Yusuf: Durun bir dakika! Otur Araf.
Araf: Anlatacaklarım bitti demiştim.
Yusuf: O falda ne görmüştün?
Araf: Hatırlamıyorum.
Yusuf: Bence hikayen burda bitmiş olamaz.5 sene öncesini anlatıyordun.Daha sadece 1 sene anlattın.Ne yani Su öylece ortadan kayboldu ve sende kalan 4 yıl içerisinde delirip burayamı geldin?
Araf: Niye bu kadar merak ediyorsunki?
Yusuf: Ben seni iyileştirip, dışarı çıkartabilmek için buradayım.
Araf: Şimdiye kadar olanlar için bile sırf o gece için bile beni burdan çıkartmazsın.
Yusuf: Deli olan biri varsa oda Su.Sen değilsin.
Araf: O zaman iyi dinle.
Yusuf: Kalan 4 yılımı anlatacaksın?
Araf: Evet.Ama bu kez dinlediğine pişman olacaksın.
Yusuf: Sen anlat, orasına ben karar veririm.
Araf: Peki.O yıl üniversiteyi kazanamadığım için, bir fabrikada işe girdim.Para bitiktirmem gerekiyordu.Yine birgün işten çıktım.Saat gece 12.Sokak lambalarını mahallenin gençleri patlatmış.Yollar zifiri karanlık.Bir ara yolları karıştırdım.Ama o an aklımda düşüncelerle boğuşuyordum.Farketmemişim bile.Neyse dedim ilerlemeye devam ettim.Ana yola çıkınca evi bulurum sonuçta.5-6 dk geçti anayol yok.Hafif hafif tırsmaya başladım artık.Bir 5 dk daha yürüdüm ve o malum evi gördüm.Su'yun beni götürdüğü...
İçimden bir ses içeriye girmemi söyledi.Olurda hafıza kaybı yaşamayım diye, geçen defa yaptığım gibi Su'yu kurtarmayı düşündüm sadece.Ve kulbu sertçe çekip içeri daldım... (Sessizlik)
Yusuf: Ee neden sustun?
Araf: Su... O oradaydı.
Araf: Senin burada ne işin var? Neden bu haldesin?
Su üstü başı paçavra gibi, her yeri kir pas içinde.Bitkin bir durumdaydı.
Su: Araf, senmi geldin.( kısık bir sesle )
Araf: Çabuk kalk, gidiyoruz burdan!
Su: Gerçekten sensin.( der ve bayılır)
Hemen onu kucakladım ve geldiğim yolun tersine gidip bir şekilde eve kadar taşıdım.Salondaki koltuğa uzandırdım ve karşısına geçip uyanmasını bekledim.1-2 saat sonra gözlerini açtı.
Su: Sonunda sana kavuştum.
Araf: Neden hiç haber vermedin? Herkese sordum seni.Kimse birşey bilmiyordu.Nerelerdeydin?
Su: Beni bulabileceğin tek yerde.
Araf: Peki ama neden eve dönmek yerine oraya gittin.Ya hiç yolumu kaybedipte orayı bulmasaydım.Yada buldum diyelim, içeri gireceğimi sana düşündürten neydi?
Su: Çok yorgunum Araf, yarın konuşsak olmazmı.
Araf: Tamam ama böyle uyuyamazsın.
Su: Neden?
Araf: Berbat haldesin.
Su: Ama çok uykum var.
Araf, Su'yu kucaklayıp banyoya götürür.
Su: Ne yapıyorsun? (yine bitkin bir sesle)
Araf: Seni kendine getiriyorum.
Araf, Su'yu klozete oturtup, kıyafetlerini çıkartmaya başlar.Südyenini çıkartmaya kalkarken:
Su: Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Araf: Korkma, sadece yıkayıcam seni.
Su o kadar bitkin bir durumdaki Araf'a karşı koyamaz.
Kilodunu da çıkartır.Su artık çırılçıplaktır.Vücudunda bir sürü yara izi ile.
Araf, kendiside soyunup, Su ile duşa girer.
Tüm vücudunu köpükleyip onu iyice yıkar.
Sonra yine çıplak bir şekilde onu yüzüstü yatağa yatırır.
Kalçasına doğru oturur ve omuzlarına masaj yapmaya başlar.
Su: Hiç bu kadar rahat hissetmemiştim( uykulu bir sesle)
Araf: O evde yamuk yumuk yatmaktan her yerin kireç tutmuş.Kemiklerinden sesler çıkarıyor.Rahat bir uyku çekmen için yapıyorum.
Araf, omuzlarından sonra boynunu ve belini ovalamaya başlar.
Su: Ne kadar güzel masaj yapıyorsun.(uykulu ses)
Araf şimdide bacaklarına masaj yapar ardından kalçasına.Su sesini çıkarmaz.Sonra sırtüstü yatırıp kollarını ardından göğüslerini ovalar.
Su: Napıyorsun(gözleri kapalı)
Araf: Rahatlatıyorum.
Göğüslerinden sonra karnını ovalar ve amını okşamaya başlar.
Su: Araf, yapma.( gözler kapalı, iyice mayışmış)
Araf: Masaj yapıyorum sadece.
Amını okşadıktan sonra yanına yatar ve dudağına ufak bir öpücük kondurur.Yorganı üstlerine çekip çıplak bir şekilde uyurlar.Sabah, Su gözlerini açar ve yüzünde bir tebessümle kollarını gerdirir.Başını sağa çevirir ve Araf yanındadır.Birsüre onun yüzüne bakıp mutlu mutlu gülümser.Daha sonra yataktan kalkarken yorganı üstünden çeker ve çıplak olduğunu farkedince, telaşla Araf'a bakar.Onuda çıplak görünce:
Su: Araaaaaf! Kalk, uyan! Araaaf! Kalk diyorum sana!
Araf gözlerini açar ve Su'ya bakar.
Araf: Ne oluyor? Niye bağırıyorsun?
Su: Dün gece ne oldu?
Araf: Seni o malum evde buldum ve buraya getirdim.
Su: Onu sormuyorum.Evde ne oldu?
Araf: Kıyafetlerini çıkarttım ve seni duşa sokup iyice yıkadım.
Su: Eee?
Araf: Sonrada yatağa yatırıp masaj yaptım.
Su: Masaj derken?
Araf: Ya işte önce omuzlarına beline falan.Sonra göğsüne ve ...
Su: Ve?
Araf: Şeye işte.
Su: Neye?
Araf: Amına.
Su: Peki ya sonra?
Araf: Dudağına bir öpücük kondurup yanına yattım.
Su: Bu kadarmı yani?
Araf: Evet, ne olmasını bekliyordun?
Su: Yani çırılçıplak soydun, duşa soktun, yetmiyormuş gibi amım dahil her yerime masaj yaptın ve benimle ilişkiye girmedin öyle mi?
Araf: Evet.
Su: Şaşırtıyorsun beni.
Araf: Ne yapayım, çok yorgundun ve uyuyordun.
Su: He yani uyumasam yapacaktın?
Araf: Sende isteseydin evet.
Su: Aferin sana, adam olacan he.
Araf içinden: "İşe bak ya eşimizle sevişirken bile izin alıyoruz."
Su: Araaaaaf.
Araf: Bir an unuttum.( çocuksu bir tavırla)
Su: Çık dışarıya üstümü giyinicem.
Araf: Zaten her yerini gördüm.Niye çıkıyorum ki?
Su: Çık diyorum sana!
Araf: Öfff, aman be.Ne değerli vücudu varmış.
Araf yataktan kalkıp ayakta Su'ya doğru bakarak:
Araf: Geceki kıyafetlerin berbat haldeydi çöpe attım haberin olsun.
Su telaşla gözlerini kapatarak:
Su: Ya tamam attıysan attın.Çek şunu gözümün önünden!
Araf: Neyi?
Su, Araf'ın penisini işaret ederek : "Şunu!"
Araf biranda çıplak olduğunu hatırlar.
Araf: Ya bende birşey diyorsun sandım.Ne oldu hoşuna gitmedi mi?
Su: Ya çıksana odadan!
Araf kıyafetlerinide alıp odadan çıkar.Salona geçer.
Araf: Ne kıymetli amı var anlamadımki.Altından mıdır, nedir? Zaten her yerini gördüm.Hatta karşımda mastürbasyon bile yaptı.Şimdi neyden çekinip duruyor bir türlü anlayamıyorum.
Su ve Araf üstünü giyinmiştir.Su, Araf'ın yanına gelir.
Su, Araf'a vurarak : "Bunca zaman nerdeydin lan sen!"
Araf: Aaa, aa.Ya bi vurmasana.
Su: Kaç ay oldu birgün gelecek diye bekledim seni orda!
Araf: Neden eve gelmeyi denemedin?
Su: Hatırlarsan en son beni kovmuştun!
Araf: Çok sinirliydim Su.Bir anda sana patladım işte.
Su: Bende beyfendinin siniri geçince beni bulur diye televizyonun üstüne bir not bıraktım giderken ama anlaşılan okumamışsın.
Araf: Not mu? Ben not falan görmedim.
Su: Gözünün önündekini göremezsin sen zaten.
Su, televizyonun üstündeki dantelin altına bakar ama notu göremez.
Su: Ama nasıl olur, buraya koymuştum.
Araf: Kim almış olabilirki?
Su, biraz düşünür ve aklına hafızasından bir kesit gelir.
Su: Olamaz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fikr-i Âzap
Mystery / ThrillerOkumaya başlayacağınız hikaye tamamen hayal ürünü değildir.Uyarıyorum, hikayenin büyük bir kısmı yaşanılmıştır.Kişilerin isimleri değiştirilmiştir. Başlarında tamamen sadistçe gelebilir.Hatta bunlar deepweb'den değilmi diyebilirsiniz.Üst akıl gerekt...