BÖLÜM 20

22 3 0
                                    

Tesise yaklaşmaya başladığımızda bizimkiler ve adamlar saklanmışlar ve bazıları tesisin etrafını sarmışlardı. Etrafta kimse görünmüyordu hatta burası terk edilmiş gibiydi.

"Doğru düzgün biyerde buluşmak isteseydi şaşardım zaten" dedi Mert.

Beraber arabadan inip kapının olduğu yere yürümeye başladık. Kapının önünde 2 adam vardı.

Mert,
"Söyle Deniz'e dışarı gelsin. Ne konuşacaksa burada konuşsun." Dedi

Adamlardan biri iki adım öne çıktı ve
"Seni içerde bekliyor" dedi tok ve düz sesiyle

"Ya dışarı gelir yada biz gideriz!" Diye bağırdı Mert.

Sesi ürkütücü çıkmıştı. Bağırmaya başladığında ödüm kopmuş, yerimde zıplamıştım. Adamda bunu beklemiyor olacak ki yerinde sendelemişti.

Kollarımı göğsümde buluşturdum ve adama öldürücü bakışlar attım. Adam kafasını bana çevirdi.

Her şey aniden oldu

Adam silahi belinden çıkartıp bana doğrulturken tesisin içinden adamlar çıkmaya başladı. Mert daha silahını çıkaramadan nerden geldiğini anlayamadığım bir adam Mert'in kollarını sardı ve silahını düşürdü. Tesisten çıkan adamlar etrafımızı sardı

"Ulan bir kere doğru düzgün şerefiyle iş yapsa ölür. Vallaha ölür" Mert son cümlesini gülerek söylemişti. Silahını bana doğrultan adam Mert'e anlamsız bakışlar atarken ben adama seslendim

"Pişt"

Adam kafasını bana çevirdi

"Şakalandın" dedim. Ve kahkaha atmaya başladığımda adam alnından vuruldu ve yere düştü. Silah sesleri patlamaya başladığında Mert'i tutan adamında yere düştüğünü gördüm. Belimden silahı çıkarıp hem önümüze geleni vuruyor hemde Mert ile arabaya koşuyorduk. Ikimizde arabaya bindiğimizde ben camdan silahımı çıkardım.

Mert arabayı, ortadaki adamların üstüne sürmeye başladı. Kimi geri kaçıyor kimide arabaya ateş etmeye çalışıyordu. Tam ortalarına geldiğimizde Mert, el frenini çekti ve araba drift çekerken bende etrafa ateş ediyordum. Araba bir tur döndükten sonra durdu. Etrafa baktığımda yerde yatan adamları gördüm.

Bizimkiler saklandıkları yerden çıkınca hepimiz seslice gülmeye başladık. Tuna yerdeki adamları göstererek resmen hömkürüyordu

"O arabayla yaptığınız tek kelimeyle EFSANEYDI" dedi.

Uğur tesisin içini kontrol etti

"Deniz yok. Tamamen tuzak yani." Dedi. Daha sonra ekledi
"Polis gelir birazdan. Hadi tüyelim."
Ona kafamı salladım ve arabaya doğru yürümeye başladık. Mert yanıma iyice yaklaştı ve kolunu omzuma attı.

"Gunden güne daha iyi oluyorsun bu silah işinde" dedi. Sırıtarak ona döndüm

"Eee hocam kim" dedim Hayal'i öven bir gururla.

"O hocan bi süreliğine yok. Yeni hocanla tanışmak ister misin?" Dedi

Kaşlarımı çattım
"Kimmiş o?"

Göğsünü dikleştirdi ve "Ben" dedi.

Ona kahkaha attığımda arabanın kapısını açıp oturdum. Oda yerini aldığında yola koyulduk. Yerimde titrediğimi hissettim. Elimi cebime soktum ve telefonumu çıkardım.

Hayal:
Deniz Istanbul'da.

Ben:
Burada olmadığı kesin

Hayal:
Orada değil zaten 2 saat önce falan buraya geldiler

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin