Mert ayağa kalkmış gazete elinde şaşkın bir vaziyette dikiliyordur. "Belki Ebru yu bakmaya gelmiştir. İçkili bir halde onu bıraktığı için pişman olmalı. Sonuçta kaç yıllık arkadaşlar" diye düşünür. Peşinden gitse olmaz. Doğru dürüst bir samimiyeti yoktur henüz. Kuzeninin nişanlısı. Öylece bakakalır.
Mert bunları düşünürken Çetin de lavabodadır. İçkiye dayanıklıdır ama biraz midesine dokunmuştur. Yüzünü yıkayıp elini kurular ve lavabodan çıkar. Kendine gelmiştir ama biraz yorgundur. "Heyyy gidi Çetin Başer nasıl yorgun olursun sen sabaha kadar kızlarla eğlenmen gerekiyordu" der kendi kendine. Neyse oğlum yarın yeni bir gün sonuçta diyerek devam eder.
Mert in yanına gelir ve hadi gidelim der. Mert in cevap vermesine fırsat kalmadan Çetin bir manken arkadaşını görür ve ayaküstü flörtleşirler. Bir defile için Kıbrıs'a gelmiştir o da. İstanbul'a dönünce görüşmek için sözleşirler. Büyük ihtimal Çetin in bu manken arkadaşı ile görüşmesi bir otel odasında olacaktır. Çetin böyleydi.
Otelden çıkmak için çıkışa yönelirler. Çetin eline telefonu alır. Cem i kayıt listesinden bulur ve aramaya basar. Bir eliyle de elindeki ceketi omzuna atıp giymeye çalışır. Tam bu sırada telefon açılır. Cem efendim Çetin der. Mert Çetin in birini aradığının farkında bile değildir.
Ç - Cem nerdesiniz oğlum. Erkenden çıktınız.Ebru bize kaldı.Kız sarhoş oldu mahvoldu. Kaçtınız alacağınız olsun.
C- Çok yorgunum duramadım. Uyuyorum ben yarın konuşalım olurmu.
Ç- Sende haklısın ne diyim. Yarın sorucam ben size. Uyu bakalımNe diye aradın şimdi Cem i diye çıkışır Mert. Bir şey sorucaktım sana der.
Yaaaa sinirlendim işte Ebru benim arkadaşım mı onun arkadaşı mı ben mi daha çok tanıyorum o mu daha çok tanıyor da çekip gidiyorlar. Hele Sedef e daha çok kızgınım kız arkadaşını en yakın kankitosunu bıraktı gitti. Bir kere arayıp sordu mu bak diyerek telefonunu salladı.
Mert hemen söze girer " Sen lavabodayken Sedef geldi otele. Asansöre binerken gördüm. Yetişemedim. Ebruya bakmaya gelmiştir heralde"
Ciddi misin sen şimdi burda mı yani Sedef. Konuşsaydık odayı biliyor mu ki dedi
Kendinden emin bir şekilde aceleci bir tavırla asansöre bindiğini söyler Mert. Demek ki hangi odaya gideceğini biliyor diye de ekledi.
Alkollü oldukları için arabayı bıraktılar. Bekledikleri taksi çoktan gelmiştir. Çetin oğlum acıktım ben ya bu Kıbrıs'ın nesi meşhur gidip yesek ya sabaha kadar duramam ben diye hayıflanırken taksiye binerler.
Yemek yemeyi ve içki içmeyi çok sevdiği için ne zaman yediği ne zaman içtiği önemli değildir Çetin için. O an ne istiyorsa onu yapmalıdır. Anlık zevklerin adamı deyince akla o gelmelidir.
Açlıktan daha önemli bir sorunu olduğunu uykusuz olduğunu ifade eden Mert taksiciye otelin adını söyledi. Taksi tam hareket ettiğinde önlerinden gelen başka bir taksinin içinde az önce uyuyorum yarın konuşalım diyen Cem i gördü Çetin. Taksiciye durrrr durrr dursana diye bağırdı. Mert nolduu diye şaşkın bir şekilde Çetin in bu telaşlı haline bakıp onun baktığı yöne doğru kafasını çevirdi.
Çetin kızmıştır. Yalancı düzenbaz herif seni kimbilir ne işler çeviriyor diye söylendi. Bu var ya bu hiç göründüğü gibi bir adam değil ben sana söyliyim diyerek ne olduğunu anlamayan Mert e kafasıyla otelin önünü işaret etti.
Mert Çetin in baktığı yöne bakınca Çetin i görmüştür zaten. Biraz önce ki şaşkınlığının aynısını şimdide yaşadı. İçine bir kurt düşmüştü. Hislerinin onu yanıltmasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanaelci
General FictionMasum görünen kirli bir ilişki mi yoksa kirli görünen masum bir aşk mı ? Hikayemiz de bu sorunun cevabını arayacağız