Bu sevgililer gününe de sevgilisiz girenlere (benim gibi) selam olsun!
İyi okumalar...Sabah aşırı erken kalkıp evi temizledim. İlayda'yı uyandırdığımda bir bahane bulup okula gitmeyeceğimi söyledim. Onu okula yolladıktan yarım saat sonra Tolga ve Eren geldi. Onlar da bu gün okula gitmemişti. Tolga helyum ile balonları doldururken ben de etrafı süslüyordum. Eren ise ikisinin fotoğraflarını kare şeklinde kesiyordu. Balon işi bitince balonların iplerine resimleri yapıştırdık. Balonları sırayla etrafa dizince bir tek bahçenin işi kalmıştı. Eren'i yukarı gönderip üzerini değiştirmesini söyledim. Biz Tolga ile bahçedeki çimenlerin üzerine gül yaprakları dökerken Tolga suratıma atınca ben de elimdekileri başından aşağı döktüm. Biz birbirimizle uğraşırken Eren aşağı inip "Ya on dakika sonra İlayda gelecek siz hala ne yapıyorsunuz ya!" dedi. Gülerek "Sus be hallediyoruz işte. Sen ne diyeceğini düşün" dedim. Onlar içeri gidince son kez gül yapraklarını düzeltip ben de içeri girdim. Eren heyecandan terlemeye başlarken "Sakin ol Eren" dedi Tolga. Eren gözlerini kısıp "Kolay değil tamam mı!?!" dedi. Elimi omzuna koyup "Kolay olmadığını biliyoruz Eren. Sadece stres yapma her şey iyi geçecek" dedim. Başını salladı. Artık gelmesine çok az kalınca ışıkları kapatıp bahçeye çıktık. Biz Tolga ile geride beklerken Eren kapının biraz uzağında, tam ortadaydı. Kapının açılma sesi gelince Eren heyecanla nefesini verdi. İçeriden "Aybüke" diye seslendi İlayda. Sonra muhtemelen etrafı gördüğü için ses gelmedi. Bir dakika sonra bahçeye geldiğinde Eren yanına gitti hemen. Ellerini tutunca İlayda'nın gözleri doldu. Tam bir şey söyleyecekken laflar boğazına dizildi ve nefesini dışarı verip "Çok zormuş ya" dedi. Sonra boğazını temizleyip "Geçen günlerde bir karar aldım. Artık biz değil, bizim prens ve prensesimiz olmalı bence. Bu yüzden önce kral ve kraliçeliğe terfi etmeliyiz. Ama bunu ben kendi kendime düşündüm bu yüzden bu gün sana soracağım" dedi ve diz çöküp yüzüğü açtı. "Benim kraliçem olur musun prenses?" dedi. İlayda dolu gözleriyle başını sallayıp "Evet!" diye bağırdı. Tolga konfeti patlatınca Eren yüzüğü İlayda'nın parmağına taktı ve sarıldılar. Biz onlara bakarken Eren İlayda'yı döndürdü. "Çok tatlılar. Bak Antalya'ya gitseydik böyle mutlu olmayacaktık" dedim. Bana bakıp "Yo gayette daha mutlu olacaktık ama sen istemedin" dedi. Ben de ona dönüp "Ben senin olduğun her yerde mutluyum" dedim. Kollarını beline dolayıp dudağımın kenarına minik bir öpücük kondurdu. İlayda yanıma gelip yüzüğünü gösterdi "Darısı başına kardeşim" dedi ve sarıldı. Tolga kollarını hemen çekti ve ben de sarıldım. Ayrılınca Tolga "Biz gidelim artık siz baş başa konuşun" dedi ve kolumu tutup içeri sürükledi. Ayakkabılarımı giyerken "Nereye gidiyoruz" dedim. Omuz silkip "Sürpriz" dedi. Başımı sallayıp dışarı çıktım. Arabaya binip yola çıktık. Emniyet kemerini takıp arkama yaslandım. Radyoyu açtığında Lost on You çalmaya başladı. Ona bakarak gülümsedim.
İlayda'dan;
Dakikalardır koltukta parmağımdaki yüzüğe bakıyorduk. Gülümsememi bozmadan "Annemlere ve senin annenlere bir an önce söylememiz lazım" dedim. Bir şey demeden başını omzuma koydu. "Eren keşke bizimkilerden yardım almasaydın. Tolga bana Aybüke'yi Antalya'ya götüreceğini söylemişti. Hatta çok fazla şey hazırlamıştı" dedim. Gözlerime bakarak "Valla ben Aybüke'den sadece fikir yardımı istedim o kadar. Onlar kalmaya karar verdiler." dedi. Dudak büzüp "İyi o zaman" dedim. Eren yanağıma öpücük kodurup "Merak etme biz Tolga ile bir şeyler ayarladık. Yani onlar da şu an aşırı mutlular merak etme" dedi. Gülümseyip "Ne plan yaptınız?" dedim. Sinsice gülüp planı anlatmaya başladı.Aybüke'den;
Tamam ben böyle sevgililer gününde bana bir şey almadı falan diye sinirlenen kızlardan değilim ama ufak bir sürpriz yapsaydı bari odun!'Kızım çocuk seni Antalya'ya götürecekti sen istemedin. Şimdi böyle odun felan deme!' diyen iç sesime hak verip hakaret dolu cümlelerimi içime gömdüm. "İşte geldik" dediğinde dışarı baktım. Eren ve İlayda'nın barıştığı zaman kutlama yaptığımız yere gelmiştik. Gülümseyip arabadan indim. Ellerimi cebime sokup "Neden buraya geldik" dedim. Elini belime koyup içeri yönlendirdi. Sahneye yakın bir masaya gittik. Hava hafiften kararmaya başlamıştı. Garsondan küçük şat bardakları aldık ve kafamıza diktik. "Dejavu!" dedim. Gülümseyip "Benim bi işim var geliyorum hemen" dedi. Tolga gidince telefonumdan internette bir şeyler karıştırmaya başladım. Beş on dakika gelmeyince oflayıp gittiği yerde doğru baktım. Sahneden ses gelince oraya döndüm. Senden daha güzel çalıyordu. Gözlerim hala Tolga'yı ararken sahneden ses geldi. "Kimseyi görmedim ben senden daha güzel. Kimseyi tanımadım ben senden daha özel."
Sahneye dönünce Tolga'nın bana bakarak şarkıyı söylediğini gördüm. Elimle ağzımı kapatıp dinlenmeye devam ettim. "Kimselere de bakmadım aklımdan geçen. Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel. Senden daha güzel. Senden daha güzel. Senden daha güzel" şarkı hızlanınca Tolga mikrofonu eline aldı ve bir adım öne geldi "Sana nerden rastladım? Oldum derbeder. Kendimi sana sakladım. Senden daha güzel. Kimselere de bakmadım. Ölsem değişmem. Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel. Ooo senden daha güzel. Ooo senden daha güzel. Ooo senden daha güzeeeeeel" gitar kısmı gelince gözlerimin dolduğunu hissettim. Biraz sonra yine sözler geldi "Kimseyi görmedim ben senden daha güzel. Kimseyi tanımadım ben senden daha özel. Kimselere de bakmadım aklımdan geçen. Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel. Ooo senden daha güzel. Ooo senden daha güzel. Ooo senden daha güzeeel" artık son gitar kısmı gelince ağlayarak sahneye, Tolga'nın yanına koştum. Boynuna atlayıp kafamı omzuna gömdüm. Belimi saran kollarını hissedince gözyaşlarım azaldı. "Seni çok seviyorum sarım" dedim boğuk sesimle. Boynuma ufak bir öpücük kondurup "Bende seni çok seviyorum balerinim" dedi. Bir süre sonra ayrıldık ve el ele sahneden indik. Sonra gülümseyerek koltuklara oturduk ve bir kaç bir şey daha içip çıktık.
Bölüm bu kadardı. Umarım beğenmişsinizdir. Şimdi size bir şey soracağım. Bu bölüm özel bölüm mü olsun 20. Bölüm mü? Yani bundan sonraki bölüm 20. Bölüm mü olsun 21. Bölüm mü?
Öptüm hepinizi. Sevgililer gününüz kutlu olsun💞❤💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gölgesinde (ARA VERİLDİ)
Fiksi PenggemarBaşlangıç tarihi: 10 Ocak 2018 Çarşamba