Sabah erkenden uyandım. Gece planladığımız gibi sessizce evden çıkıp arkadaşlarımıza gittim. Jessica da oradaydı.
"Hoşgeldin Luhan!"
"Çok hoş geldiğim söylenemez."
"Hayır, somurtmak yok. Bak bu arkadaşım Tiffany. Yanınıza geldiğimde onun seni görmesini sağlamaya çalışıyordum. Ama sen kıskançlık yaptın."
"Awww çok tatlı~"
Tiffany'nin tepkisine gülümseyip elimi uzattım. Kısa bir selamlaşmadan sonra bana yapmak istedikleri şeyi anlattılar.
"Ne yani Soo beni kıskanacak mı? Bu mümkün değil."
"Haklısın bu his için erken. Ama seni başkasıyla görmek, sevgini kaybetme korkusuyla tanışmasını sağlayabilir."
"Tamam, yardımınızı kabul ediyorum. Ama lütfen zamanlama işini bana bırakın. Onu kıskandırmak en son seçeneğim olmalı. Onun karşısında başkasına dokunmam. Bunu yapamam."
"Tanrım.. Sen çok fazla seviyorsun. Bu gerçekten etkileyici."
Yeni kız kesinlikle çok içtendi. Gözlerinin içi gülüyordu ve gay hikayelerindeki kötü kızlara tepki olarak doğmuş gibiydi.
"Evet.. Keşke o da etkilense.."
"Endişelenme Luhan. Bir gün bunu görecek."
"Henüz onu tanımadın."
"Sana olan bağlılığını dinledim."
"Dinledin ve bizim aramızda bir şey olacağına emin oldun?"
"Sizin aranızda bir şey var zaten. Bak sana bir hikaye anlatayım."
"Anlat."
"Benim abim de sizin gibi. Yani erkeklerden hoşlanıyor. Bunu başta ailede sadece ben biliyordum. En yakın arkadaşına aşıktı."
"Gerçek mi bu? Sadece beni ikna etmek için uydurmuyorsun değil mi?"
"Evet gerçek. Arkadaşı abime başta tepki gösterdi. Tabi abim de ondan uzaklaştı. O dönem onun için gerçek bir sınavdı. Zor günler geçirdi."
"Gitti mi?"
"Sayılır.. Çok uzakta değildi ama arkadaşını artık görmüyordu. Sonra arkadaşı onun kalbini gördü. Kaybettiğini fark edince incinmiş olmalı.."
"Peki şimdi?"
"Tanrım.. Hiç sorma.."
"Neden?"
"Bizimle yaşıyorlar. Annemler evde yokken onları olmadık bir yerde öpüşürken basabiliyorum. Birbirlerine öyle aşıklar ki.."
"Yani diyorsun ki.."
"Diyorum ki aranızdaki bu özel şeyin gerçekten ne kadar özel olduğunu bir gün görecek. Hatta Jess ve ben o gün sizi birbirinize yapıştıracağız."
"Söylediklerinde samimisin değil mi?
"Asla şüphem olmasın! Instagram'daki fotoğrafınız o kadar tatlı ki.. Sizi birlikte görünce desteklemeyi daha fazla istedim."
"Teşekkür ederim."
Kızlardan sonra arkadaşlarımız da onu etkilemem konusunda bir kaç cümle kurdu. Hepsi kıskandırmamı istiyordu. Ben bu fikri doğru bulmuyordum. Sırf o kıskansın diye birine dokunmak sarılmak istemiyordum.
"Şey.. Daha sonra yine buluşsak olur değil mi? Soo uyandığında yalnız olduğunu anlarsa endişelenebilir."
Tam cümlenin sonunda telefonum çalmaya başladı. Jessica onun aradığını görünce benden önce atlayıp hoparlöre aldı. Gelen ses buz kesilmeme yetmişti.