24

4.4K 330 215
                                    

Yamuk eteğe sahip olan kısa elbisemi üzerime geçirdim. Saçlarımı arkaya atıp kuşağımın arkasına doğru toka taktım. Kulaklarıma uzun altın ucu zümrüt topların olduğu küpelerimi taktım. Elbisemin rengi de zümrüt yeşiliydi. Sırt dekoltesi olan bir elbiseydi. Uzun kolluydu. Kolları eteğim gibi ucuna doğru uçuk ve yamuk kesimdi. Çantamı alıp dizimin altına gelen ip yüksek topukluklarımı düzelttim. Baştan aşağıya iddialı olduğumu biliyordum. Bunu yapmak zorunda hissediyordum bir zaman sonra.

Evden çıkıp beyaz kürkümü aldım. Ben gerçek kürk kullanmazdım. Maalesef bulunduğum moda dünyası ne kadar bunu destekliyor biçiminde olsada bunu yapmıyordum. Vogue'un bu çizgi içinde olmasını da oldukça engelliyordum. Elimden geldiğince. Otelden çıktığımda Jeard aşağıda bekliyordu.

Arabanın kapısı yavaşça açıldı. Jeard, birkaç düğümesi açık gömleği ve yakalarından geçirilmemiş bağlanmamış bir papyon ile çıktı. Salaş görüntüsünü asilleştirmek için boynuna beyaz bir şal asmıştı. Saçı kıyafetine uygun bir şekilde hafif salaştı. Ellerini ceplerine soktu ve bana baktı.

''Çok güzel görünüyorsunuz Bayan Tollear.''

Şaşkınlığımı gizleyemedim. ''Asıl siz çok güzel görünüyorsunuz Bay Swing.''

Jeard gülümseyerek ceketini öne çekti. ''Güzel çünkü ofise beni iyi giyindirmedikleri takdirde onların maaşlarını keseceğimi söyledim.''

Gülerek ona doğru yaklaştım. ''Ah, benim sekreterim de bana tokat atığı için bu ay maaşını alamayacak.''

Jeard güldü ve sonra durdu. ''Bekle, ne?''

Omuz silktim. ''İş arkadaşı aynı zamanda en yakın arkadaşı olan bir siz değilsiniz.''

Jeard kafasını salladı. ''Artık şaşırmamaya çalışıyorum.''

Gülümseyerek arabaya bindim.

&

Arabadan indiğimizde birçok kişi hızla üstümüze doğru geldiler. Patlayan flaşlar ve mikrofonlar bize doğru uzatıldı. Jeard'ın önünden yürürken, Jeard sanki sahiplendiğini belli etmemek için bana dokunmadı bile. ''Jeard Swing, bu seneki ödeli sizin alacağınız söyleniyor.''

Jeard durduğunda ona doğru döndüm. Mükemmel bir centilmenlik bana doğru fısıldadı. ''Lütfen devam edin Bayan Tollear içeride görüşürüz.''

Kafamı sallayarak içeri girdim. Jeard ellerini cebine sokup işi ve ödül hakkında esprili yorumlar yaparak herkesi güldürdü. ''Ah o bunak Kron'un istifa etme zamanı gelmişti zaten.''

Bütün gazeteciler kahkaha atarken içeri girdim. Ceketimi görevliye verirken gülümsedim. O konuşma yaparken yanında öylece duran bir kadın olmama müsade etmediği için gerçekten mutluydum. Öyle yapsa dahi durmazdım. İçeri yavaş adımlarla girdiğimde merdivenlerle karşılaştım. Beyaz mermer merdivenlerden inerken gözler istemsizce size çevriliyordu. Bazı kadınların derin biz göz süzmesinden geçiyordum. Keşke bir moda dergisinde çalıştığımı o an herkese bağırabilseydim. Aşağıya indikçe tanıdık yüzlerin olduğunu gördüm. Amerikanın en zengin adamlarını ne kadar tanıyorsam, o kadar tanıdık yüz görüyordum.

Zemine indiğim anda topuklarımı çıtlatarak sahnenin yakınlarına doğru hareket etmeye başladım. Etraftaki yazıları okuyarak nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum.

35. Bilim ve Teknoloji Ödülleri

Vay canına, düşündüğümden de daha fazla sıkılacağım. Keşke moda haftasının bir videosunu telefonuma kaydetseydim. Bazen gerçekten hiç zekice davranmıyorum.

Call Me VogueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin