20.BÖLÜM

5.9K 299 74
                                    


Medya : Sakar Kız Deniz

Yavaşça gözlerimi araladığımda etrafıma bakındım. Odamdaydım. En son salonda Emir'in omzunda uyuya kaldığımı hatırlıyorum. Telefonumu elime alıp saate baktım. Sabah olmuştu ve saat altıydı. Erkendi henüz. Yavaşca yatağımdan inip banyoya doğru adımladım. Yarım saatlik bir duş aldıktan sonra odama gidip okul kıyafetlerimi giydim. Bugün saçlarımı iki yandan da örecektim. Saçlarımı güzelce ördükten sonra aynaya baktım. Güzel olmuştu bence böyle. Montumu da giyip çantamı omzuma aldım.

Kapıdan çıkıp kilitledikten sonra merdivenlerden inmeye başladım. Apartmandan çıktıktan sonra yürümeye başladım. Bir den gözlerim kapanınca kaşlarımı çattım. Gözlerimin üzerin de duran iri ellere tuttum. "Kimsin sen ya?" Arkamdaki kişi ellerini bırakınca arkama döndüm.

Emir sırıtarak bana bakıyordu. "Ben de seni almaya geliyordum. Sabah'a doğru eve gittim." Demek ki sabah'a kadar benim yanımda kalmıştı. Kafamı salladım. "Hadi bakalım Sakar Kız. Arabaya bin. Okula geç kalıyoruz." "Peki Antilop Suratlı hemen biniyorum." Emir gülüp kafasını iki yana salladı. Ben de gülüp arabaya bindim.

Arabaya bindiğimiz de Emir bana döndü. "Sence de yakışıklı değil miyim?" Tamam belki biraz yakışıklı olabilirdi. Ama biraz yani. Şöyle küçücük. Az yak-

Kimi kandırıyorsun kızım sen? Yakışıklı çocuk işte. Zaten bir gün bu yalanların yüzünden çarpılcaksın. Tövbe Yarabbim.

Sanırım iç sesim haklıydı. Ama bunu Emir'in bilmesine gerek yoktu. "Hiçte bile sen yakışıklı değilsin ki. Kim demiş yani yakışklı olduğunu? Peh. Ben mi? Atma Emir ben öyle bir şey söylemedim. Yani tamam azıcık söylemiş olabilirim ama-"

Emir sırıttı. "Tamam Sakar Kız." deyip arabayı çalıştırdı. "Ve yalan söylemene gerek yok. Ben, sen yalan söyleyince anlıyorum." Oflayıp önüme döndüm.

Okulun önüne geldiğimiz de Emir arabayı park etti. Yürümeye başlayınca yine birisi gözlerimi kapattı. Ofladım. "Emir sensin biliyorum."  Gözlerimi elimden çekince arkamı döndüm ama Emir değil Savaş'tı gözlerimi kapatan. Zıplayıp kollarımı boynuna doladım. "Ya Savaşkım benim. En sevdiğim kuzeniim." Savaş güldü. "Biliyorum beni çok seviyorsun ve en sevdiğin kuzenin ve en yakışıklı kuzenin ve-" Kaşlarımı çatıp Savaş'a baktım. "Ay tamam be. Bugün de herkesin egosu tavan yapmış zaten. Hadi sınıfa gidelim."

O sırada yanımıza Emir geldi. Hep birlikte sınıfa doğru çıkarken Savaş Emir'e döndü. "Eee Emir? Var mı sevgilin ya da sevdiğin?" Emir de Savaş'a bakıp kafasını iki yana salladı. "Yok kardeşim. Olan olayları sen de biliyorsun. Daha sevgilim falan olmaz benim."

Savaş bana döndü. "Hadi Deniz sen sınıfa çık. Biz Emir ile biraz konşalım." Kaşlarımı çattım. "Ama-" "Deniz. Hadi sınıfa." Oflayıp önüme döndüm ve merdivenleri çıkmaya başladım.

Emir... Her ne kadar eğlenceli, iyi biri olsa da gerçekten kötü olaylar yaşamıştı belki de. Neler yaşadığını, neler olduğunu bilmek istiyordum. Ama bunların hepsini Emir'in bana anlatasını istiyordum.

Sınıfın önüne geldiğim de kapıyı açtım. Açtığım gibi kafama gelen top halindeki kağıtla kaşlarımı çattım. "Ay kanki. Çok pardon ya ben çöpe atmaya çalışıyordum." Kağıdı yerden alıp ben de Ulaş'ın kafasına attım.

Gülüp yerime oturdum. Birden iki tarafımdan da aldığım darbe ile sarsıldım. Damla ile Merve üzerime atlayıp bana sarılıyordu. "Nefes alamıyorum lan. Öleceğim." İkisi de gülüp beni bıraktı. "Hadi bugün çıkışta bir şeyler edelim." Kafamı sallayıp Merve'yi onayladım. "Tamam. Bir şeyler yemeye gideriz." Damla bana bakıp kaşlarını çattı. "Zaten sen hep mideni düşün Deniz. İnsan bi alışverişe gidelim falan der." Omuz silktim. "Bence yemek daha önemli."

SAKAR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin