Bedenimi ele geçiren tuhaf histen hiç hoşlanmıyordum. Onu itersem beni tamamen bırakabilirdi. Bu yüzden öylece durup bitmesini bekliyordum.
"Üzgünüm.."
Geri çekilip fısıldadığında kızardığıma emin olduğum yanaklarımı görmemesi için bahçeden çıkıp yürümeye başladım. Bir yandan Gyu'nun mesajlarına bakıyordum.
'Beni yine öptü..'
'Karşılık verdin mi?'
'Söylediğime pişman ediyorsun.'
'Telefonu bırak ve hayatının aşkıyla ilgilen. Akşam arayacağım.'
'Beni inciten bir durumla eğleniyorsun. Arama.'
'Triplerini bir kavanozda biriktir. Hepsine katlanmak için hazırda bekleyen biri var.'
'Hesabını soracağım. Hıh!'
'Ben de romantik gecenizi anlatmak için aradığında sana soracağım. İyi dersler.'
Sinirle telefonu cebime tıkıştırdım.
"Ne oldu? Bir sorun mu var?"
"Şey.. Hiç.."
"Gyu mu?"
"Evet."
"Seni kızdıracak ne yaptı?"
"Söylemesem olur değil mi?"
"Merak ediyordum."
"Seni kırmak istemiyorum Luhan. Lütfen özelime saygı duy."
Bu cümlemden sonra bir daha konuşmadık. Dersten sonra sessizce yanıma geldi. Özelime saygı duymasını söylerken buna bedenime dokunması da dahildi. Belki de anladığı için soğuk duruyordu.
"Pizzaları söyledim. Az sonra arkadaşlarımız da gelir. Köşedeki masaya yerleşelim."
İnsanları görmeyeceğim şekilde bir yere yerleştirip yanıma oturdu.
"Bir şey soracağım."
"Sor."
"Konum nasıl gönderiliyordu. Bu telefon yeni olduğu için henüz çözemedim."
"Kime göndereceksin?"
"Ben göndermeyeceğim. Bir arkadaşım soruyor."
"Ama kendi telefonunu kastediyordun."
"Bebeğim o da aynısını kullanıyor. Ona nasıl yapacağını anlatacağım."
"Anladım.. Ver göstereyim."
Telefonunu alıp nasıl yapacağını gösterdim. Sonra kapıdan giren arkadaşlarımızı görünce ilgim onların üzerinde toplandı.
"Neden geç geldiniz?"
"Eve uğradık."
"Bunu zaten biliyoruz."
"Evden çıkmamız biraz uzun sürdü. Bazı işlerimiz vardı."
"O-oh.."
Utanıp başımı çevirdim. Böyle şeylerden neden ortalık yerde bahsediyorlardı ki?
"Pizzaları söylediniz değil mi?"
Sungyeol hevesle sorduğunda hepimiz Luhan'a baktık. Telefonuyla ilgileniyordu. Bir an bakışlarımızı fark edip telefonu sakladı.
"Ne? Ne bakıyorsunuz?"
