Medya: Emir ve Deniz (Temsili)Şu an odama çıkıp kapıyı üzerime kilitlemiştim. Çünkü Can gerçekten de bizde kalcakmış! Babaannem'e her ne kadar tek başıma kalabilir desem de o kabul etmemişti ve Can'a bizde kalmasını söylemişti.
Telefonum çaldmaya başladığın da Emir'in aradığını gördüm. Telefonu açtığım sırada Can kapıma vurup "Deniz! Hadi gel! Sana sofra hazırladım!"dedi. Emir"Lan! O bugün ki Can hayvanı değil mi?! Ne işin var onun yanında! Nerdesin Deniz?!"diye bağırdığında korkmuştum. "B-ben evdeyim."dediğim zaman telefonu kapatmıştı.
Ben şaşkınca elimdeki telefona bakarken Can hala kapıya vururyordu. "Denizciğim. Hadi sana yemek hazırladım. Gel." Alah bilir ne katmıştı yemeklerin içine. "İstemiyorum Can. Sen ye."
Birden evin kapısı yumruklanmaya başlayınce yerimde sıçradım. Kapı kırılacak lan. Heme ayağı kalkıp odamın kapısını açtım Can'da evin kapısını açmış Emir'e kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Emir'e döndüğümde ateş saçan gözleri beni oldukça korkutmuştu. Birden Can'a yumruk atınca Can yere düştü ve Emir Can'ın üzerine çıkıp yumruklamaya başladı. "Seni bir daha Deniz'in yanında görmeyeceğim lan! Onun yanında durmayacaksın!" Emir böyle kükredikten sonra Can'ı yakasından tuttu ve kapıdan dışarı attı.
Sonra Emir yanıma gelip kolumu tuttu. "Ne işi var lan onun burada! Senin yanında!" Kolumu sıkmaya başladı. "B-baaannem gittiği için beni C-can'a emanet etmiş." Emir hala kolumu sıkıyordu ve canım gerçekten çok yanıyordu. "E-emir? Kolum." Emir kolumu sıktığını anlayınca hemen elini çekti.
"Hazırlan. Bizim eve gidiyoruz." Güldüm. "Ne kadar da şakacısın Emir ya. Tamam. Can'ı kovdun teşekkürler. Hadi git sen de." Emir kaşlarını çattı. "Ben ciddiyim Deniz. Bizim eve geleceksin." Ben de kaşlarımı çattım. "Gelmeyeceğim." Emir omuz silkti. "İyi o zaman ben burada kalırım."deyip salona geçti ve gidip koltuklardan birine uzandı.
Hemen yanına gidip kaldırmaya çalıştım. "Ya kalksana! Evine git!" Ama Emir beni hiç umursamadan yatmaya devam etti. Oflayarak Emir'in karşısına oturdum ve kaşlarımı çatıp Emir'i izlemeye başladım. İnatçı keçi Emir.
"Ya Emir hadi git. Ben kalırım evde. Ya gitsene. Benim evim ve seni buradan kovuyorum." Emir yine beni umursamadı ve televizyonu açıp maç izlemeye başladı. Ben de odama gidip yatağıma yattım. Ama hiç uykum yoktu ki. Odamda biraz oyalandıktan sonra salona gittim. Emir uyumuştu. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Bugün Emir yüzünden pis su dolu kova üzerime dökülmüştü. Ve ben bunun intikamını alacaktım.
Odama tekrar girip çekmecede duran ve hiç kullanmadığım makyaj malzemelerini aldım. Hepsini Damla bana zorla vermişti. Belki bir gün yaparmışım ama ben makyaj yapmayı sevmiyordum.
Hemen Emir'in yanına gidip makyaj yapmaya başladım. Makyaj bittiğinde Emir'in suratına baktım ve gülmemek için dudaklarımı kemirmeye başladım. Hemen Emir'in cebinden telefonunu alıp resmini çektim ve resmi paylaştım. Zaten resmi paylaşır paylaşmaz telefona bildirimler yağmaya başlamıştı.
Emir yavaşça gözlerini açmaya başladığında ben korkarak ayapı fırladım ve elimde duran telefonu yanlışlıkla Emir'in suratına attım. Koşarak odama girdim ve kapıyı kilitleyip kapıya yaslandım. İşte tam o sırada Emir'in "DENİZ!"diye kükremesini duymamla mahvolduğumu anldım. Allahım ben ne yaptım?!
Birden odamın kapısı yumruklanmaya başladığında hemen kapının önünden geri çekildim. "Deniz! Aç şu kapıyı!" "Ya Emir çok özür dilerim. Nolur beni affet. Lütfen. Daha böyle şeyler ya-" "Deniz. Dışarı çık bence. Öyle konuşalım. Sana bu yaptığının bedelini ödeteceğim. Cezası çok ağır olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR KIZ
Teen FictionYanımda duran barmenden bana soğuk su vermesini istedikten sonra dans eden Emir ve arkadaşını(!) izlemeye koyuldum. Yanıma bir bardak bırakılınca hemen bardağı alıp içtim. İçmemle boğazım da yanmaya başladı. Yanlış bardağı mı içtim ben?! Barmen ya...