BÖLÜM 13

30 15 2
                                    

Bu Dünya'da ailemden bir tek Nur kaldı. Onu korumak için artık her şeyi yaparım. Göğüsümdeki acı, beni büyütüp olgunlaştıracak. Önce çok çalışmalıyım. Acele edip aptalca davranırsam hem kendi canımı hem de yeni ailemin canını tehlikeye atarım. Önce düşünmeliyim daha sonra çalışmalı ve en son harekete geçmeliyim. Düşmanlarım benden korkacaklar.

Acımın aynısını onlara yaşatacağım. Kalbimi kıranların kalbini parçalayacağım. Ölümden korkum yok

Şimdi benden korkacaklar

Ailemin mezarından uzaklaştığımızda ablama baktım. O benden her zaman daha hassas olmuştu. Her ne kadar her işte benden daha iyi olsada o hep hassastı. Gözündeki yaşlara engel olamıyordu.

Onun yanına gidip koluna girdim. Mezarlıktan çıktığımızda Mert arabasıyla önümüzde durdu.

Ben öne geçtim ablam ve Uğur ise arkaya oturdu. Yolculuk boyunca sessizdik. Benim için yas bitmişti ama Nur'un yasına saygı duyuyordum.

Yarım saat sonra mekâna geldiğimizde arabalardan inip merdivenlerden çıktık. Salona giriş yaptığımızda Tuna, Mete ve Semih'in bilgisayarlarda çalıştığını, Hayal'in bıçaklarını bilediğini gördüm. Uğur ve Mert çocukların yanına gitmişti. Ablam ise odasına girmişti.

Ne yaptıklarına bakmak için çocukların yanına gittim.

Mete eğildigi bilgisayardan doğrulup benim görebilmem için kenara çekildi.

"Bir kaç fotoğraf çektik Duru. Tespitlerimize göre ön bahçede 2 tane, arkada 3 tane kamera var. Inanabiliyor musun Duru? Koca evin bahçesinde yalnızca 5 kamera var. Bu adamlar kendilerine çok güveniyor" dedi Tuna.

Gözlerimi bilgisayara diktiğimde evin fotoğraflarını gördüm. Büyük bir villaydı. Dışı krem ve gri renklerinde hoş görünümlüydü.

'Yazık olacak' diye geçirdim içimden. Bu evi cayır cayır yanarken seyredecektim.

Tuna'ya dönüp "devam et" dedim.
Tuna başını sallayıp bilgisayara geri döndü ve fotoğrafı ilerletti. Bu fotoğrafta bahçedeki adamları çekmişlerdi.

"Bahçenin ön kapısında bekleyen 2 izbandut adamlar dikiliyorlar. Bahçede dolaşan 3 adam var ama rahat bırakmak için Deniz ve Nihat'ın etrafında fazla dolaşmıyorlar" dedi. Başka bir fotoğrafa geçtiğinde fotoğrafı inceledim

Bu fotoğrafta evin içi çekilmişti. Fazla yakınlaştırıldığı için bulanıktı  ama siyah takım elbiseli bir adamın dikildigi belli oluyordu.

"Evin içinde de korumalar olduğunu tahmin ediyoruz. Ama çok yoktur çünkü o adamdan başka hiç bir adam göremedik." Dedi.

"Deniz ve Nihat'ı görebildiniz mi?" Diye sordum.

Mete "evet gördük. Beraber bahçede yemek yiyorlardı." Dedi.

Bilgisayarın ekranına bakarken eğildiğim için doğruldum. Iki kolumu da bağladıktam sonra Tuna ve Mete'ye döndüm.

"Peki bahçenin dışında ki kameralara dikkat ettiniz mi?" Dedim. Mete ve Tuna birbirine bakıp gülümsediler.

Mete " bahçenin dışarısını izleyen tam 4 kamera var. Evin dışındaki yer yeri izliyorlardı." Dedi. Onun lafının ardından Tuna eğilip bir çantayı masanın üstüne koyup içerisinden fotoğraflar çıkardı.

"Bu fotoğrafları evi incelediğimiz süre boyunca kameranın önüne tutturduk" dedi." Fotoğraflara baktığımda, bunların güvenlik kameraların baktığı yerlerin fotoğrafları olduğunu gördüğümde yüzüme sinsi bir sırıtış yerleştirdim.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin