23. BÖLÜM

5.4K 230 50
                                    

Multi: Ulaş

"Yuh!" diye bağırıp salondaki koltukta oturan Emir'in yanına ilerledim. "Senin burada ne işin var?" Kaşlarını çattı. "Kızım sen neden bana haber vermiyorsun? Beni uyandırmayıp neden taksiyle gittin? Ya başına bir şey gelseydi?" Ben de kaşlarımı çattım. "Ben çocuk muyum ya? Ne gelebilir başıma?" Emir tek kaşını kaldırıp bana bakınca kaşlarımı çattım. "Hem sen eve nasıl girdin?"

"Benim de kendime göre bazı yöntemlerim var." deyip göz kırptı. Sabır dilenip tavana baktım. "Tamam hadi sen git. Babaannem şimdi gelir." Emir cıklayınca kaşlarımı daha çok çattım. "Ne demek cık." deyip elinden tutup kaldırmaya çalıştım. "Ya ayı mısın be. Hadi kalksana." Onu her ne kadar çekmeye çalışsam da bir türlü kalkmıyordu.

Oflayıp elimi elinden çekecekken birden ayağa kalkmak için hamle yaptı ama ben dengemi sağlayamayıp Emir'in üzerine düşünce o da tekrar oturmak zorunda kaldı. Gözlerimi kocaman açıp şaşkınca Emir'e bakarken o sırıttı. "Kızardın yine." Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım. Emir'e şöyle bir baktım da cidden bu çocuk baya yakışıklıydı ya. Gözleri, ağzı, burnu, her şeyi kusursuzdu sanki.

"Çok yakışıklıyım değil mi?" "Hı hı. Yani ne hayır. Değilsin. Sen mi yakışıklısın be. Hiçte değilsin. Ben öyle bir şey söylemedim. Se-" Emir eli ile ağzımı kapattığında güldü. "Tamam Sakar Kız tamam. Ben anladım seni."

Emir'in omuzlarından tutup kalkmaya çalıştığımda sırada ayağım tekrar kaydı. Bu sefer Emir ile burun buruna geldik. Gözlerime bir değişik bakarken bende onun gözlerine baktım. Kahverengi ve insanı büyüleyen şahane gözleri vardı. "Gözlerin," dedi gözlerimi biraz daha inceleyip. "Güzelmiş." Gülümsedim. Utanmıştım. Bana yardım edip üzerinden kaldırdı. "Teşekkür ederim. Senin gözlerin de çok güzel." Sırıttı. "Senden bunu duymak da güzel. Elbet bir gün yakışıklı olduğumu da inkar etmez bana söylersin."

Kafamı iki yana sallayıp Emir'e baktım. Telefonu çalınca cebinden çıkarıp aramayı cevapladı. "Alo." Bir süre karşı tarafı dinledikten sonra kaşlarını çattı ve küfür etti. Sinirle yumruklarını sıktığında ellerindeki damarlar belirginleşti. Dudağımı ısırdım. Çok sinirlenmişti. "Ulaş iyi mi şimdi?" "Bekle geliyorum." deyip telefonunu kapattı.

"Emir? Nolmuş? Ulaş'a bir şey mi oldu?" Emir cidden baya sinirliydi. "Sonra Deniz. Gitmem lazım." Deyip hızlı adımlarla japıya doğru gitti. "Ya ama Emir bir şe-" Birden bana döndü. "Sonra diyorum Deniz! Sonra!" diye bağırınca korkup bir adım geriye gittim. "T-tamam ya bağırma. Git." deyip arkamı döndüm.

Gidecekken Emir kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Sıkıntıyla ofladı. "Ben sana bağırmak istemedim Deniz. Ulaş şu an iyi değil. Çok kötü dövmüşler. Ondan sinirliyim." dediğinde pişmanlık ve üzüntüyle ona baktım. "İ-iyi miymiş şimdi?" "Hastanede." Kolunu tuttum. "Ben de gelebilir miyim? Lütfen." Biraz düşündükten sonra zorla da olsa kafasını salladı.

Dışarı çıktığımızda Emir hemen arabayı açıp oturdu. Bende hemen yanına oturınca gazı kökledi. Hızlıca arabayı sürerken kısa bir süre sonra hastaneye gelmiştik. Cenk aşağıdaydı. Bizi görüp yanımıza geldi. "Ulaş iyi mi?" diye sordum hemen. Cenk de kafasını belli belirsiz salladı. "Şu an biraz daha iyi." Birlikte hastaneye girip asansöre bindik. "Hakan yaptı dimi lan. Şerefsiz." Cenk sıkıntıyla kafsını salladı. "Bir köşe çekip dövmüşler abi." Emir gözlerini açıp kapattı. "Onu öyle bir döveceğim ki. Ölmekten beter olacak piç." Asansörün kapıları açılınca kendimi hemen dışarıya attım. Cenk önden gidip Ulaş'ın kaldığı odanın kapısını açtı. İçeri girdiğimde yerimde kalakaldım. Ulaş çok kötü görünüyordu.

Damla yanında ağlarken Ulaş ise ona bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Ulaş kafasını çevirip bize baktı. İki gözü de morarmış,şişmişti, dudağı kaşı patlamış, anlında bir çizik vardı. Kolunu sarmışlardı. "Ooo kankile-" diyemden ağzını tuttu. Emir Ulaş'ın yanına gidip ona sarıldı. "İyi misin kardeşim?" Ulaş kafasını sallayınca Emir kaşlarını çattı. "Niye yalan söylüyorsun lan. İyi felan değilsin. Hakan dimi? Kaç kişi dövdüler lan seni? Onların ben-" Ulaş sözünü kesip "Aman kanki boş ver. Hem sen benim bu halime bakacağına gidip onların haline bak. Çok pis dövdüm ben onları. Şu an komadalardır." dediğinde güldüm. Bu halde bile beni güldürüyordu bu çocuk.

SAKAR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin