirden damarı gözüktü. Kafasını sallayıp gözlerini gözlerime dikti."Hangi hastane?" Diye sordu. Hastane kelimesini duyunca ben de gerildim. Dikkatle Mert'in yüzüne baktım. Yüzünden hüznü belli oluyordu ama sert duruşundan hiç taviz vermemişti. Telefonu kapatıp
"Atla" dedi.Beraber arabaya bindik geri geri gidip yola çıktığımıza gaza bastı. Normalde 1 saat süren yolculuk yarım saatte bitmişti.
"Seni evine bırakıyorum." Dedi onu bu hâlde yalnız bırakamazdım.
"Kime ne olmuş Mert bir şey söyler misin?" Dedim
Sinirle direksiyona vurup "Semih'i vurmuşlar şerefsizler" dedi. O kadar şaşırmış ve üzülmüştüm ki
"Nee!" Diye bağırdım. Semih iyi çocuktu ona şimdiden çok alışmıştım ve böyle zamanında benimde onların yanında olmam gerekiyordu."Bende geliyorum hastaneye Mert." Dedim. Yerime tekrar yerleşip kemerimi bağladım. Kafasını olumlu anlamda salladığında hastanenin yolunu tuttuk.
---
5 dakika da Mert'in arabayı hızlı sürmesi sayesinde hastaneye geldik. Mert arabayı park etti ve koşarak hastaneye girdik. Mert danışmayla konuştuktan sonra"Beni takip et. Ameliyathanedeymiş" dedi. Ona kafamı sallayıp peşinden gittim. Bir koridora girdiğimizde Uğur, Tuna, Mete ve Hayal ameliyathanenin koridorunda bekliyorlardı. Tuna ellerini kafasının arasına almış, Hayal sinirli görünüyordu.
Mert'in geldiğini gördüklerinde toparlandılar. Uğur Mert'e dönüp "Erol" dedi. Bu ismin anlamını bilmiyordum ama Mert'in yine sinirden alnında damarı belirmişti. Gömleğinin yakasından tutup çekti ve bir düğmesini açtı. Bunalmış gibi hâli vardı.
"Tam tahmin ettiğim gibi" dedi.
Hayal "Babasının ölümünden seni sorumlu tutuyor. Daha tedbirli olmalıyız Mert. Çok fazla göz önündeyiz. " dedi.
Mert sıkıntıyla kafasını sallayıp, "nasıl oldu bu?" Dedi. Hayal oturduğu yerde ileri kayıp Mert'e yer açtı. Mert bana göz ucuyla 'sen otur' bakışı attı sonrada Hayal'in tam karşısında duvara yaslandı. Ben Hayal'in yanına oturduğumda Hayal bana göz devirmişti
"Semih'le evimin önüne geldiğimizde ateş açıldı. Semih savunmasızdı ama ben tedbirliydim." Dedi. Çantasının ağzını açıp silahının ucunu gösterdi. Mert devam etmesi icin kafasını salladı.
"Semih'i korumak adına bir kaç el ateş ettim ve hemen bahçeye girdik. Onlardan 3 kişiyi devirdim ama Semin'e baktığımda omzundan kanlar akıyordu. Bahçeden çıkamazdık çünkü adamlar dışarıda bizi bekliyordu. Bende ambulansı aradım. Ekipler gelince de onlar kaçtı. Polislere silahı temizlerken yanlışlıkla kendisini vurduğunu söyledim" dedi Hayal. Sıkkınlıkla derin nefes aldı.
"Hem babası yüzünden seni suçluyor hemde Deniz' istiyorlar Mert." Dedi. Mert kafasını yere eğmişti. Düşünüyor gibi hâli vardı.
Merakıma dayanamayarak sordum " Deniz'de kim?" Dedim. Hepsi aynı anda Mert'e baktılar. Söyliyecek mi diye merakla bekliyorlardı.
"Çocuklar Duru zaten Deniz'in arkadaşı hâline gelmiş. O kızın daha fazla sırrını Duru'dan saklayabilceğini sanmıyorum ve anlatacağım çünkü Duru'ya nedense güveniyorum." Dedi Mert. bana gülümsemişti.
"Hey! Kimden bahsediyorsunuz siz. Benim Deniz diye arkadaşım yok" dedim, Kafam karışmıştı.
Uğur "Duru, Mümine onun gerçek adı değil" dedi. "Hangi anne baba, çocuğuna bu ismi koyup ona böyle bir kötülük yapar?" Dedi Mete.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
ActionBenim hikayem yeni şehire taşınmamızla başladı. Buralar bana yabancı, buralar bana karışık ve benim rehbere ihtiyacım var. Hayatım bu şehirde darmadağın oldu. Kendimi tanıyamaz hâldeyim. En büyük arzum intikam almak. Ben Duru. Benim hikayeme hogel...