30. Bölüm FİNAL /Part2 (Luhan)

180 14 11
                                    


İlk olarak gözlerim Sungjong'la buluştu. İçimizde en kırılgan oydu. Woohyun amcanın onu korumasını anlıyordum. Oğluna olan bağlılığı kendi yaşadığı hayatın sonucuydu. Bu durum Sungjong'u hem daha güçlü hem de daha kırılgan yapmıştı. Woohyun amcamın gücü ve Kibum amcamın hassaslığı onda buluşmuştu. Ama biliyordum ki o gerçekten güçlüydü. Bir gün ailesine sahip çıkan harika bir baba olacaktı.

Gyu.. O yalnızca arkadaşımdı. Kuzenimiz olan Howon onun da kuzeniydi. Gyu özel biriydi. Onu özel yapan belki de ailesiydi.

Babamın anlattıklarına göre aralarında ilk sevgili olan Joonmyeon amca ve Jonghyun amcaymış. Joonmyeon amca Chanhyun babamın en yakın dostuydu. Jonghyun amca ise Kyungin babamın.. Joonmyeon amca sakin biriydi. İkisini de çok severdim aslında ama Jonghyun amca benim için ayrıydı. O dünyanın en özel adamı olabilirdi. Hassas bir kalbi vardı. Herkesi düşünür, herkesin yardımına koşardı. Kim kötü hissetse yanında olurdu. İyileştirici bir gücü vardı. Gülümsemesiyle bile gülümsetebilirdi. Etrafa yaydığı güzel enerji herkese iyi gelirdi. Onun gibi bir adamın dünyaya bir daha geleceğine inanmıyordum.

Gyu benim her zaman minnettar olacağım bir dostumdu. Kalbimi görüp aşkımızı desteklediği için Soo'ya sarılabiliyordum. Bir araya gelmemizdeki en büyük pay onundu.

Howon.. Jinki ve Dongwoo amcalarımızın oğlu.. Fazla detaycı, sevgi dolu ve dikkatli bir ailenin oğluydu. Belki de onu özel yapan buydu. Gyu'yla olan ilişkisi bizi başta şaşırtsa da onları birlikte görmeyi çok sevmiştik. Howon aramızdaki en sakinlerden biriydi.

Myungsoo ve Sungyeol.. İkisi her zaman gülümserdi. Aşkımızın destekçisi oldukları ve bizim için çabaladıkları için onlara da minnettardım. Başka bir ülkede hayatın bize ne getireceğini bilmezken çıkmışlardı karşımıza. Başka arkadaş edinmeye ihtiyaç bile duymamıştık. Onların dostluğu yetmişti bize. Aileleri onlara tekrar kucak açtıkları için mutluydum.

Tiffany ve Jessica.. Hayatımıza tuhaf bir şekilde girseler de onları çok seviyorduk. İkisinin desteği de bizim için önemliydi. Her anımızda yanımızda olmayı kalpten istiyorlardı.

Özel bir aileye sahiptim. Kyungin babamın yaptığını yapmalıydım. Onları bir arada tutmak için her zaman çaba göstermeliydim.

Yemekten sonra bir saat süren eğlenceli sohbetimizin sonunda yine meleğimle baş başa kaldık. Bulaşıkları toplayıp bahçeye çıktık. Büyük salıncağımızın minderini düzeltip üzerine yerleştik.

Tatlı sevgilimin etrafına battaniye sarıp kollarımın arasına aldım. Sıcaklığı kalbimi ısıtıyordu.

"Hemen evlensek olmaz mı?"

"Mezun olduktan sonra dememiş miydik?"

"Bir an önce eşim olmanı istiyorum."

"Tamam."

"Hemen itiraz etme bebeğim. Böyle içime sinmiyor."

"Tamam dedim şapşal. En yakın zamanda evlenelim."

"Gerçekten mi? Kabul ediyor musun?"

"Ama çocuk için mezuniyeti beklemek zorundasın."

"Ne?"

"Yoksa çocuk istemiyor musun?"

"Deli misin? Tabi ki istiyorum. Yalnızca şaşırdım. Senin de istediğini bilmiyordum."

"Ailelerimizi düşününce, istediğimin bu olduğuna karar verdim Lu. Biz de sıcak ve kalabalık bir aile kurmalıyız. Onlar gibi çocuklarımızı sevgiyle büyütmeliyiz."

Yasak Aşk 4 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin