Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Hadi ama bu, bu çok saçmaydı.
Kim neden böyle bir dedikodu yayma gereksini mi duydu bilmiyorum ama çok ciddiyim eğer bunu yapanı bulursam varya...
Sinirle yerden kalkarak koşarak arabaya doğru ilerledim.
Bunu yapan her kim şerefsiz ise seo'nun kardeşim olduğunu bildiği için yüzünü kapamış olmalı. Amacı fanlara oynamak değil tae ile benim üzerine oynamak olmalı.
Çünkü mantıken Tae'nın seo'yu tanıyacağını düşündüğü için böyle bir olayı yaysa bile ikimize etki etmeyeceğini bilirdi. Bu yüzden yüzünü bulanıklaştırarak yanımda ki kişinin gerçekten 'sevgilimmiş' gibi göstermesi daha kolay olurdu.
Ki daha önce grupla birlikte hiç düşünmeden bir yalan inanarak beni yargıladıklarını varsayarak... Ah, tanrım umarım bu lanet şeye inanmamıştır.
Telefonun çalması ile düşüncerimden arınarak hızlıca telefonu döndüm.
Tae arıyordu.
Hızlıca telefonu açtım. "Haberlerin hepsi yanlış, lütfen beni di-"
"Eve gel" soğuk ve boş ses tonu ile benim sözümü böldükten sonra telefonunu yüzüme kapamıştı.
Kahretsin.
Kesin inandı abi.
Lanet olsun, yemin ederim bunu yapanı bulursam o saçma sapan yazılan kelimerlerden, harflerine kadar, o fotoğrafları çeken fotoğraf makinesinden çeken kişinin eline parmaklarına kadar sıçacaktım hepsine.
Sinirle kafamı direksiyona yasladım.
Sakin olmalıydım.
Bundan önce olduğu gibi olmamalıydı. Olmayacakta da. Gidecek, karşısına geçecek ve beni dinlemesi için onu zorlayacaktım. Çünkü dinlemek zorundaydı.
Önceki gibi gerekirse bir sürü hakaret etse bile onu beni dinlemeye zorlamalıydım. Ne olursa olsun...
Boktan bir iftara yüzünden ilişkimizi tehlikeye attırmazdım.
Sinirle kafamı direksiyondan kaldırarak hızlıca arabayı çalıştırdım. Eve gitmeliydim.
Yaklaşık yarım saatlik bir sürüşten sonra siteden içeri girerek arabayı park ettim.
Hızlıca binaya girerek asansöre bindim.
Yemin ederim hayatımda hiç bu kadar stresli ve gergi bir an yaşamamıştım.
