BÖLÜM 30: Çilekli Süt

68 22 62
                                    

Arya ' dan;

Annemin kapıyı tıklatması sonucu yavaşça gözlerimi araladım. Dün Selen uyumamıştı sabaha kadar ben ise onun neden uyumadığı hakkında düşünmekten uyuyamamıştım. Tam uykuya daldığım sırada Cenk aramıştı. Selen hakkında konuşmak için.  Kraliçem niye böyle yapmıştı ki. Annem bana bakıp gülümseyerek konuşmaya başladı. 

  "Aryam kuzum babanın işi çıktı. Şimdi biz gidiyoruz, dikkat et kendine."

Ardından yanıma gelip sarıldı. Beş dakika sonra kapının kapanma sesi gelmesi ile beraber hızla yatktan kalkıp dolabımın önüne geçtim. Bu halimi Selen ve ya annem görse ağzıma ederdi galiba.  Siyah pantolonumu, siyah sweatimi giyinip üstüme kırmızı montumu geçirdim. Saçımı da salık bırakınca montumun şapkasını geçirdim ardından siyah konversimi giyinip kazadan şans eseri sağlam çıkan telefonumu alıp evden çıktım.

Selen ve diğerlerinin okuluna geldiğimde derin bir nefes alıp okulun bahçesine girdim. Hesaplamalarıma göre iki dakika içinde zil çalıcaktı. Banklardan birine oturup okulu incelemeye başladığım sırada zil sesi okulda yankılandı.

Öğrendiğime göre Irmak Yiğit, Cenk aynı sınıfta. Selen, Kerem, Selim  aynı sınıfta. Büşra, Melisa, Levent, Çağrı ve Begüm aynı sınıfta idi. Meriç ise tek başına farklı bir sınıfta idi. Okula girip 11. sınıfların olduğu kat gezmeye başladım o sırada elinde çilekli süt ile sınıfın kapısını açan Yiğit' i görünce gözlerimi büyütüp HAİİİN diye cırladım. Korku ile yerinde sıçrayıp yavaşça arkasını döndü. Beni gördüğünde elindeki sütü yere atıp koşarak bana sarıldı. Daha fazla duygusala bağlamak istemediğimden dolan gözlerime elimle rüzgar yaparak uzaklaştım kardeşimden. 

Yiğit; Senin burda ne işin var kanki?

-Boşver şimdi sen beni de sen çilekli süt mü içiyodun bence bana öyle geldi

Yiğit; İçiyodum ama neden bi sor 

-Yoo

Yiğit; Sen iste aldığım bir kutu çilekli sütü çöpe atayım

-UHAA bi de bir kutu mu aldın? İt ben acımam getir atcam çöpe

Ben çilekli sütten nefret ederdim. Bunu en iyi bizim tayfa bilirdi bu yüzden onların çilekli süt içmesinden nefret ediyordum. Yiğit kolumdan tutup sınıfa çektiğinde sınıfta sadece bi kaç kızın olduğunu gördüm. Zaten öğle arasıydı. Yiğit sırasının arkasından bir kutu çilekli sütü kucağına alıp yanıma gelince tek tek sütleri dökmeye başladım. Çöpten alır felan Mazallah. Daha dördüncü süte yeni geçmiştim ki içeri Meriç ve Cenk girdi. Meriç öğretmen masasına geçip boş gözlerle bana bakarken Cenk ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Meriç' in bakışları kalbimi sızlatmıştı. Neden bu kadar duygsuz neden bu kadar boş bakıyordu oysa hastanede çok yakın davranmıştı. Belki dedim sevgilisi kızmıştır belki de hastanedeyim diye öyle davranmıştı. İçimden geçirdim birinci seçenek olsun diye o kadar çok yalvardım ki anlatamam. Sırf hastanedeyim diye öyle davranmamıştır ya. O, o kadar karaktersiz değildir. En son Selen onlara gitmişti belki de o yüzdendir. Bende bu yüzden gelmemişmiydim zaten. Yiğit gözlerimin dolduğunu fark edip elimdeki çilekli sütleri alıp bende işareti yaptı. Ona gülümseyerek sınıftan çıktım. 

Yiğit anlamıştı. Artık saklayamıyorum demek ki. Bunca yıl kızlardan saklamışken şimdi olmuyordu. Biraz daha ilerlemiştim ki biri adımı seslenince yavaşça arkamı döndüm.   

Levent, Çağrı ve Selim..

Levent ve Çağrı yanıma gelerek sarılırken Selim sadece uzaktan burukça gülümsedi. Ben dün bir şey yapmıştım doğru mu bilmem yanlış mı onu hiç bilmem ama yaptım işte. Selim' den ayrılmıştım. Ve bunu ben kimseye söylememiştim. Daha doğrusu  zamanım olmamıştı. Levent konuşmaya başlayınca bakışlarımı ona yönelttim.

Deli UnicornlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin