Erol'a kısacık sahte bir gülümseme gönderdikten sonra elimi çektim. Gözleri halâ üzerimdeyken bir el kolumu tuttu.
"Hadi gidiyoruz" dedi Tuna.
Ona kafamı sallayıp Erol'dan gözlerimi ayırdım ve çıkışa yürümeye başladık. Kapının önündeki adamlar bizi incelemeye devam ederken Tuna ve Uğur onlara ölümcül bakışlar atıyorlardı.
Mekândan çıkıp arabanın yanına yürümeye başladık.
"Seni getirmemeliydim" dedi Uğur. Kafamı ona çevirdim ve şaşkınca baktım
"Neden?"
Uğur yürümeye devam ederken elindeki silahı daha çok sıkmaya başlamış ve bıkkınlıkla nefesini dışarı vermişti.
"Erol'un pis bakışlarını farketmediğini söyleme bana" dedi Uğur.
Çoktan arabanın yanına varmış, kapısını açıp arka koltuğa oturmuştum.
"Evet farkettim." Dedim usulca.
Arabada sessizlik devam ederken aklıma gelen şeyle gülmeye başladım. Uğur dikiz aynasından bana anlamsız bakışlar atarken Tuna arkaya döndü
"Çocuğum komik bir şey varsa söylede bizde gülelim" dedi ögretmen edasıyla. Onun taklidine daha çok güldüğümde aklıma gelen şeyi söylemeye karar verdim.
"Aklımdaki Erol kel, göbekli, yaşlı, elinde tabancası olan artist mafya tipiydi" dedim gülmeye devam ederken. Ardından ekledim
"Bu Erol dimi eminiz?"
Tuna ve Uğur gülümseyince Uğur,
"Malesef" dedi.
Başımı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Semtin kalabalığından uzaklaşmış, daha çok etrafta tek tük evlerin olduğu, ağaçlar ve çayırlarla kaplı yere giriş yapmıştık. Görüş açım bulanıklaşıp göz kapaklarım ağırlaşmaya başlayınca kendimi zorlamayıp kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
*
"Duru. Kalk geldik"
Gözlerimi araladığımda halâ arabada olduğumu ve önden Uğur'un bana seslendiğini farkettim. Kendime gelip doğrulduğumda arabanın kapısını açıp aşağı indim ve derin nefes aldım. Temiz havayı içime çektiğimde artık uykudan eser kalmamıştı. Uğur ve Tuna'nın arkasından eve girdim.
Etraf sessizdi. Kimseyi göremedim. Tuna ile birbirimize baktıktan sonra merdivenlere yönelip bodrup kata indik. Demir kapıyı ittirip soğuk ve soluk renkli, geniş bodruma indiğimizde ortada kocaman bir masa ve masanın etrafında toplanmış bizimkileri gördüm.
Bizim geldiğimizi farkettiklerinde hepsi oturdukları yerden kalıp başlarıyla selam verdiler.
"Napiyosunuz?" Dedim.
"Plan." Dedi Mert soğuk sesiyle daha sonra Uğur'a döndü ve
"Gel" dedi. Ciddi tavrı bir şeylerin ters gittiğine işaretti sanırım. Onlar merdivenlerden tekrar çıktıklarında masaya yaklaştım."Gördün mü Erol'u?" Dedi Hayal sırıtarak. Yanına vardığımda koluna girdim.
"Evet gördüm. Etraftaki psikopatlarıda Tuna tanıştırdı eksik olmasın" dedim gülümserken.
"Duru'ya tanıştırdıkça bi baktım bu titriyor korkudan. Gülmemek için zor tuttum kendimi" dedi Tuna
Hızla gözlerimi Tuna'ya çevirip kaşlarımı çattım ve işaret parmağımı ona uzattım "hiçte bile. Öyle bir şey olmadı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
ActionBenim hikayem yeni şehire taşınmamızla başladı. Buralar bana yabancı, buralar bana karışık ve benim rehbere ihtiyacım var. Hayatım bu şehirde darmadağın oldu. Kendimi tanıyamaz hâldeyim. En büyük arzum intikam almak. Ben Duru. Benim hikayeme hogel...