2.BÖLÜM

12.4K 502 101
                                    

Medya:Emir

Kapının önüne geldiğimde kapıya vurdum. Babaanem kapıyı endişeli gözlerle açarken "Neredeydin kız? Geç kaldın."dediğinde. İçeri girip "Hiç. Her zamanki sakarlığım tuttu işte. Neyse. Yemekte ne var? Sarma var mı sarma?"dediğimde babaannem gülüp "Sarma var ama daha sofrayı hazırlamadım. Bekle birazcık."dediğinde "Oley be. Sarma var. Ah canım babaannem benim."deyip yanaklarını öptüm.

"Tamam deli kız dur. Hadi git üzerini değiştir."dediğinde kafamı sallayıp odama doğru ilerledim.

Odama girip pijamalarımı giydim ve yatağıma atladım ve düşünmeye başladım. Bugün okul çıkışı yaşananlar... Kim bana aşık olacaktı ki? Veya bu neyin intikamıydı? Ya da o çocuğun kardeşine ne olmuştu? Ben böyle düşünürken telefonum çalmaya başladı.

Arayana baktığımda Damla'nın aradığını gördüm. Telefonu elime alıp aramayı cevapladım. Damla "Naber lan? Ne yaptın okulda bugün bensiz?"dediğinde güldüm.

"Damla varya bugün neler oldu bilemezsin. Kızım yani olaylar olaylar. Sen orada yatıp tembellik yaparken ben neler yaşadım."dedim. Eminim Damla şu an meraktan çatıyordur.

"Ay Deniz anlatsana yav. Ne oldu? Dur. Ya da anlatma. Ben sizin eve geliyorum. Yemekte ne var?"diye sorduğunda "Balık"diye yalan söyledim. "Bana yalan söyleme. Sarma var dimi. Bekle. Uçarak oraya geliyorum."dedi ve telefonu kapattı.

Yatağımda tam uyku moduna geçmişken kapı gürültülü bir şekilde açıldı ve Damla elinde iki tabak sarmayla içeri girdi.

"Oha Damla. Canım arkadaşım nasıl aldın bunları?"dedim. Damla yatağımın üzerine oturup kafasını tripli bir şekilde sağa çevirdi. "Hıh. Sen bana yalan söyledin. Küstüm ben sana. Hani evde balık vardı?"dediğinde "Ay Damla'm benim sen ne kadar şakacı bir şeysin öyle. Ben sana hiç yalan söyler miyim? Şaka yaptım kız. Hem eğer benimle barışmazsan sana bugün olanları anlatmam."dediğimde Damlanın gözleri ışık hızıyla bana döndü.

"Hemen anlat. Hem ben sana hiç küser miyim. Çabuk anlat. Ne oldu?"dediğinde olanları anlatmaya başladım.

***
...İşte böyle Damla"dediğimde Damlanın ağzı ve gözü sonuna kadar açılmış bana bakıyordu. "Ağzını kapat sinek kaçacak."deyip güldüm. "Oha. Sen nasıl bu kadar olay yaşarsın? Ve ben yoktum. Ah keşke orada olsaydım. Ama ben Emir'i çok merak ettim."deyip telefonunu çıkardı. 

"Deniz. Emir'in soyadı ne?"diye sorduğunda "Kızım sen şaka mısın? Ne olabilar Emir'nin soyadı?"dediğimde "He. Yaman."deyip telefonunu kurcaladı. "Oha. Deniz bu çocuk çok taş. Ne kadar tatlı."dediğinde gözlerimi devirip kafamı iki yana salladım.

"Ay bak şu resimde Ulaş'ta var. Ne kadar tatlı bir çocuk. Çok şeke-""Ay Damla yeter bir sus. Ay şimdi tatlı dedinde canım tatlı çekti. Hadi mutfağa gidelim. Babaanem yemeği hazırlamıştır."dediğimde ikimizde mutfağa doğru ilerlemeye başladık.

Babaannem tabaklarımızı dolduruyordu. "Siz ikiniz daha demin iki tabak sarma yemediniz mi?""Yedik babaannem yedik ama sarma bu doysamda yemeliyim."dediğimde babaannem gülüp yerine oturdu.

Yemeğimiz bittiğinde Damla ile babaannemin iki yanağından öpüp mutfaktan çıktık. Damla "Ben artık gideyim. Geç oldu."dediğinde kafamı salladım ve Damla'ya "Kapının yolunu biliyorsun. Bir daha oraya gelemem. Yarın görüşürüz." dediğimde Damla"Ay ne kadar misafir perversin. İnsan bi arkadaşını yola koyar. Neyse hadi sonra görüşürüz."dedi ve ardından kapı sesini işittim.

Odamda yatağa yatmışken aklıma annem ve babam geldiğinde gözlerim dolmaya başladı. Hayır. Hayır şimdi ağlamamalıyım. Onları gerçekten çok özlüyordum. Ve onların ölümü...Babaannem ve Damla da olmasaydı gerçekten atlatamazdım.

Kafamı iki yana sallayıp bunları düşünmemeye çalıştım. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama uyuyamıyordum.

Bilgisayarımı aldım ve film izlemeye başladım. İki tane film izledikten sonra artık uykumun geldiğini hissettim ve kafamı yastığa koyup uyumaya başladım.

***
Akşam geç uyuduğum için her zaman ki gibi okula geç kalıyordum. Hızlı hızlı merdivenlerden inerken bileğimi burktum. Acıyla dişlerimi sıkıp ayağımı ovuştururken bir yandan da söyleniyordum. "Ya neden her şey benim başıma geliyor. Her Allahın günü başıma bir şey geliyor ya."deyip yürürken yanımda bir araba durdu.

İçine baktığımda Ulaş olduğunu gördüm. "Aaa. Sen şu çikolatasını düşüren ve Emir'in yanında oturan kızsın."deiğinde "Hey. Benim bir adım var. Deniz."dediğimde Ulaş gülümseyip "Tamam Deniz. Gelsene okula gidiyorum. Beraber gideriz."dediğinde kararsız kalmıştım. Aslında hava soğuktu ve bileğim de biraz acıyordu.  Ulaşta iyi bir çocuğa benziyordu. Bir şey olmaz diye düşünüp "Tamam. Geleyim."dedim ve arabaya bindim.

Arabanın arka koltuğuna baktığımda tamtamına on iki koli de dolu dolu abur cubur olduğunu gördüm. "Oha bunların hepsi senin mi? Kıtlıktan falan mı çıktın ya. Bana da versene şurdan bir iki koli."dediğimde güldü. "Birincisi evet hepsi benim. İkincisi hayır kıtlıktan falan çıkmadım. Üçüncsü abur cuburlarımı paylaşmayı sevmem. Zaten bunları bana Emir aldı. Her gün ondan alması için başının etini yiyordum. O da artık bezdiği için aldı. Hem bakarsın bir gün sana da alır."deyip bana döndü ve imalı bir şekilde bana baktı. Bu dediğine ve hareketine gözlerimi devirdim.

Okulun önüne geldiğimizde arabadan indik. Ulaş hemen arka koltuğu açıp ellerini abur cubur doldurdu. Bu haline güldüm.

Okulun bahçesinde ilerlerken saatime baktım. Dersin başlamasına az kalmıştı. Bir beden ile çarpıştığımda geriye doğru sendeledim. Tam yere düşecekken iki çift güçlü kol buna engel oldu.

"Biraz dikkatli olsana sakar kız."diyen Emir'e baktım. "Hah. Ben miyim sakar be. Sen kendine bak. Antilop suratlı."dediğimde "Bana demedin herhalde."dediğinde. "Gayette sana dedim."dedim kendimden emin bir sesle. Bu halime sırıtıp kafasını iki yana salladı.

Bir dakika. Şu an Emir'in kolları hala belimdeydi. "Ay bıraksana beni be."dediğimde beni bıraktı.

Ders zili çaldığında Emir ile sınıfa doğru ilerledik. Sınıfa girdiğimizde Damla ve Ulaş bizim önümüzde oturuyordu. Onların önünde de yeni gelen bir kız bir erkek oturuyordu. Damla'ya gülümseyip yerime oturdum. Emir'de yanıma oturdu. Aslında Emir'e söylersem ben Damla ile oturabilirim. Ama Damla sanırım Ulaş'tan hoşlanmıştı. Çünkü önümüzde gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı.

***
Dersin ortalarına doğru kollarımı sıraya koymuş kafamıda kollarımın üzerine koymuş tam uyuyacakken sınıfın kapısı açıldı. Hoca "Sen yeni öğrencisin değil mi? Kendini tanıt bakalım."dediğinde "Ben Hakan Önal."dediğinde kafamı hızla sıradan kaldırdım.

Ama bu o çocuk muydu?

Umarım beğenmişsinizdir😊

SAKAR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin