14. Bölüm

255 24 2
                                    

İyi okumalar...

Aybüke'den;
Tolga ile PES oynuyorduk ama pislik aşırı iyi oynuyordu. "Ya Tolga hayvan mısın ya" deyip onu koltuktan aşağı ittirdim. Yere kapaklanırken yine de bana gol attığı için joystick'i masaya atıp "Bu kol bozuk ya" dedim. O yerde kahkaha atarken İlayda ve Eren gelmişlerdi ve onlar da gülüyorlardı. "Tam vaktinde geldiniz" dedim ve ayağa kalktım. Yukarı çıkarken Tolga kolumu tuttu "Aybüke çocuk musun ya?" dedi hala gülümseyerek. Kolumu kurtarıp "Çocuğum evet noldu? Gerçek maç yapsak yenerim ben. Diyorum kol bozuk diye" diyerek çirkefleştim. Elimi tutup aşağı indirdi "Tamam gel bahçede tek kale maç yapalım" dedi. Gaza gelip "Tamam! Ben top getiriyim" dedim. Odama gidip futbol topu getirdim. Eren ve İlayda bizi izlerken taşlarla kale kurdum. Topu ortaya koyup Tolga'ya bakarken "Eren sen başlat" diye bağırdım. Eren ıslık öttürünce topu hızlıca alıp Tolganın yanından geçtim kaleye doğru giderken Tolga topu almaya çalıştı ama beşiğinden geçirerek gol attım. Eren "Ooooo" dediği zaman Tolga'ya göz kırptım. Topu alıp "tebrikler" dedi. Eren tekrar ıslık öttürünce bu sefer Tolga topu almayı başardı. Ayaklarında topu bi sağ bi sol yaparken bırakın topu almayı yere düştüm. Tolga kahkaha atarak gol attı. Sonra gelip elini uzattı. Elini ittirip kendim kalktım. Eren ıslık öttürdüğünde topu alıp kaleye doğru sürmey başladım Tolga topu alacakken çelme taktım ve yanlışlıkla olmuş gibi "UPS! Kusura bakma" dedim ve gol attım. Tolga yerden kalktı ve konuşmadan topu ortaya koydu. Eren ıslık öttürünce yine ben topu kaptım. Sonra Tolga "Asıl sen kusura bakma" dedi ve beni kucağına alıp gol attı. "Şerefs-" derken küçük bir buse kondurdu dudaklarıma ve "Şht! Küfür etme" dedi. Yerinde debelenip inmeye çalıştım "Bırak beni hayvan" dedim. Yavaşça yer indirdiği zaman geçen yaz yapılan ve hiç temizlemediğimiz havuza kaydı gözüm. Sinsice sırıtıp "Kaleyi şuraya çekelim orası daha düz" dedim ve havuza yaklaştırdım. Tolga gülüp "Bak bu son! Yenmekten yoruldum" dediğinde. "Görücez kim yeniyor" dedim. Eren ıslık öttürünce topu hızlıca alıp sürmeye başladım. Bilerek havuza çok yaklaştım. Yerimde durunca Tolga topu almak için koştu ben bi anda çekilince de havuza düştü. Biz kahkaha atarken Tolga kafasını sudan çıkarttı. Yavaşça gol atıp "Yenmekten çok yoruldum ya" dedim gülerek. Ben Tolga'ya bakarken suya daldı. Birkaç saniye sonra havuzun kenarına geldi elini uzatıp "Yardım etse ne çıkamıyorum" dedi. Yanına gidip elini tuttum. Bi anda beni kendine çekince vücudum soğuk suyla buluştu. Kendimi yukarı çıkarttım ve gülen Tolga'nın yanına gidip "Adi köpek" dedim ve su atmaya başladım. "A! Aybüke dur tamam" dedi ben hala su atmaya devam ederken "Bunu sen istedin" dedi ve bi anda belimden tutup beni suya batırdı. Tabi kendisi de battı. Suda gözlerimi açtım. Oda açtı bana iyice yaklaşıp suyun altında dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Onu aşağıya itip yukarı çıktım. Ben saçlarımı geriye atarken o da sudan çıktı. "Eğer biraz daha kalırsak hasta olacaksın" dedim başını sallayıp sudan çıktı. Sonra da beni çıkarttı. İlayda'nın getirdiği havlulara sarınıp içeri gittik. "Hadi sen bin arabana eve git hasta olucaksın" dedim ve yanağına öpücük kondurdum. "Tamam dikkat et kendine" dedi ve gitti. Yukarda hemen banyo yaptım ve üzerimi değiştirdim. Hasta olmamak için saçımı kurutup topuz yaptım. Eren odama gelip "Ben gidiyorum baldızcım" dedi. Gülümseyip "Görüşürüz enişte" dedim. Sırıtarak "Bence artık kayınbiraderim demen lazım" dediğinde masamın üzerindeki kalemi fırlattım. Kapıyı kapattığı için kalem yere düştü. Kalemi alıp masaya geri koydum. Sonra Tolga aklıma geldi. Hemen telefonunu alıp aradım. "Efendim" diyerek açtı. Yatağıma oturdum.
"İyi misin bak duş aldın mı? Sakın hasta olma tamam mı? Nane limon falan yap kendine yada-"
"Aybüke iyiyim merak etme duş aldım. Kalın giyindim hasta olmam"
"Yalancı. Kesin t-short pantolon giydin"
"Beni ne ara bu kadar iyi tanıdın"
"Aslında seni tanımıyorum. Bu geneldir erkeklerde. Kardeşimden biliyorum"
"E o zaman hazırlan yarım saate ordayım" dedi ve kapattı. Dolabımın karşısına geçip siyah pantolon ve siyah kazak çıkarttım. Hızlıca üzerimi değiştirip telefonumu cebime attım ve aşağıya indim. "İlayda!" diye içeriye bağırdım saçımı tararken "Efendim" diyerek mutfaktan çıktı. Saçımın iyi olduğuna kanaat getirip "Ben çıkıyorum Tolga ile bir şeyler yapacağız" dedim. Kabanımı giydim ve fermuarını çektim "Kız daha bir-iki saat önce beraberdiniz. Neden her dakika berabersiniz" dedi. Ayakkabımın tekini giyip "Sevgilim olduğu için olabilir mi?" dedim ve diğerinin bağcıklarını çözmeye başladım "Valla biz de Eren'le sevgiliyiz ama günde 4-5 saat görüşüyoruz" dedi. Sonunda ayakkabımı giydiğimde korna sesi geldi. Aynadan son kez kendime bakıp "Biz daha yeni kavuştuk sus sen" dedim ve öpücük yollayıp evden çıktım. Hemen arabaya bindim ve Tolga'ya döndüm "Nereye gidiyoruz" dedim. Gülümseyip gaza bastı. Bizim sokaktan çıkınca "Birbirimizin hayatını tam anlamıyla bilmiyoruz ve ben sevdiğim kadının hayatını en ince ayrıntısına kadar bilmek istiyorum" dedi. Sevdiğim kadın demesi beni heycanlandırırken telefonuma mesaj geldi. "Kim?" dedi Tolga hemen. Mesajı açıp "Annem" dedim. Tolga gülümseyip "Ne diyor kayınvalidem?" dediğinde ona dönüp "Çüş!" dedim. Ara sokağa girdiğinde "Senin ağzın bozuldu bu zamanlarda çevre kötü çevre" dedi. Ben onu takmadan "Nereden kayınvaliden oluyor be! Belki iki gün sonra beni terk edeceksin" dedim. Arabayı ani bi frenle durdurdu ve "Ben seni hayatımdan istesem de çıkartamam artık. Çünkü beni kendine çok kötü aşık ettin balerin. Bi daha bu lafları duymayayım" dedi. Başımı salladım ve şirinliğine baktım. "Ee ne diyor" dediğinde onu kesmeyi bırakıp "Doğum günüme gelememişlerdi. İlayda'dan fotoğrafları almış. Çok eğlenmişsiniz falan filan." dedim. Başını sallayıp daha da hızlandı. Uçurum gibi bir yere geldiğimizde durdu. Arabadan inip etrafıma baktım. "Burası çok güzel" dedim ve çimenlere oturdum. Yanıma gelip çimenlere uzandı. Ben de yanına uzanınca bi kolunu başımın altından geçirip beni kendine çekti "Anlat bakalım balerin kız" dedi. Mavi gözlerine bakıp "Neyi?" dedim. O da benim gözlerime baktı ve "Hayatını. Herşeyini" dedi. Gözlerimi gökyüzüne çevirip "Ankaralıyım, ben buraya geldim ama ailem hala orada. En çok erkek kardeşimi özlüyorum. İlayda ile çocukluk arkadaşıyız, mahalleden falan. Aslında sarışınlardan nefret ederim ama Tolga adındaki bi deli hayatıma girdi ve sevdiğim tek sarışın olmayı başardı" dedim. Güldü ve "Eee? Başka" dedi. Gözlerine bakıp "Ne sormaya çalıştığını anladım Tolga. Daha önce hiç sevgilim olmadı merak etme" dedim. Derin bir nefes verdi "O zaman ilk ve tek aşkın olacağım" dedi. Ciddi ifademe bürünüp "Sevgilim olmadı dedim sevdiğim değil" dedim. Çenesi anında kasıldı ve "Kim o şerefsiz" dedi. Gökyüzüne bakıp "Mahalleden bi çocuktu 14-15 yaşında falandım. Ama çocuk çok yakışıklıydı" dedim. Tolga "Aybüke bak giderim o mahalledeki bütün çocukların adreslerini bulur kemiklerini kırar Leydi'ye veririm" dediğinde kahkaha attım. "Tamam be! Eee sen anlat bakalım" dedim. Bana bakıp "Ben İstanbul'da doğdum, büyüdüm ailem de burada. Benim de Eren'le annelerimiz arkadaş onlar tanıştırmıştı küçükken. Bende aslında balerinlerden nefret ederdim. Parmak ucunda falan dans etmek saçma gelirdi, Aybüke diye güzeller güzeli bir balerin hayatıma girene kadar. Sen sormadan söyleyeyim sevgilim oldu. Hande diye bi kız. Zaten piskopatın tekiydi yapışıp kalmıştı." dedi. Sinirden tırnaklarımla oynamaya başladım ve "Onu hiç öptün mü?" dedim. Bana bakıp "Hayır" dedi. İçime gelen ferahlamayla Tolga'ya sarıldım. "Midye sever misin?" dedi. Gülüp "Severim" dedim. Sonra arkamızda, yolda olan mideyeciyi gösterdi. Çimenlerden kalkıp yolun karşısına geçtik. "Hoşgeldiniz" dedi adam. Tolga aşağıdan elimi tuttu ve "Hoşbulduk" dedi. Adam önce küçük midyelerden açtı Tolga öne atılıp yiyince koluna vurdum "Azıcık romantik ol! Önce benim yemem lazımdı" dedim sırıtarak. Ağzındakini bitirip "Beraber PES oynadık ve sen beni yere attın, futbol oynadık sonuç havuzda bitti, sence romantik bi çift miyiz?" dediğinde başımı sallayıp güldüm. Sonra adam bi tane daha açtı. Onu da ben yedim. Sonra gittik demek istesemde orada beş altı tane -kişi başına- yedik. Sonra eve gitmeye karar verdik.

Aşkın Gölgesinde  (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin