15.BÖLÜM

6.7K 355 73
                                    

Karşım da gözlerini yavşça aralamış Savaş ile tekrar çığlık attım. "Ay inanmıyorum Savaşkım! Ya nasıl geldin sen buraya?! Ya çok özledim!"diye bağırıp boynuna atladım.

"Kızım bi dur. Boğacaksın beni." Omuz silktim. "Bana ne. Benim Savaşkım gelmiş ya." Güldü. Aslın da ismi Savaştı ama ben ona Savaşkım derdim.

Savaş ile birlikta dışarı çıkıp gezmeye başladık. "Ya Savaşkım sen nasıl geldin buraya? Hep burada mı kalcaksın? Benim burada olduğumu biliyor muydun? Ya bizim okul gelsene." Savaş sırıttı. "Zaten sizin okuldayım artık." Sevinçle zıpladım. "Ya inanmıyorum! Yaşasın!"deyip Savaşın sırtına atladım.

"Uçur beni Savaşkım!" Şavaş gülüp önüne döndüğünde karşımızda Savaş'a sinirle bakan ve gözlerinden ateş saçan Emir ile tırsmıştım.

Emir gözlerini kısmış Savaş'a bakarken Savaş'ta Emir'e öyle bakıyordu. İkisi aynı anda birbirlerinin ismini söyleyince kaşlarımı çattım.

Savaş beni yere indirince Emir ile tokalaşıp erkekçe sarıldılar. Ama Emir hala sinirliydi. "Savaşkım siz nereden tanıyorsunuz birbirinizi?"diye sorduğumda Savaş "Biz Emir ile çocukluk arkadaşıydık Deniz."dedi. Gülümsedim. Emir'e baktığım da hala sinirliydi. Niye sinirli yahu bu?

"Savaşkım ne Deniz?" Emir bunu sinirle söylemişti. "E Savaş benim Savaşkım." Emir daha da sinirlendi. Yumruklarını sıkmaktan eli kızarmıştı. Sinirle yanımızdan ayrılınca ben peşinden gittim. Neden sinirlendiğini merak etmiştim.

Emir ormanın içine girdiğinde ben de peşinden gittim. "Peşimden gelme Deniz." Deyip tekrar yürümeye başladı. Omuz silkip ben de yürümeye başladım. "Sana peşimden gelme dedim!" Sinirlenmişti. Ama neden? "Ya sana ne be. Yol senin mi? Yürürüm istediğim yerde."

"Sen gitsene sevgilinin yanına Deniz." Oha! Benim sevgilim mi var?!

"Ne?! Benim sevgilim mi?!" Kaşlarını çatarak bana baktı. "Savaş neyin oluyor kızım senin? Sevgilin." Güldüm. Mal çocuk ya.

"Ama savaşkım benim sevgilim değil ki k-" Emir daha da çok sinirlendi. "Ne yani kocan mı?!"

Daha çok güldüm. "Ya mal o benim kuzenim."

Emir'in siniri anında uçup giderken ben güldüm. "Hem sen niye sinirlenmiştin ki?" Düşünmeye başladı. "Ben... ben şey için sinirlendim." Güldüm. "Tamam tamam."

Emir tekrar ormanda yürümeye başlayınca kaşlarımı çattım. "Ya sen nereye gidiyorsun? Biliyor musun ki buraları?" Emir kafasını sallayınca ben de peşinden gittim.

Biraz daha yürüdükten sonra çok tatlı bir göle gelmiştik. Çok güzel gözüküyordu. "Ya Emir! Burası çok güzel!" Deyip gölün etrafında dolaşmaya başladım. Çimenlerin üzerine oturup gülümsedim.

Emir'de yanıma oturdu. "Küçükken annemler ile birlikte buraya gelip piknik yapardık." Gülümsedim. "Tek çocuk musun sen?" Diye sorunca Emir kafasını aşağı yukarı salladı.

Emir'in çocukluğu bence çok güzel geçmişti bence. Ben ise çocukluğumun her günü dolabıma girip ayıcığıma sarılıp ağlardım.

Bunları düşünürken gözümün dolmasına engel olamadım. Emir bana bakınca hemen kafamı başka tarafa çevirdim. "Deniz?" Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp Emir'e baktım. Ve zoraki bir şekilde gülümsedim. "Efendim?" Kaşlarını çattı. "Gözlerin kızarmış ve zorla gülümsüyorsun. Neden? Bir şey mi oldu?"

Kafamı iki yana salladım. "Yok ya iyiyim ben. Sadece gözüme toz kaçtı." "Ay Emiğğğr! Nedrsiğğğn!" Hazal'ın cırtlak sesiyle kaşlarımı çattım.

SAKAR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin