Çok sıkıcı bir günün sonuydu. Hava alanında Ulsan'dan gelen arkadaşımızı bekliyorduk. Neyse ki varış saati uyku saatimize göre oldukça erkendi. Düzenimiz bozulmayacaktı.
Ben her koşulda uykusuz kalabiliyordum. Ama Soo'nun uyku düzenini kurmak yeterince zordu. Yalnızca bir gün bozmak bile alt üst ediyordu. Tekrar aynı düzene sokmak haftalar sürüyordu. O süreçte de mor gözlerle dolaşıyordu.
"Sence sürprizi ne?"
"Hm? Anlamadım."
"Yazdığı şeyi hatırlamıyor musun Lu?"
"Kimin?"
"Gyu'nun.."
"Ne yazmıştı?"
Aralarında kesinlikle bir şeyler olduğunu düşünüyordum. Soo onunla ilgili fazla hevesliydi. Çocukluğumuzdan beri Gyu her geldiğinde onunla vakit geçirirdi. Ben anında görünmez olurdum.
"Bize bir sürprizi olduğunu söylemişti. Hatırlamıyor musun?"
"Uykum var Soo.."
Omzuma yasladığı başını kaldırıp yüzüme baktı.
"İstersen omzumda dinlenebilirsin."
"Buna gerek yok."
Onun başını omzuma yaşayıp gülümsedim. Herhangi bir şekilde ona iyi gelmeyi seviyordum.
O sırada kalabalığın arasında tanıdık bir yüz gördüm. Bulunduğumuz yöne doğru yürüyordu.
"Gyu geldi."
İsteksizce söyledim. Onu çok sevmeme rağmen hevessizdim. Yine de belli etmemeye çalışarak gülümsedim.
"Gyuuuuu!!!!"
Soo kalkıp koşarak ona sarıldı. Ben de onlara doğru yürüyüp kuzenimin kollarından çektim ve kucakladım.
"Woow ikiniz de çok iyi görünüyorsunuz kardeşlerim."
"Sen de öyle~"
"Awww~ Çok sevimlisin Şu yaşına ve benden büyük olmana rağmen her zaman küçük kardeşim olacaksın Soo~"
Cidden mi? Yıllar süren ve içten içe kalbimi kemiren kıskançlığımın gereksiz olduğunu öğrenmek için Amerika'ya mı gitmem gerekiyordu? Yıllar önce bu diyaloğu yaşayıp içimdeki kötü hisleri bitiremezler miydi? Tanrım..
"Ah bu arada.."
Gyu konuşmaya devam edince içimdeki mutluluk konfetilerini kaldırıp ona döndüm.
"Evet?"
"Sürpriiiiiiz!!!!!!!!!!"
Fark etmediğimiz diğer tanıdık yüz bizi şaşırtmıştı.
"Ne? Şaka mı bu? Howon!!!"
Jinki ve Dongwoo amcalarımızın tatlı oğlu.. Hem bizim hem de Kyu'nun ortak kuzenimiz..
"Sevgilimi yalnız bırakmak istemedim."
Sevgili olduklarını öğrenince Soo şaşkınlıkla bana döndü.
"Tanrım.. Eve gidelim Lu. Daha fazla sürpriz kaldıramayacağım."
"Bizim için yeriniz var değil mi?"
"Merak etmeyin ben odamı size vereceğim."
"Sen nerede kalacaksın Soo?"
"Ben Luhan'ın odasında kalırım. Bizim için sorun değil."