15

3.7K 264 98
                                    

Çocuklar ile tabu oynarken Calum bana döndü. ''Hem kelime haznesi fazla hem mükemmel bir kadınsın. Bilmiyorum seni hak etmek için ne yapmalı?''

Gözlerini hızla Michael'a çevirdiğinde Michael gözlerini devirdi. ''Calum saçmalama. Biz sadece iyi arkadaşız. ''

Gülümsedim. ''Ve çok yakın arkadaşlarız.''

Michael beni hafif bir şekilde süzdü. Gözlerini kıstı. ''Saat geç oldu, ben de kalmak ister misin?''

Gülümserken dudağımı ısırdım. Calum dizlerinin üstüne çöktü. ''EVET KAL!''

Ashton ona garip bir şekilde baktı. ''Dostum, sonra neden benim kız arkadaşım olmuyor diye ağlıyorsun. Sence Calum, sence?''

Luke kahkaha atarak yere doğru düşerken Calum Ashton dinlemedi bile. Gülümseyerek kadehimi aldım. ''O zaman kalırım.''

Calum küçük bir mutluluk şöleni yaptıktan sonra yerine oturdu.

Calum yere yapıştı. ''Ben burada kalmak istiyorum.''

Luke mırıldandı. ''Koridorun karşısında oturuyoruz Calum!''

Calum haykırdı. ''ORASI ARTIK ÇOK UZAK BİR DİYAR.''

Michael, kadehindeki şarabı içerken arkasına yaslandı. Karşısında otururken tek kaşımı kaldırdım. Sağ bacağımı sol bacağımın üzerine atıp ben de onun gibi arkama yaslandım. Michael dudaklarını yaladığı anda neyi ima ettiğini biliyordum. İkimiz de birbirimize kenetlenmiş bir şekilde bakıyorduk. Daha fazlasına ihtiyaç yokmuş gibi Michael kafasını salladı. 

Michael şarap şişesini ve meyveler için hazırladığımız erimiş bitter çikolatayı aldı. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Michael gülümseyerek önden gitti. Ayağa kalktığımda Ashton derin nefes aldı. ''Tamam merak etme Mike, ben Calum'u dövererek çıkartırım.''

Michael unutmuş gibi arkasını döndü. ''Ah evet, ilgilen onunla.''

Ashton şaşkınlıkla güldü. Luke ve Calum'u yere yatırıp sürüklemeye çalıştıklarken Michael'ın odasına girdim. Gri çarşaflar, kırmızı raflar ve masasında bir sürü şarkı sözleri vardi. Camının orada Birka. kitap ve gitar duruyordu. Kapıyı kapattığımda yavaşça üzerindeki tişörtü çıkarttı.

Mavi saçlarını arkaya attı ve odanın loş ışıkta olması için mumlarını yaktı. Kaşlarımı çattım. "Aklından ne geçiyor?"

"Kesinlikle seks değil."

Ona bakarak güldüm. Kadehim ile onun yanına gelirken bana doğru gülümsedi. "Nerede durmalıyım o zaman?"

Michael bana bir adım yaklaştı. Aramızda yemin ederim fazla mesafe yoktu bile. "Tam burada."

Ve yavaşça dizlerinin üzerine çöktüğünde şarabı kafama diktim. Ayakabımın, dizime kadar bağlanan iplerini yavaşça açtı. Parmağını, yukarı çıkarken bileğimden kalçama kadar sürttü ve elimdeki kadehi alıp kenara koydu. "Şimdi yatabilirsin."

Kafamı sallayarak onun yatağına uzandım. "Biliyor musun, gerçekten eğleniyorum."

Ayakakbılarımı çıkarttı. Göremediğim bir hızda şort eteğimi çıkarttığında benim üzerime eğildi. "Biliyorum."

Beyonce - Haunted şarkısı çalmaya başladığı anda kahkahayı patlattım. ''Şimdi de Grinin Elli Tonu'nu mu çekeceğiz?''

Michael kıkırdayarak üzerimdeki siyah transparan dantelli üstümü çıkarttı. Saçlarımı doğal haline getirdikten sonra bacaklarımdan tutup arkama döndürdü. Kalçamın üzerine oturup iç çamaşırımı sıyırdı. Komidinin üzerinde duran çikolata sosuna uzandıktan sonra kaşlarımı çatarak omzumun arkasından ona baktım.

Call Me VogueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin