İyi okumalar...
Gözlerimi açtığımda benim başım hala Tolga'nın omzundaydı. O da uyuyordu. Koltukta ikimizde uyuya kalmışız yani. Mutfaktan gürültüler geliyordu. Muhtemelen yemek yiyordu herkes. Tolga'nın yanağına öpücük kondurup "Tolga kalk artık" dedim. Uyanmayınca tekrar öptüm. "Sevgilim" diye fısıldadım. Yavaşça gözlerini açtı. Dudaklarını büzerek bana bakınca öpmemek için kendimi zor tuttum. "Kalk hadi bak gece uyuyamıcaksın" dedim. Koltukta dikleşti ve "Tamam kalktım" dedi. Elini tutup "Yemek yiyelim mi? Bizimkiler mutfakta" dedim. Ellerimize bakıp gülümsedi ve "Olur" dedi. Ellerimizi ayırmadan mutfağa gittik. "Sonunda uyanmışsınız" dedi İlayda. Gülerek masaya oturduk. Patates kızartmasını görünce Tolga'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. Benim canım çok bir şey yemek istemiyordu. Bir iki tane köfte yiyip kalktım. Tolga hayvan gibi yiyordu. Odama gidip pijamalarımı giydim. Saçımı tararken biri kapıyı çaldı. Kapıya doğru döndüm. Babam içeri girince tarağımı bırakıp "Bir şey mi oldu baba" dedim. Başını sallayıp yanıma oturdu "Hayır konuşmak için geldim kızım" dedi. Cevap vermeden onu dinledim "Şu Tolga ile nasıl tanıştınız bakalım" dedi. Yutkunup "Eren bizi almaya gelmişti bi sabah işte arabada Tolga'da vardı. Öyle tanıştık" dedim. Başını salladı ve "Kızım o çocuğu seviyor musun? Sadece bunu söyle bana. Annen pek hoşlanmamış" dedi. Tebessüm ettim ve "Çok seviyorum babacım." dedim. Kapım aralanınca Tolga girdi. Bizi görünce "Pardon konuşmanızı böldüm" dedi. Çıkacakken "Yok oğlum ben çıkıyordum şimdi" dedi babam. Tolga gülümseyip babamın çıkmasını bekledi. Sonra yanıma geldi. "Annemle babamın yanında ne şirin oluyorsun öyle" dedim. Gülerken "Çok sıkıldım. Belki güzeller güzeli balerinimle beraber bir şeyler yaparız diye düşündüm" dedi. "Valla benim hala uykum var uyuyacağım" dedim ve yatağa uzandım. "Uykucu" diyerek beni kucağına aldı "Tolga ne yapıyorsun ya" dedim gülerken. Dışarı çıktığında "Bak biri görecek" dedim. Neyseki aşağı inmemişti. Banyoya götürdü ve suratımı ıslattı "Uykum kaçtı mutlu musun!" dedim. Başını salladığında ona dil çıkarttım. Banyodan çıktıktan sonra beni bıraktı. "Beni kaldırdın ne yapacağız şimdi" dedim. Elimi tutup "Aşağıda tabu oynayacağız Erenler bizi bekliyor" dedi. Aşağı indiğimizde kızlar erkekler olarak gruplara ayrıldık. Önce ben İlayda'ya anlatacaktım. Tolga "Başla" dedi ve süreyi başlattı.
"Hani bir mevsim var çok soğuk"
"Kış!"
"Evet işte kışın ne yağar"
"Kar!"
"Evet biz o karla ne oynarız"
"Kartopu!"
"Doğru. Tamam şimdi biz Tolga'yla ne oynadık. Hatta sonra havuza attım ben onu"
"Futbol"
"Onu fiil haline getir"
"Futbol oynamak!"
"Doğru" dedim sonra Tolga "Bitti!" dedi. Sonra Tolga Eren'e anlatmaya başladı.
"Pas. Pas. Heh! Senin en nefret ettiğin yemek"
"Bamya"
"Hayır ondan sonraki"
"Pırasa"
"Hayır lan ondan sonraki"
"Yemek kalmadı amına koy- Çok pardon Birol amcacım"
"Lan söylesene!"
Sevinçle koltuktan kalkıp "Bitti bitti bitti" dedim. Eren sinirle "Neydi lan" dedi. Tolga kartları masaya fırlatıp "Brokoli abicim brokoli. Ya ben bunla oynamam takımları değiştirelim" dedi. Yavaşça ağzına vurdum "Mızıkçılık yapma Tolga" dedim. Oflayarak koltuğa oturdu. İlayda kartları aldığında Eren "Başla dedi ve süreyi başlattı.
"Aşırı basit. Senin en sevdiğin yabancı oyuncu ama şarkı da söylüyor. Erkek"
"Ansel Elgort"
"Yes! Eee pas. Ee bu da pas. Hıh! Şey Tolga ne?"
"İnsan"
"Çok zekisin gerçekten. Öyle değil senin neyin"
"Sevgilim"
"İşte onu fiile çevir"
Eren oyuncağı sallayarak "Bitti" dedi. Tolga "Ansel Elgort kim?" dedi. Gülümseyip "Hayatımın tek aşkı" dedim. Tek kaşını kaldırdı ve "Tek aşkın ha? Şuan yanında ben varım ama" dediğinde gülmemek için yanağımı ısırdım "Aklımda o var ama" dedim. Tolga "Aklımda o var diyor ya" dediğinde gidip ona sarıldım "Ya şaka yapıyorum sarım benim" dedim. Koltuğa oturunca Olayda süreyi başlattı ve Eren anlatmaya başladı.
"Sen bu şiir felan okuyon ya işte şair bu da. Hatta kitabı var bizde sanırım"
"Cemal Süreya, Yusuf Hayaloğlu, Can Yücel"
"Evet Can Yücel. Pas. Heh! Bu satrançta-"
"Satranç dedi tabu" (İlayda)
"Of tamam be! Bu şey şimdi müzik aleti. Sen böyle bi ara öğrenir gibi oldun ama bıraktın kursunu"
"Bateri"
"Evet. Bi ders bu. Lisede sen çok seviyordun"
Ayağa kalkıp "Bitti süre bitti" dedim. Biz İlayda ile sarılırken onlar oflayıp pufluyorlardı. "Tamam tamam ağlamayın" dedi İlayda. Ben Tolga'nın yanına oturdum ve yanağından öptüm. "Başka bir şey oynayalım mı?" dedim. Eren ellerini kaldırıp "Takım oyunu olmasın" dedi. İlayda "Ben yorgunum ya uyucam ben" dedi. Babam "Bence de uyuyun artık" dedi. Dudak büzüp "Ama biz daha yeni uyandık" dedim. Babam ayağa kalkıp "Eee o sizin sorununuz hadi bakayım odalarınıza" dedi. Oflayarak ayağa kalktım. Herkes gidince Tolga ile beraber ışıkları kapatıp yukarı çıktık. Benim odamın önüne gelince Tolga'nın gitmesini bekledim ama nerde beyefendi benden önce girdi odama. "Ya sen ne yapıyorsun be adam" dedim. Başını yana eğip "Ama senin kokun olmadan uykum gelmiyor" dedi. Ben ışığı kapatıp yatağıma yatınca yanıma uzandı. "Tolga annemler görürse çok kötü olur" dedim. Ayağa kalkıp kapıyı kilitledi ve tekrar yanıma yatıp bana sıkıca sarıldı. "Artık öyle bir sorunda olmayacağı için uyuyabiliriz" dedi. Canım sıkıldığı için sürekli bi sağa bi sola dönünce Tolga "Aybüke hareket etme artık" dedi. Ona dönüp "Ya ben senin sevgilinim senin beni her halimle kabul etmen lazım. Hareket ettiğim zaman bile-" lafımı tamamlayamadan dudaklarını dudaklarıma bastırmasıyla sustum. Kendimi geri çekince "Beni böyle susturmaktan vazgeçmelisin" dedim. Dudaklarımın üstünde güldü ve "Ben çok seviyorum" dedi. Gülümseyip "Bende seviyorum aslında" diye mırıldandım. Sırıtıp tekrar dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Dudaklarımı yavaşça araladığımda alt dudağımı kendi dudaklarının arasına sıkıştırdı. Sert öptüğü için ağzımdan bir inleme kaçtı. Tolga gülümserken benim kaşlarım çatıktı. Nefessiz kalınca kendimi geri çektim "Hayvan ne biçim öptün. Kesin şişecek ya" dedim ve elimi dudağıma götürdüm. Baş parmağıyla dudağımı okşadı. Ben elimi çekince diğer elini de yanağıma koydu ve diğer baş parmağıylada okşamaya başladı. O şekilde gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım. Gözlerimi açtığımda Tolga'nın kolları belimde sarılıydı. Benim kollarım ise ikimizin arasında duruyordu. Suratına bakınca uyanık olduğunu gördüm. "Günaydın balerin" dedi ve boynuma öpücük kondurup kalktı. Ben hala yataktayken "Günaydın sarı" dedim. Beraber kimseye yakalanmadan odadan çıktık. Aşağı indiğimiz gibi "İlayda bu gün dönelim diyoruz biz. Babamın sadece yediklerine dikkat etmesi lazım zaten" dedim. İlayda "Tamam sen bilirsin bana uyar" dedi. Eren'e baktığımda başını salladı. "O zaman kahvaltıdan sonra çıkalım" dedim. Anneme kahvaltıyı hazırlamasında yardım ederken telefonuma mesaj geldi.
Sarı'mmm: Hamarat sevgilim
Arkama dönünce beni izleyen Tolga'yı gördüm. Ona gülümseyip tekrar işime döndüm. Kahvaltı ettikten sonra hazırlanmak için odalarımıza gittik. Çantamı toparlarken aniden odama Tolga girdi. Ben ona bakarken başucumdaki papatyalara sırıtıp yanındaki resmi aldı. Yanına gidip "Tolga mahvederim seni ver şunu" dedim. Resmi havaya kaldırdı ve "Hayır o bende kalacak balerinim" dedi. Ben zıplayıp almaya çalışırken aramızdaki 5-6 santimlik farka küfrettim. "Bak o mavişlerini oyarım" dedim. Baktım ki alamıyorum yatağımın tepesine çıkıp üzerine atladım. İkimiz beraber yere düşünce altta kalan ben olmuştum. "Kalk üstümden hayvan öldüm" dedim. Sadece kollarına verdi ağırlığını üstümden tamamen kalkmadı. Elinden resmi aldım ve kalkmaya çalıştım. Tabiki kalkamadım. "Ya Tolga" dediğim sırada kapı açıldı. Annem yada babamsa öldüm, bittim. Helvamı çikolatalı yapın lütfen. Kapıya baktığımda İlayda ve Eren vardı. Eren İlayda'nın gözünü kapatıp "Bakma sen" dedi. İçeri girip kapıyı kapattılar. Tolga, ben onlara bakarken elimden çerçeveyi aldı ve kalktı. "Eren saçmalama şey ben resmi alırken-" derken Eren lafımı böldü "Tamam tamam biz gördük göreceğimizi" dedi. İlayda "Ben hiç bir şey göremedim. Hala göremiyorum" dedi. Eren İlayda'yı kendine çekip anlını öptü "Bakma sevgilim sen" dedi. Oflayarak çantamı aldım. Tolga'ya dönüp "Ver şu resmi artık" dedim bıkkınca. Biraz düşündü ve "Hayır" deyip çıktı. Arkasından "Domuz" dedim ve ben de çıktım.