Yaptığım şeyin sonu ne olacak bilmiyordum. Artık umurumda da değildi. Bedenimi bedenine bastırıp fısıldadım.
"Seni seviyorum Soo. Seni çok seviyorum?"
"N-ne?"
Yavaşça bana dönmesini sağladım. Kollarım belini daha sıkı sarıyordu. Dudaklarına yaklaşırken durdurdu.
"Luhan sen ne diyorsun?"
"Kendini bırak Soo. Seni mutlu etmeme izin ver."
"Sen? B-beni?"
"Sana yıllardır aşığım. Artık dayanamıyorum.."
"Nasıl yani?"
"Buraya neden geldim sanıyorsun? Seninle olabilmek için. Bir şansımız olsun diye. Ama şimdi.."
"Şimdi?"
"Şimdi bir kız yüzünden seni kaybedeceğim."
Kollarını boynuma sarıp gözlerime baktı. Daha fazla konuşsun istemiyordum. Dudaklarımızı birleştirip kendimi aşkımıza bıraktım.
"Luhaaaan!!!! Yaaaaah!! Sana diyorum!!!! Luuuu!!!"
Gözlerimi açtığımda Soo burnumun dibindeydi.
"Ne? Ne oluyor? Neden böldün şimdi?"
Öpüşmemizi böldüğü için öfkeliydim. Ama büyüleyici tatlılığı kızmama engel oluyordu.
"Gece uyuyabilmen için tabi ki. Hem birazdan arkadaşlarımız gelecek."
"Gece uyuyabilmem için mi?"
Etrafıma baktığımda dünya başıma yıkıldı. Elimde kumandayla uyumuş muydum gerçekten? Öpüşmemiz rüya mıydı?
"Heeey! Hala uykun açılmadı mı? Hm?"
"Bir rüya gördüm de.. Sanırım onun etkisindeyim."
"Kimi gördün? Ne gördün?"
"Kapı çalıyor. Söz daha sonra anlatacağım!"
"Gülümsüyordun~ Yoksa biriyle mi öpüşüyordun?"
"Ne?"
Kapıya yürüyordum. Panikle ona döndüğümde tekrar kapı çaldı. Anlamış olmasından korkarak ve bu konuyu kapatmak isteyerek kapıyı açtım.
"Biz geldiik!!"
"Hoşgeldiniz~ Sizin için yemek yaptım!!"
Bunu duyan Sungyeol bizi bırakıp sevgilisine döndü.
"Duyuyor musun Soo? Sen hiç bana yapmıyorsun."
"Sus Yeol. Ben sürekli ders çalışıyorum."
Myungsoo söylenince araya girip sırıtarak kolumu kuzenimin omzuna attım.
"O da çalışıyor ama arada yemek yapacak vakti buluyor. Bahane mi uyduruyorsun."
"Yah! Lu! Sevgilimle aramı bozacaksın!"
"Tamam, ben her zaman yemek beklemiyorum. En azından sen yapmadığın için mecburen yemek yapmayı öğrenmiş oldum."
Onlar şakayla karışık tartışırken masaya yerleştik.
Yemek boyu tatlı atışmaları sürmüştü. Soo gülümseyerek onları izliyordu. Bana bahsetmekten kaçındığı sürtüğü düşünüyor olmalıydı.
Sinirle kaşığı masaya bıraktım. Sonra şuurum yerine gelip de nerede olduğumu fark edince gülümsemeye çalıştım.
"Elimden düştü.."
