Taksi Zeyneplerin evine gelmişti. Geç olsada burada kimse ne zaman geldiğine karışmazdı. Zeynep'i yavaşça uyandırıp ücreti ödedi.
Münevver Hanımı uyandırmamak için anahtarla girdiler eve ama zaten uyumamıştı.
Kızlar nerde kaldınız. Merak ettim diyerek kapıya geldi. Anahtar kapıyı açmaya çalışırken arkadan Münevver hanım açtı.
Zeynep yarı uykuluydu cevap vermek Hana'ya düştü.
"Eeee biz şeyy" diyerek kem küm etti Hana. Bara gittik. İçki içtik. Sonra adamın biri Zeynep'i taciz etmeye kalktı diyemedi o anda.
Neyse hadi çıkın yukarı. Dinlenin dedi Münevver Hanım anlayışlı bir şekilde.
Hana ve Zeynep birbirine tutunmuş bir şekilde yukarı çıktılar. Sendeleyen Zeynep'e "zeynooo dikkat et" diyerek seslendi Hana.
Çok içmemişti ama azıcık bile içse etkiliyordu onu. Hana ise nerdeyse sadece tadına bakacak kadar içmişti. En azından birimiz ayık olalım diyerekten.
Zeynep'i yatağına yatırıp lavaboya gitti Hana. Yüzünü yıkayıp makyajı temizledi. Gelince de onun dolabından kendine uygun bir şeyler bulup giydi.
Bu sırada Zeynep bir nebze kendine geldi. Gözlerini araladı. Hana kendine yer yatağı yapıyordu.
"Ben bir adamla birlikte olacağım" dedi Hana'ya bakarak.
Hana kafasını çevirdi ama Zeynep'in söylediğini yanlış duyduğunu düşünerekten "neeee" diye tepki verdi.
Biraz durup ne demek istediğini anlamaya çalışmıştı. Göz göze geldiler.
Senin sevgilin falan mı var dedi Hana.
" Tabiki doğru zamanda yaşayacaksın bunları. Baksana sen. Ben neden bilmiyorum eğer bir sevgilin varsa"
Yoksa onu senden çalarım diye mi düşündün diyerek Zeyno'nun üstüne atladı.
"Hadi çabuk anlat bana alkolik şey. Yoksa boğarım seni" deyip gülerek saçlarını karıştırdı. Meraklı bir yüz ifadesiyle Zeynep'e baktı.
Zeynep anlatmak istiyordu ama Hana'nın onu anlayacağından emin değildi. Anlatsam ne diyecek ne düşünecek acaba diye uzun zamandır düşünüyordu.
Tek arkadaşını da bundan dolayı kaybetmek istemiyordu. Ama birine anlatmak da istiyordu. Tek başına bu sırrın altından kalkamıyordu. Bir suç ortağı lazımdı. Onu anlayacak yadırgamayacak biri.
Ama Hana onu anlayabilir miydi. Yadırgamazmıydı emin değildi.
Kaç kere söylemeye niyetlenmişti ama olmamıştı. Korkmuştu. Verdiği karardan korkmuyor Hana'nın tepkisinden korkuyordu. Annesi zaten bilmemeliydi.
Hana "anlatmayacak mısın" dedi gözlerini kısarak şüpheci bir ifadeyle.
"Bizimle Kıbrıs'a gel. Annemle ne güzel çalışırsın işte" dedi Hana'ya.
"Hem burda düzgün işi nerde bulacaksın. Bulsan bile yol parasıyla kazandığının yarısı gidecek" dedi Zeynep konuyu da dağıtmak istercesine.
Hana onu haklı buldu.Okul yok iş yok ev kira. Bir yolunu bulmalıydı. Para lazımdı. Kendini bildi bileli para sıkıntısı ile boğuşuyorlardı.
Bugüne kadar ne istediğini giyebildi ne de istediğini yiyebildi. Hep birşeylerden kısmak zorunda kaldılar. Sadece kendimi anneside öyle.
Ama en çok da kardeşi Yiğit için üzülüyordu. Benim çektiğim sıkıntıları o çekmesin diyerekten cebindeki harçlığını eksik bırakmamaya çalıştı bugüne kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanaelci
Aktuelle LiteraturMasum görünen kirli bir ilişki mi yoksa kirli görünen masum bir aşk mı ? Hikayemiz de bu sorunun cevabını arayacağız