Yavaşça ölüyordum.
Sabırla.
Kendi ruhumla.
Konserin sonuna yine ucu ucuna yetişmem ile gülümsedim. Çocuklar sahneden yavaşça iniyorlardı. Onlarla fotoğraf çekilmek isteyen insanlarla fotoğraf çekiliyorlardı. Tişörtlerini imzalatan kızlara gülümsüyorlardı. Michael ileride duran kızı gördüğünde onu iyice süzdü ve dudağını ısırdı. Onun yanına gittiğinde beraber konuşmaya başladılar. Kıkırdadılar.
Calum beni gördüğünde kaşlarını çattı. ''Sen spor ayakkabılarına küfür etmiyor muydun?''
Kafamı salladım. ''Her insan değişir. Salak gibi bunca yıl topuklu ayakkabı giydiğime inanamıyorum.''
Calum güldü. Luke bana doğru gelip kaşlarını çattı. ''Sen makyaj yapmayı mı bıraktın?''
Ashton güldü. ''Ya da saçını taramayı?''
Üçü de benim hakkımda yaptıkları espriye gülerken kafamı salladım. ''Evet, yorucu olmaya başlamıştı.''
Kız, Michael'ı tuvalete çektiğinde gözlerimi hızla zemine çektim. Calum mırıldandı. ''Michael senin burada olduğunu biliyor mu?''
Kafamı 'hayır' anlamında salladım. ''Yok sürpriz yaptım.''
Üçü de kafasını salladı. ''Michael grup işleri ile uğraşacak istersen sen bizimle eve gel.''
Kafamı sallayarak onlarla kafeden çıktım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Luke ilk saçlarını karıştırdı daha sonra bana döndü. ''Yanlış anlamazsan bir şey soracağım Chianti?''
Ona doğru döndüm. ''Dinliyorum.''
''Hiç rahatsız olmuyor musun?''
''Ne?''
''Yani Michael istedi-''
Bir anda nefes aldım. ''Biz bir ilişki içinde değiliz yani kimi isterse sikebilir.''
Söylediğim sert cümle ile hepsi bana doğru döndü. Ellerimi montumun cebine koydum. Eve gidene kadar sessizlik oldu.
&
Michael yatakta beni m giyinişimi izliyordu. ''Chianti, bakımına hiç dikkat etmiyorsun. Erken yaşlanacaksın.''
Ona şaşkınca baktım. Elimdeki converseleri suratına fırlatmak istiyordum. ''Sence sadece sorunum erken yaşlanma mı?''
Kaşlarını çattı. ''Değil mi?''
Kafamı 'hayır' anlamında salladım. Kafasını salladı. ''Doğru sen iş kadınısın. Affet beni bugün çok yoruldum. Ne dediğimi bilmiyorum.''
Sinirle konuştum. ''İki kişiyle sevişmek seni yormuştur.''
Michael gülmeye başladı. ''Evet.''
Bir anda durdu. ''Gördün mü kızı?''
Kafamı sallayarak hızla odasından çıktım. elimdeki converseleri mutfağa fırlattım. Ashton bana döndü. ''Neler oluyor?''
Ağlamaklı ses tonumla konuştum. ''Spor ayakkabı giymekten nefret ediyorum!''
Ashton kaşlarını çattı. ''Taksi çağırdım.''
Çoraplarımı ayağıma geçirdim ve ayakkabılarımı giymeden evden çıktım.Daha sonra hızımı alamadım ve evin zilini yeniden çaldım. Ashton kapıyı açtı. ''Bir şey mi unuttun?''
Çantamı yere atıp Michael'ın odasına girdim. Michael bir anda irkildi. ''Boktan bir herifsin! Tek istediğim bugün biraz daha bana fazla ilgi göstermendi. Ama sen ne yaptın, salak Michael'ca şeyler.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Call Me Vogue
Hayran Kurgu"Biz birbirimiz için kesinlikle yaratılmamışız." Şizofrenik bir kahkaha atarak ona baktım. "Ah! Bu konuda anlaşabilmemiz ne kadar güzel!" @lineofsight için her zaman senin için