4.BÖLÜM

10.4K 440 88
                                    

Medya: Ulaş

Emir bana bakıp "Boş ver. Bir daha da bu konuyu açma.""Ya hadi ama. Nolursun söyle. Çok merak ediyorum." "Hayır! Anladın mı beni?! Söylemiyeceğim! Bir daha da bu konuyu açma!"diye kükrediğinde yerimde sıçradım. Sesiz bir şekilde "Tamam. Neden bağırıyorsun ki şimdi?" "Sakar kız. Ben... Ben sana bağırmak istemedim. Özür dilerim.  Sadece bu konunun açılmasını istemiyorum."dediğinde kafamı anlayışla salladım. Belki de gerçekten  rahatsız olduğu ve çok kötü bir konuydu.

Emir'in üzerinde üstlük olmadığı aklıma gelince hızla arkamı döndüp gözlerimi kapattım. "Niye üstünü çıkartıyorsun ya? Git üstüne bir şey giy."dedim. "Ulaş üstüme içecek döktü. Hem istersen bakabilirsin." "Ne bakıcam be. Neyse ben aşağıya iniyorum."deyip kapıya yöneldim ama gözlerim hala kapalıydı. Kapıyı göremeyip başımı kapıya vurdum. Acıyla anlımı ovuştururken Emir gülüyordu. Tam kapıdan çıkacakken Emir bileğimden tuttu ve beni kendine çevirdi.

"Şey. Ayağın hala acıyor mu? ""Yok ya daha acımıyor. İyim ben. Sen de kafana takma."deyip kapıdan çıktım.

Salona gittiğimde herkes oturmuş kahakaha atarak bir şeyler konuşuyordu. Ama Ulaş'ın kaşları çatılmıştı.

"Ne oluyor?"deyip ikili koltuğa oturdum. Cenk "Yazın hava çok sıcak Ulaşta iki tane fanta içti. Hem de 2.5 litrelik. Sonra uyudu. Sabah yanına gittiğimde yatağa işemişti."dediğnde anırarak gülmeye başladım.

"Ulaş ne yaptın sen? Sidikli Ulaş. Sid-""Ay yeter. Daraldım. Gidiyorum ben." Ulaş arkasını dönüp gitmeye başladığında arkasından bağırdım.

"Eğer gidersen Damlayı da alıp giderim." Zaten Ulaş Damla'nın ismini duyduğunda gözleri ışıldayarak buraya baktı. "Yok canım ne gideceğim ben. Damla da gitmesin." "He yani ben gideyim."deyip yalandan kaşlarımı çattım. "Yok. Sen de gitme. Seninle yemek yemek çok eğlenceli. Artık seni bir numaralı kankim ilan ediyorum. Aslında bir numaralı kankim Cenkti ama o bana ihanet edip size neler anlattı."dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

Emir hala aşağıya gelmemişti. Acaba ne ediyor? Aman bana ne canım ne yaparsa yapsın. Ama merak ediyorum. Yerimden kalkıp merdivenlere doğru ilerledim. Bizimkiler konuştukları için benim gittiğimi farketmemişti.

Kapı hafif aralıktı ve Emir'i görebiliyordum. Sanırım telefonla konuşuyordu. "Ne var lan yine. Biraz daha dayak yemek mi istiyorsun?... Hayır! O kıza bir şey yapmayacaksın lan! Anladın mı beni?! Yapmayacaksın!... Aşık filan olmayacağım! Ama eğer o kızın başına bir şey gelirse çok kötü olur."deyip telefonu sinirli bir şekilde kapattı.

Buraya doğru gelirken geri geri gitmeye başladım. Merdiveni görmediğim için geriye doğru sendeledim. Tam düşeceğim sırada iki çift güçlü kol beni tuttu. Emir kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Sakar kız ben olmazsam az daha düşüyordun.""Ben sakar değilim. Sadece şanssızım ve sen antilop suratlısın."deyip kollarından kurtulmaya çalıştım. Ama bir türlü bırakmıyodu. "Ya bıraksana beni."dedim. Bana doğru yaklaşıp "Neyim ben? Antilop suratlı mı? Bir daha söyle." Şu an çok yakınımdaydı ve bana yaklaşıyordu. Ne bana mı yaklaşıyordu?! "Ne yaklaşıyon be. Bi yürü git. Hem sen antilop suratlısın."deyip dil çıkarttım.

" Hey! Gençler! Ne yapıyorsunuz orada?!"diye bağıran Ulaş'ın sesi ile Emir beni bıraktı ve birlikte aşağıya doğru inmeye başladık.

Koltuğa oturdum." Eeee? Ne yaptınız yukarıda?"diye merakla soru soran Ulaş'a gözlerimi devirdim. "Hiç bir şey yapmadık Ulaş. Ne yapabiliriz hem."dedim. Cenk sırıtarak "Valla çok şey yapa-"cümlesini bitiremeden Merve "Ya tamam artık saçma saçma konuşmayı kesin. Yarın nerelere gidelim?"diye sorunca Emir "Ben hiç bir yere gelemem işlerim var."dedi. Merve kaşlarını çatıp "Eğer gelmezsen teyzeme neler söylerim bir düşün ha kuzen."dedi. Emir ile Merve kuzen miydi? "Aa siz kuzen misiniz?"diye sordum. Merve kafasını aşağı yukarı salladı ve beni onayladı.

SAKAR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin