Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Belimden, karnıma doğru oluşan baskı ile gözlerimi araladım.
Camdan gözüme yansıyan, gün ışığı ile yüzümü buruşturup, gözlerimi tekrar kapatıp kafamı diğer tarafa çevirdim.
Rahatsız ediciydi.
Yorgundum ve uykum vardı. Uyumak istiyordum... yattığım rahat yerde iyice yayıydıldım.
Yüzüme çarpan nefes ile gözlerimi açtım. Kaşlarımı çatarak, bir santim hatta belki santimlere bile olmayacak derecede dibimde olan tae'nın yüzünü süzdüm.
Bir dakika? Ben şuan neredeydim?
Kendime gelerek hızlıca kafamı geri çektim. Yere düşecekken belimden sıkı sıkıya tuttuğu kolları bunu engellemiştim.
"Günaydın güzelim" kaşlarımı çatarak koltuktan, daha doğrusu dibinden kalkmaya çalıştım. O belimde ki kollarını daha çok sıkarak kalkmamı engelledi "Buna ihtiyacım var, lütfen birazdaha izin ver" çatık kaşlarım ile yüzünü süzdüm.
Uykusuzluktan gözleri kızarıktı, gözünde ki morluk ne kadar hafif azalsa da kendini hala belli ediyordu.
Gözlerim dudağında ki yaraya giderken onun gözleri de benim dudağıma inmişti. Bir elini belimden çekip çeneme koydu.
Yüzümü kendi yaklaştırıp, dudaklarıma yönelirken kafamı geri çekerek, elini belimden çekmesinden faydalanarak hızlıca ayağa kalktım.
Yutkunarak ondan uzaklaşarak elimi saçlarıma geçirdim.
Hadi ama bunu bana yapamazdı. Sinirle ona döndüm. "Bunu bir daha sakın ama sakın deme. Sen benim sevgilim felan değilsin" arkamı dönerek kapıya yaklaşıp vurmaya çalıştım.
"Burada kitli kaldım. Yardım edin!!" Bu iş çok bile uzamıştı artık. Yeter bu kadar.
Ben ne kadar hayır desemde hala üzerime gelmeye çalışıyordu, ama hayır.
Oda yattığı yerden kalkıp bana engel olmak için gelirken, diğer taraftan gelen ses ile bir ümitle tekar vurdum kapıya.
"Karen? Lanet olsun sen misin?!" Namjoon oppanın sesi kulaklarıma ulaşırken tekrar kapıya vurdum. "Evet kurtar beni buradan" yaklaşık iki saniye sonra kapının dıştan kilidi dönerek açılmıştı.
O çatılı kaşları ile içeri girerek ilk beni ardından ise tae'yı süzdü. "Dünden beri seni arıyoruz. En azından arayabilirdin karen" gözlerimi devirdim.
