□ Beşinci Bölüm □
Multi Medya: Bangtan Sonyeondan
Bts~ Run
***
Sıkıntıyla nefes vererek tekrardan gözlerimi devirdim. "Ne zaman başlayacağız artık" kameramanlar evimi boka çevirmişti bildiğin.
Ilk çekimler evden başlayacaktı. Birazdan yola çıkacaktık ve biz hala nereye gideceğinizi bilmiyorduk. Daha kıyafetlerimizi bile hazırlamamıştık.
Mutfakta masanın etrafında oturmuş karşımızda kameraların kurulmasını bekliyorduk. Bunak elinde büyük bir zarf ve kâğıtlarla yanımıza geldi.
"Hazır" kameramanın sesiyle kayıtla birlikte bunak ta konuşmaya başlamıştı. "Öncelikle gideceğiniz yerleri söylüyorum gençler. Tam olarak 4 gün 5 gece Almanyanın Berlin eyaletine gidiyorsunuz." Heycanla kaşlarım havaya kalkarken sırıttım.
Sanırım istesem böyle bir şans ayağıma gelmezdi.
"Kalacağınız otel belirlendi masrafları şirket tarafından ödendi. Bundan sonrası ise tamamen size ait. Otele kendi imkanlarınızla kameramanlarımızdan yardım almadan gideceksiniz. Size vereceğimiz para ise..." elindeki zarfı bize doğru uzattı "içerisinde tam olarak 25.225550 won var. Yeme içme, ulaşım, alışveriş herşeyinizi 8 kişi olarak bu paradan karşılayacaksınız" (kısaca türk parası ile 50.000 yani.)
Bence yeterdi.
Bir hafta, sekiz kişi berlin. Düşündüm de bence yetmez.
Hadi ama berlinde sekiz kişi 25.225 won ile geçinemezdik abi.
"Veeee size 15 dakika sadece tek bir bavul. Bir bavul ve bir çanta alma hakkınız var. Sadece beş gün orada olacaksınız. Ihtiyaciniz olan şeyleri alın. Ve tekrar diyorum sadece br bavul." Yok daha bok abi.
Bir bavul ne ya. Hemde on beş dakika?
"Süreniz başladııı" bizimkiler hızlıca masadan kalkıp kendi evlerine doğru koştular "bebeğim çabucak hazırlan birazdan geri gelicem!" Gözlerimi devirerek bir yandan koşarak giden diğer yandan bağıran tae'ya elimle gitmesini işaret ettim.
Kameramanalar onlarla birlikte koşarken bende hızlıca üst kata odama doğru koştum arkamda da elinde kamera ile kameraman geliyordu.
Odaya girer girmez hızlıca en büyük bavullardan birini çıkartarak, kameranın çekmeyeceği bir şekilde iç çamaşırlarımı ardından elime ne geçerse teptim. Pantolon, şort, geniş tişörtlerim, ayakkabılarım. Ne var ne yok elime geleni fırlattıktan sonra ağzına kadar dolan bavulu zar zor kapatarak kameraya döndüm.
"On beş dakikaydı ama bavulu hazırlamak 5 dakikami aldı" tek kaşımı kaldırarak ellerimi iki yana açtım. Omuzlarımı silkerek hızlıca sırt çantalarımdan birini çıkartarak içine şahsi eşyalarımı, fotoğraf makinemi, şarj aletimi koydum.
Makyaj malzemesi almayacaktım çünkü zaten eminim ki jimin benim içinde alır.
Kameramanı dışarı çıkartarak hızlıca odaya girdim. Şuan saat akşam 08.12'yi yaklaşık olarak bir saat sonra uçağa binecektik ve tam tamına yolculuk 12 saat 15 dakika sürüyordu.
Yani bende her zaman ki gibi uyuyacağım için rahat şeyler giymeliydim.
Dolaptan turuncu eşofman, beyaz bir yarım atlet çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sekizinci Bela || 2 #Wattys2018
Fanfiction"Yasaklanması gereken bir çeşit uyuşturucu gibiydi. Yavaş yavaş damarlarından zihnine, zihninden kalbine işleyip seni öldürüyordu. Hayır. Öldürmüyordu. Bu seferki yaşatıyordu." ©️20180301