Dila hanım önce gözlerinin önünde yere düşen kıza baktı ,sonra
yıllardır görmediği , kokusuna hasret kaldığı oğlu Berat'ına ...Dört yıl da oğluna ne olmuştu böyle tek sebep Baran olmazdı omuzları çökmüş, gözlerin de hiç bir duygu yoktu .
Derin karanlık bir kuyu gibiydi.
Dila hanım bakışlarını oğlundan çekip Ahmet Bey'in kollarında yatan Asmin'e baktı .Gidip sımsıkı sarılmak istedi aklına Baran'ı gelince ayakları gitmedi .
Miran'a dönüp
"Baran'ım nerde ? Size Baran nerde dedim !! Nasıl abisiniz siz oğlum nerde ?"diyerek ağlamaya başladı .
Kıratlı konağı gözyaşlarına esir oldu .Asmin gözlerini zar zor açtı .
Aklına neler olduğu bir bir düşünce yeniden ağlamaya başladı.
Gitmişti işte o da gitmişti.
Ölürüm senin için sakın bir daha ağlama demiş .
Ölümüyle ağlatmıştı Asmin'i. ..
Daha gençti sevecek belki evlenecekti belki biz diye düşündü .
Alışmıştı.
Sevda , aşk neydi bilmiyordu ama Baran onun limanıydı o istese karısı da olurdu , sevmeye çalışır hatta severdi .Baran sevilmeyecek adam değildi .
Bizim için umut varken niye gittin ?
Niye ,neden demekten yoruldum. Allah'ım kime sığınsam alıyorsun ?
Yazık değil mi bana ,bende kulunum niye mutlu olamıyorum ?
Böyle sınav istemiyorum, ben annemi babamı, kardeşim ,kocam abim limanım Baran'ı istiyorum diye düşünüp isyan edip ağladı .
Odasındaki penceren gökyüzüne bakınca havanın karardığını görüp yatağından kalkmaya çalıştı.
Odaya kim getirmişti ,neler olmuştu Baran nasıl gitmişti merak dahi etmedi.
Onun gidişi yetmişti yüreğini yakmaya sebepleri nedenleri yok saydı çünkü artık Asmin'de yoktu.
Umudu yitip gitmişti ..
Kara toprak bütün sevdiklerini ondan aldığı gibi Baran'ı da almıştı.Asmin yaşadığı acıyla günlerce odasından çıkmadı kimse ile tek kelime dahi konuşmadı.
Cenazeden sonra ,tüm köy kasaba ağa konağına gelip baş sağlığı verdi.
Asmin yine odadan hiç çıkmadan kalabalığı ağıt seslerini odasının penceresinden dinledi.
Günlerdir ağzına su yerine bir şey vurmayıp Berçem ve Yeliz'i bile dinlemeyip odasında kaldı bazen ikisini de yanında istemeyip kovdu.
Berçem çekinerek odaya girdi koltuk üzerinde uyuyan kızın üzerine battaniye örtüp yanına oturdu.
Yüzünü kapatan saçları okşadı uzanıp eline dokundu.Üzülüyordu Asmin için fakat elinden hiç bir şey gelmiyordu.
Asmin'in halini gördükçe kardeşinin ölümünü ,yasını bile unutmuş şimdi ne olacak diye düşünüyordu ."Asmin eve dönerse Kezban karısı parayı çok verene satar ,dönmese laf olacak nikahsız ağa konağında kalmaz.
Allah'ım nolur bu biçare kıza bir çıkar yolu göster" diye dua ederek Asmin'in yüzünü okşadı.
Bir hafta da nasıl çökmüştü o güzel gözleri ...
Bedeni sanki küçücük kalmıştı ."Asmin gül kokulum hadi uyan . Bak kaç gündür açsın birazcık ye bak aç karnına olmaz "
"Yemeyeceğim Berçem nolur ısrar etme !"
"Ama Asmin.."
"Nolur yanlız bırak beni "Berçem tepsiyi oda da bırakıp çıktı .
Bora ablasının yanına gelip
"Yine mi yemedi ?"
"Bir haftadır hiç bir şey yemiyor ne yapacağız annem de ondan farksız . Nasıl toparlayacağız ikisi de yıkıldı Bora "
"Bilmiyorum abla bilmiyorum .Hadi gel aşağı inelim sende iki canlısın dikkat et kendine "
"Sağol kardeşim "deyip sarılıp ağladı .Berat ise kardeşine bunu kimin yaptığını bulmak, hesap sormak istiyordu.
Baran'ın katili elini kolunu sallayarak gezemezdi buna izin veremezdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet Sevda ♣️
Genel KurguAsmin annesinin gül kokulu emaneti . Doğarken annesi babasına emanet ediyor . Büyürken babası amcasına . Çocukluktan başlıyor emanet yüreği ... Ömrü emanet ile geçen Asmin yirmisinde ay yüzlü pamuk kalpli bir kız. . Her şeye inat neşesi ile karşınd...