ÖZEL BÖLÜM

64 20 12
                                    

6 yaşındaki Selen'den

Annem ile beraber dün akşam hazırladığımız ejderha şekilindeki çikolata damlacıklı kurabiyelere ve annemin onları birer birer en sevdiğim üzerinde Minnie'nin resminin olduğu kutuya dizmesini izledim.

Sonunda kurabiyelerde kutuda olduğuna göre okula gitme zamanıydı.

Tam evden çıkmak için hırkamı ve ayakkabılarımı giyiyordum ki birden kapı çaldı. O anda annem sanki beklediği biri varmış gibi hemen kapıya koştu.

Kapıyı açtığında karşımda yan komşumuz olan Filiz teyzeyi gördüm. Ardından da Filiz teyzenin etrafında kafası peluş, vücudu uzun bir sopadan oluşan atı ile Yiğit belirdi.

Annem Filiz teyze ile konuşurken ben çoktan ayakkabımı giymiş ve dışarı çıkmıştım.

Sonunda annem işinin olduğunu okula Yiğit ve Filiz teyze ile gideceğimi söyledi.

Yol boyu Yiğit atını Irmak diyerek yelelerini okşayıp durdu.

Filiz teyze:Yiğit bu Irmak da kim? Sen pek bu ismi kullanmazdın.

Yiğit:Nedense hep ata baktığımda ormandaki ırmaklar aklıma geliyor, bende atımın adını Irmak koymaya karar verdim.

Cümlesini bitirdiğinde yanakları şişecek bir şekilde yüzüne kocaman bir gülümseme takındı.

Hemen yanıma gelip kulağıma fısıldamaya başladı.

Yiğit:Annem bilmesin. Sınıftaki hani Irmak var ya bence o çok tatlı birisi bende atımı çok seviyorum hep o aklıma geliyor.

Bu dediği şeye karşı kıkırdadım. Fazla ince çıkan sesi Irmak'ın adını söylediğinde daha da inceliyordu.

Sonunda okula vardığımızda sınıfta Melisa vardı.

Öğretmenimiz Sevim abla bugün yapacak olduğumuz etkinlikleri hazırlarken biz de kendimizce Melisa ile oturmuş arkadaşlarımızın gelmesini bekliyorduk. Yiğit ise yerlerde sürünüyordu.

Birden Sınıfa Irmak girince yerde sürünmeleri durmuştu.

Sonunda herkes geldiğinde açılmış olan şarkıyı dinleyerek kitaplarımızdaki boyamaları yaptık.

Ardından bugün yemek getirme sırası Irmak'taydı. kahvaltı için Irmak'ın getirmiş olduğu peynirli poğaçalar ve meyve sularımızı yiyip içtik.

Ardından öğretmenimiz bizden eşleşmemizi istedi.

Herkes eşleşirken ben öylece bakıyordum.

Birden yanıma sınıfta hep sessiz ve etkinliklerini kendi başına yapan Kerem geldi.

Kerem:Beraber dans edelim mi?

Yüzüme pek bakmıyordu. Yanakları az bile olsa kızarmıştı.

Pek kimseyle konuşmamasının yanında benimle dans etmek istemesine şaşırmıştım.

-tamam.

Herkes eşleşmiş ve öğretmenin açmış olduğu müzik ile beraber dans ediyordu.

Bizde Kerem ile beraber öğretmenin söylediği gibi kendimizce dans ediyorduk.

Dans etmemizden sonra ben getirmiş olduğum kurabiyeleri arkadaşlarıma dağıtmaya başladım. Ben kurabiyeleri dağıtırken öğretmenimiz birşey alması gerektiğini söyleyerek sınıftan çıktı.

Sıra kurabiyeden verecek olduğum kişiye yani Cenk'e gelince uzatmış olduğum kurabiyeyi eline aldı.

Cenk:Bu kurabiye at'a benziyor.

Kurduğu bu cümle ile birden elinde oyuncak atı ile duran Yiğit birden bize karşı yüksek sesle konuşmaya başladı.

Yiğit:Bence de aynı Irmak gibi.

Elinde tuttuğu oyuncak atına bakarak konuşurken ne anlatmak istediğini bir ben anlamıştım.

Tabi bu kurduğu cümle ile kızlar Yiğit'in yanına gidip onu çekiştirmeye saçını çekmeye başlamışlardı.

Ben de tabi hemen yanına gittim. Sonunda durduklarında kısaca ne olduğunu anlattım.

Cümlemi bitirmem ile öğretmende yanımıza geldi. Yine her zaman olduğu gibi en şirin hali ile yapacağımız etkinlikleri verdi.

Anaokulunda her gün olduğu gibi eğlenmemizden, etkinlik yapmamızdan sonra eve gitme vakti gelmişti. Tabi herkes annesi ile eve gitmeye başlarken sınıfta en son benimle beraber birkaç kişi kaldı.

En sonunda Kerem ile biz sınıfta kalmıştık. Sonunda onun annesi geldiğinde annesi annemin gelmediğini fark etti. Kerem'in annesi annemi aramasından sonra Keremlerle beraber eve gittim.

*******************

Sizce bölüm nasıldı?

Sevmediğiniz bir an oldu mu?

SEVİLİYORSUNUZ...

Deli UnicornlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin