Biraz beklettim sizi ama efsane bi bölüm yazdım.
İyi okumalar...Ben gülümseyerek ona bakarken bi anda bakışları dudaklarıma kaydı. Dudaklarımı hafifçe araladığımda boşluğu onun dudakları doldurdu. Beni gülümseyerek öperken tam karşılık verdiğim sırada biri kapıya vurdu. Ben Tolga'nın ayrılmasını beklerken beyefendi beni kendine çekti. Canım acıdığı için "Ah" dedim ama sesim boğuk çıkmıştı. Dışarıdan İlayda'nın sesi geldi "Aybüke Tolga. Çıkın lan sizi girerken gördüm" dedi. Tolga dudaklarını ayırdı ama dudaklarıyla benim dudaklarım arasında bir kaç santim vardı. İkimiz de gülümsüyorduk. İlayda "Lan kime diyorum" dediğinde başımı geriye atıp daha çok güldüm. Tolga"İlayda üst kattaki tuvalete git. Bizim daha işimiz var" dediğinde. Gülüşüm anında soldu ve "Tolga ne saçmalıyorsun ya" dedim. İlayda kapıya vurup "Aybüke iyi misin arkadaşım" dedi. Kapıya dönüp "Bu sarı beni korkutmaya başladı ama gayet iyiyim arkadaşım" dedim. Boynuma bir öpücük bırakıp geri çekildi. Eli kilide gidince onu durdurdum "Az önce şaka yaptım" dedim. Bi anda gülümseyip "Biliyorum tepkini merak ettim" dedi. Gözlerimi kısıp "Şimdi ben de sana ceza vereyim mi?" dedim. Tekrar bana yaklaşıp "Beni öpeceksen sıkıntı yok balerinim" dedi. Ona öpecekmişim gibi yaklaştım ama yandan kaçarak kilidi açtım ve dışarı çıktım. Tolga da çıkınca İlayda hızla içeri girdi. Biz gülerek koridora çıktığımızda annemi gördüm. O bizi görmeden Tolga'yı ittirdim ve "Annem seni pek sevmedi çok yan yana görmesin bizi. Birazcık bekle" dedim ve saçımı düzeltip annemin yanına gittim. "Anne bu akşam babamın yanında ben kalabilir miyim?" dedim. Annem kaşlarını kaldırıp "Olmaz ben kalacağım sabah biz geliriz. Sen evde misafirleri ağırla." dedi. Sonra yaklaşıp "İlayda'dan her saat rapor alacağım. O çocukla çok sıkı fıkı olma. Büyük misafir odasında Eren'le beraber kalırlar." diye ekledi. Yere bakarak "Tamam anne. Gidiyoruz biz o zaman" dedim. "Tamam gidin" dediğinde Tuvaletten çıkmış olan İlayda'nın yanına gittim. "Tolga nerede" dedim. Arkayı gösterince hemen arkama döndüm. Burunlarımız çarpışınca hemen geri çıktım "Tolga sen manyak mısın annem az ilerde bizi görürse var ya etlerimi kopartıp Leydi'nin iki katı büyüklüğündeki köpeklerin önüne yem diye atar bide yanına su koyar" dedim. Gülümseyip "Nefes almadan konuşunca çok tatlı oluyorsun" dedi. İlayda'ya dönüp "Hadi gidiyoruz. Eren ve Tolga bizde kalacakmış annem öyle söyledi. Misafir odasını hazırlayacağız" dedim. Hastaneden çıkıp taksiyle eve gittik. Arda'yı sakinleştirdikten sonra misafir odasını hazırladım. Aşağı indiğimde pizza yediklerini gördüm. Onlara katılıp bende biraz atıştırdım. Pizzalar bitince herkes bir kenara dağıldı. Biz Tolga ile boş boş otururken Tolga "Odanı göstersene" dedi. Başımı sallayıp yukarı çıkarttım onu. Odamın ışığını açınca direkt odama girdi. Etraf pudra rengindeydi. Odamla alakası olmayan kum torbamı görünce "Her şeyi beklerdim de kum torbası beklemezdim" dedi. Ellerime bakarak "Bi ara savunma dersi falan almıştım" dedim. Şaşırarak "Vay" dedi. Meydan okur gibi bir elini omzuma koyunca dudaklarımı yaladım ve kolunu çevirip tek hamlede diz çöktürdüm. "Güzel. Ama ben daha iyisini yaparım" dedi ve diğer eliyle kolunu kurtarıp bu sefer o benim kollarımı arkamda birleştirdi ve ben diz çöktüm. Bacağına tekme atıp kurtuldum ve hemen ayağa kalktım. Gülerek ayağa kalktığında yatağıma oturdum. Yatağımın yanındaki çerçeveyi eline aldı. Güldüğünde çerçeveye baktım. "Hayır ya!" diye bağırdım. Küçüklük fotoğrafım vardı orada. Sahildeydik ve benim fosforlu pembe bir bikinim vardı. Babam tam zıpladığım sırada çekmişti. "Küçüklük fotoğraflarını çıkrtsana" dediğinde çerçeveyi alıp ters bir şekilde yatağıma koydum ve "Dalga geçmeyeceksen çıkartırım" dedim. Ciddileşti "Tamam dalga geçmeyeceğim"
10 Dakika Sonra;
Tolga hala kahkaha atarken fotoğrafların olduğu kutuyu alıp eski yerine koydum. Tolga hala kahkaha atarken "Bak kızıyorum ama" dedim. Kuzenimin sünnet düğününde çekilen bi fotoğrafı görmüştü. Düğünden sonra biz pasta savaşı yapmıştık. Benim saçımda pasta vardı ve ben ağlıyordum fotoğrafta. Kahkahasını durdurup "Aman Allah'ım! Aybüke kızmaya başlıyormuş. Hemen sığnaklara gitmeliyiz" dedi ve tekrar gülmeye başladı. Bunu siz istediniz Tolga bey. Elimle kapıyı gösterdim ve "Çık odamdan" dedim sakince. Hala gülerken "Çık odamdan" diye bağırdım. Aybüke sakın gülme sakın! Bak tam sinirliymişsin gibi oldu sakın gülme! Ayağa kalkıp yanıma geldi "Tamam gülmüyorum balerinim" dedi ve ellerini belime koydu. Bi adım geri çekilip "Dokunma bana çık odamdan" dedim. Heh! Sürün bir kaç gün bakalım sarı! Kaşlarını çatıp bir adım yaklaştı ve "Aybüke bunun için tavır mı alacaksın" dedi. Bir adım geri çıktım ve "Ben sana, beni ciddiye almadığın için sinirliyim. Çık odamdan" dedim. "Aybüke saçmalamayı keser misin?" dedi. Kollarımı birleştirdim ve "Hemen çık odamdan" dedim. Kapıyı çarparak çıktı. Sen bir kaç gün yanıma yaklaşma, bana dokunma gör bakalım bi daha beni ciddiye almamazlık yapıyor musun?Gece Yarısı;
Işığım açık uyumaya çalışırken kapım yavaşça açıldı. Gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yaptım. Yanıma gelip yattığı zaman kokusundan Tolga olduğunu anladım. Bir kolunu belime koyup kendine çekti beni. Sonra "Çok çabuk sinirleniyorsun balerin" dedi "Çok çabuk kızıyorsun"
Tamam günlerce bana dokunmamasını sağlayacağım için en azından bu gece kokusunu içime çekebilirim. Uyuyan insanlar gibi hızlıca arkama döndüm. Her nefes alışımda mis gibi olan kokusu ciğerlerime gidiyordu. "Ama ben sana her şeyinle sırıl sıklam aşık oldum. Bu çabuk sinirlenişinle, agresifliğinle. Bu inatçılığınla, zekiliğinle. Bu güzelliğinle beni kendine aşık ettin balerinim" dedi ve anlıma öpücük kondurup iyice bana sarıldı. Sevdiğimin kollarında uykuya daldım.Sabah kalkınca Tolga yanımda yoktu. Hemen hazırlanıp aşağı indim. Herkes aşağıdaydı. Annemle babam da gelmişti. Babama sıkıca sarıldım. "İyi misin babacım" dedim. Gülümseyerek "İyiyim kızım iyiyim" dedi. Koca masada bir tek Tolga'nın yanı boştu. Tam oturacakken tavırlı olduğum aklıma geldi "Arda buraya sen otur ben İlayda ablanın yanına oturayım" dedim. Ağzındakini yutup "Otur işte abla" dediğinde ayağımı sertçe yere vurdum "Arda sinirlendirme beni" dedim. Arda oflayarak kalkarken bir iki saniyeliğine Tolga'ya baktım. Sonra İlayda'nın yanına gidip oturdum. Ağzıma attığım salatalığı yedikten sonra Tolga'ya bakarak "Siz ne zaman döneceksiniz" dedim. Hafif çatık kaşlarıyla "Sizle beraber" dedi. Bir tane daha salatalık yedikten sonra "Biz yarın veya ondan sonra döneriz siz gidin bence bu gün" dedikten sonra babam "Ne biçim sözler onlar kızım kovar gibi" dedi. Gözlerimi devirip "Zaten kovuyorum" diye mırıldandım. Babam "Ne dedin?" dediğinde gülümseyip "Yok bir şey babacım" dedim. Tolga ne dediğimi duymuştu ve bana sinirli sinirli bakıyordu. Kahvaltıdan sonra babama ilaçlarını verdim ve serum taktıkları yer kanadığı için pansuman yaptım. İlk yardım çantasını banyoya götürürken Tolga kolumu tutup beni misafir odasına soktu. Kapıyı kapatıp bana döndü "Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedi. Ondan uzakta durup "Hiç bir şey" dedim. Bana yaklaşıp "Kahvaltıda neden öyle konuştun" dediğinde kollarımı birleştirip "Çünkü sana sinirliyim ve şu an senin yanında, yakınında olmak istemiyorum" dedim. Sinirle gözlerini kapatıp açtı. "Aybüke bak abartıyorsun. Küçücük bir şeyden kavga ediyoruz şuan" dedi. Sinirle ona yaklaşıp "Küçücük bir şey değil tamam mı!?! Beni ciddiye almıyorsun Tolga!" dedim. Kapıya doğru yürüdüm ve hızlıca dışarı çıktım. İlk yardım çantasını banyoya bıratım. Merdivenlerden inerken "Küstah, adi, hödük, öküz" diye söyleniyordum. Bizimkilerin hepsi salondaydı ve benim söylediklerimle herkes bana döndü. Şirince gülümseyip "Hazırlanın hadi biz buradayken çarşıya falan gidelim" dedim. Annem "Biz babanla gelemeyiz doktor yorulmasın dedi siz gidin gezin" dedi. Bizimkilere bakınca gülümsediler. "Arda geliyor musun?" dedim. Omuz silkip "Sizinle gelir miyim ben" dedi. Eren "Tolga'ya da söyle" dediğinde yanlarına gidip "Gelmicekmiş o sordum ben ona" dedim. Sonra merdivenlerden "Yoo ben geliyorum" diye bir ses geldi. Oraya dönüp "İyi gel" dedim ve ikili koltuğa oturdum. Tolga da yanıma oturdu. Babam Eren'le konuşurken annem yanımıza geldi ve bana bakarak "Babana Tolga ile sevgili olduğunuzu şimdi söyle. Ama şak diye söyleme" dedi. Of bide bu dert var! Babam birden bize döndü. "Ne fısıldaşıyorsunuz siz" dedi. Annem anında geri çekilirken ben "Bir şey diyecektik de" diye mırıldandım. Babam "Tamam söyleyin işte" dedi. Ters ters Tolga'ya bakarak "Önemli bir şey değil sonra söylerim babacım." dedim. Babam dik bir şekilde oturdu ve "Aybüke ne gizliyorsun benden" dediğinde sessiz kaldım. Babam bu sefer İlayda'ya döndü. İlayda benden izin istermiş gibi baktı. Başımı salladığımda "Şey Birol amcacım. Aybüke söylemeye utanıyor da. Şey ya Tolga var ya Benim Eren'in arkadaşı. Şu sarışın" dedi. Babam "Eee?" dediğinde İlayda gözlerini kapatıp hızlıca "Onlar işte sevgililer" dedi. Sonra "Oh be rahatladım" diye ekledi. Babam bize bakıp "Sevgililer mi? Şunlara baksanıza düşman gibi duruyorlar" dedi. Eren hemen konuya atlayıp "Sanırım kavga ettiler. O konu muamma bizde bilmiyoruz" dedi. Bütün gözler bize dönünce yutkundum ve Tolga'ya baktım. Bir şeyler düşünüyordu. Bizimkilere dönüp "Şey biz biraz tartıştık da" dedim kısık sesle. Ben babamın tepkisini beklerken babam gülümseyerek "Çiftlerin arasına girilmez onlar hallederler" dediğinde sırtımdan kocaman bir yük kalktı. Sonra "Ama" diye ekleyince sessizlik oluştu. Herkes babama bakarken "Nedenini öğrenelim önce" dediğinde terlemeye başladım.
Sizce bölüm nasıldı gençler?beklemede kalın her an bi sürpriz olabilir😘😘😘